sumeyye
Fri 4 February 2011, 01:57 pm GMT +0200
Ebû Hanîfe Ve Mezhebi:
Ebû Hanîfe (r.a.), İbrahim en-Neha’î’nin ve akranı âlimlerin görüşlerine son derece bağlıydı; bazı istisnalar hariç onların görüşleri dışına çıkmazdı. Onun görüşlerinden çıkardığı esaslar muvacehesinde tahriclerde bulunma konusunda emsalsizdi. Tahric yönleri hakkında çok ince bir görüşe sahipti, bütün himmetini fer’î meselelere yöneltmişti. Eğer bu söylediklerimizin doğruluğunu tahkik etmek isterseniz, İmam Muhammed’in el-Asâr, Abdurrezzâk’ın Cami’, Ebû Bekir b. Ebî Şeybe’nin Musannaf adlı kitaplarından İbrahim ve akranı âlimlerin görüşlerini çıkarınız ve sonra Ebû Hanîfe’nin mezhebiyle karşılaştırınız; çok az istisnalar hariç aralarında farklılık bulamayacaksınız.
O, bu az istisnalarda dahi, Küfe fukâhasının kail olduğu görüşler dışına çıkmamıştır. [742]
Ebû Hanîfe’nin Meşhur Öğrencileri:
Ebû Hanîfe’nin en meşhur talabesi Ebû Yûsuf [743] idi. Harun Reşîd zamanında kâdî’l-kudâthk (baş kadılık) görevini üstlenmiştir. Bu, Hanefî mezhebinin Irak, Horasan ve Maverâünnehir diyarlarında tutulmasının ve mahkemelerce esas alınmasının sebebi olmuştur.
Ebû Hanîfe’nin talebeleri arasında tasnifçe en iyileri, derse en müdavimleri Muhammed b. el-Hasan’dı [744] (ö. 189/805). Onun hayat hikayesinden öğrendiğimize göre, fıkhı Ebû Hanîfe ve Ebû Yûsuftan tahsil ettikten sonra Medine’ye gitmiş ve orada İmam Mâlik’ten de Muuatta’ı okumuştur. Sonra kendi (ilmî kişiliği)ne dönmüş ve Hanefî mezhebinin meselelerini tek tek Muvatta’a tatbik etmiştir. Uyuşanları olduğu gibi kabul etmiştir. Uyuşmayanlara gelince, eğer sahabe ve tabiîn âlimlerinden bazılarının kendi mezhepleri doğrultusunda görüşleri varsa onları da aynen kabul etmiştir. Ama görüşleri arasında zayıf bir kıyas, ya da isabetsiz bir tahric bulmuş, bunlara fukahananın amel etmekte olduğu sahih bir hadisin ters düştüğünü görmüş, yahut onların, ulemanın çoğunluğunun ameline muhalif olduğunu anlamışsa, o zaman kendi mezheplerine ait olan görüşü terkederek, daha üstün bulduğu selefe ait başka bir görüşe geçmiştir.
Bu iki imam da, aynen üstadları Ebû Hanîfe gibi, İbrahim ve akranı âlimlerin takip ettikleri yol üzere yürümüşler, onların görüşlerine önem vermişlerdir.
Hanefi İmamları Arasındaki İhtilâfların Sebepleri:
Bunlann bir konu hakkındaki ihtilâfları şu iki esastan kaynaklanmaktadır:
i. Üstadları Ebû Hanîfe, İbrahim’in görüşlerinden hareketle tahricde bulunmuş olabilir. Bu durumda Ebû Yusuf ve Muhammed’in de söyleyecekleri sözleri olabilir ve bunun sonucunda da aralarında ihtilâf meydana gelir.
ii. İbrahim ve akranına ait birden fazla görüş olabilir. Bu durumda, talebeleri, onlardan birini tercih konusunda imamları Ebû Hanîfe’den farklı düşünebilirler ve böylece aralarında yine ihtilâf doğar.
Hanefî imamlarından İmam Muhammed, tasnifde bulunmuş ve mezhebin üç imamının (Ebû Hanîfe, Ebû Yûsuf ve kendisi) görüşlerini toplamış ve böylece pekçok insana bu mezhepten yararlanma imkânı hazırlamıştır. Ebû Hanîfe’nin öğrencileri, bu tasniflere teveccüh etmiş; onların üzerinde önemle durmuşlardır. Bunun sonucu olarak da onları özetlemişler, dağınık konuları bir araya getirmişler, kapalı kısımlarını anlaşılır hale sokmuşlar; onlardan çıkardıkları esaslar ışığında yeni yeni sonuçlar elde etmişler, yeni meseleler koymuşlar, mevcut meseleleri delillendirmişlerdir. Bu mezhebin müntesipleri Horasan ve Mâverâünnehir taraflarına dağılmışlar ve gittikleri yerlerde onun yerleşmesini sağlamışlardır. Bu imamların hepsine de ait olan görüşler “Hanefi” mezhebi diye anılır.
[742] Ebû Hanîfe'yi tamamen tâbi durumuna sokan ve ona maatakil bir ictihâd (imamlık) payesi tanımayan bu görüşün tenkidi için Bkz. Ebû Zehra, Ebû Hanîfe, 226 vd.(Ç)
[743] Ya'kûb b. İbrahim el-Ensârî: 112 yılında doğmuş, büyüyünce hadis rivâyetiyle meşgul olmuş, fıkhı önce İbn Ebî Leylâ'dan almış, sonra Ebû Hanîfe'nin ders halkasına katılmıştır. Onun en büyük talebesi ve yardımcısıydı. Onun mezhebine yönelik ilk kitap yazan, meseleleri kaleme aldıran ve onları yayan kimsedir. 182/798 yılında vefat etmiştir.
[744] Muhammed b. Hasan b. Ferkad eş-Şeybânî: Şeybân oğulları âzâdlılarındandır. Vâsıfta doğmuş, Kûfe'de yetişmiştir. Önce Ebû Hanîfe'den sonra da Ebû Yûsuftan olmak üzere fıkıh tahsil etmiş ve Hanefî fıkıh ve usûlünde imam olmuştur. Harun Reşîd onu Rakka kadılığına getirmiş, sonra da azletmiştir. Horasan'a giderken halifeye eşlik etmiş ve Rey'de ölmüştür. İmam Şafiî onun fasahati sebebiyle: "Eğer Kur'ân, Muhammed'in dili üzere inmiştir desem yeridir." demiştir. Fıkıh ve usûlüne dair pek çok kitabı vardır. 189/805 yılında vefat etmiştir, (Bkz. Ziriklî, A'lâm, 6/80) (Ç).
[745] Ebû Abdullah Muhammed b. İdris eş-Şâfiî: Rasûlullah'm (s.a.) dördüncü atası olan Abdulmuttalib b. Menâf