- Ebul Bahteri

Adsense kodları


Ebul Bahteri

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Sun 1 May 2011, 05:54 pm GMT +0200
Ebu'l-Bahteri

Savaş esnasında ashabdan Miicezzer İbn Ziyad, Efendimiz'in eman verdiği isimlerden birisi olan Ebu'l-Bahteri ile karşılaşmış­tl. Verilen talimatları çiğnernernek için o kadar duyarlı idiler ki Hz. Mücezzer, savaşın bu en kızgın anında bile Ebu'l-Bahteri'ye şöyle seslenecekti:

- Resülullah (sallallahu aleyhi ve sellern), bizim seni öldürmemizi ya­sakladı!

52     Bkz. Müslirn, Sahih, 3/1510 (1901); Ahmed İbn Hanbel, Müsned, 3/136; Beyha­ki, Sünen, 9/43

53 Karner,54/45

Bunu duyan Ebu'l-Bahteri, bir miktar rahatlamıştı. Ancak o yal­nız değildi; Mekke'den bu yana birlikte yol arkadaşlığı yaptığı dostu Cünade İbn Müleyhe de onunla birlikteydi ve:

- Peki, arkadaşımın durumu ne olacak, diye sordu. Hz. Mücez­zer:

- Arkadaşın için böyle bir eman yok! ValIahi de biz, arkadaşı­nın peşini bırakmayız! Resülullah, bize sadece seninle ilgili talimat verdi, şeklinde cevaplayınca Ebu'l-Bahteri:

- Öyleyse, ben de arkadaşımı kendi haline bırakamam! ValIahi, öleceksem, ben de onunla birlikte ölürürn! Hem sonra, benim için Mekke kadınları, "Hayatta kalabilmek için arkadaşını yalnız bırak­tı." diye söylenirler, dedi ve kılıç sallamaya devam etti. Bir taraftan da şunları söylüyordu:

- İbn Hurre, sağ salim yoluna devam edecek veya ölünceye kadar arkadaşını asla teslim etmeyecektir!

Derken, aralarında yeniden mücadele başladı. Asabiyet damarı yine öne geçmiş Ebu'l-Bahteri, bütün hırsıyla kılıç sallıyordu. Niha­yet, Hz. Mücezzer'in yaptığı bir hamle neticesinde isabet eden bir kılıç darbesiyle yere yığılıverdi.

Mücezzer İbn Ziyad, ne yapacağını şaşırmıştı. Bir taraftan sevin­rnek istiyordu; çünkü küfür adına bir çam daha devrilmişti. Ancak, üzüntüsünü de üzerinden atamıyordu; zira Efendimiz'in uyardığı bir adamı öldürmüştü!

Nihayet, boynu bükük huzura geldi; her halinden mahcubiyet okunuyordu. Kısık sesiyle, durumdan Efendiler Efendisi'ni haber­dar ederken şunları söylüyordu:

- Ya Resülullah, dedi. Seni hak ile gönderene yemin olsun ki, onu esir edip Sana getirmek için çok uğraştım; ancak o, buna yanaş­madı ve savaşarak ölmeyi tercih etti. Ben de onu öldürmek zorunda kaldım.