- Dünya İşine Göre Ahiret İşine Öncelik Vermek

Adsense kodları


Dünya İşine Göre Ahiret İşine Öncelik Vermek

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Tue 4 October 2011, 12:57 pm GMT +0200
Dünya İşine Göre Ahiret İşine Öncelik Vermek



3263. Meymûn b. Ebî Şebîb anlatmaktadır: Muâz b. Cebel Resûlullah'ın (sallallahu aleyhi vesellem) ashabından oluşan bir kervandaydı. Onlara bir adam rastladı ve kendilerine bir şeyler sordu. Onlar da cevap verdiler. Sonra Muâz b. Cebel'in yanma gitti. Muâz başını eğerine koymuş kendi kendine konuşuyordu. Sonra ona: "Onlara ne sordun?" dedi. O da: "Onlara şunu sordum. Şöyle yanıt verdiler. Şunu sordum. Şöyle cevap verdiler" dedi. Bunun üzerine Muâz: "Bunlar öyle iki kelimedir ki, eğer onlara uyarsan, onların söylediklerinin özünü elde etmiş olursun. Eğer onları terk edersen, söylediklerinin özünü terk etmiş olursun. Sen dünyadaki nasibinle işe başlarsan âhiretteki nasibini kaçırırsın. Sonra da ondan (dünya malından) aradığını elde edemeyebilirsin. Ama âhiretteki nasibinle işe başlarsan, o seni dünyadaki nasibine götürür ve bütün işlerin düzene girer. Sonra her nereye gidersen o da seninle birlikte döner durur." (Ishâk) [125]
3264. Mâlik b. el-Hâris'in bildirdiğine göre Ömer b. el-Hattâb: "Her Şeyde teenniyle (yavaş) hareket etmek, güzeldir; ama âhiret işinde değil (yani ahiret işinde acele etmek gerekir)" demiştir. (Müsedded) [126]
3265. Râfi1 b. Hadîc'in bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi veseliera): "Muhakkak ki Allah bir kulu sevdi mi, onu dünyaya karşı korur. Tıpkı sizden birinizin hastasını suya karşı koruduğu gibi" buyurmuştur. (Ahmed b. Menî' ve Ebü Ya'lâ) Tirmizî bu hadisi tahrîc etmiş ancak sahabi olarak Katâde b. en-Nu'mân'm adını vermiştir. Kimisi de bu rivayeti İsmâîl kanalıyla doğrudan Mahmûd'dan mürsel olarak sevketmiştir. [127]
3266. Ibn Ömer'in bildirdiğine göre Resûlullah (salkUahu aleyhi vesellem): "Dinleyin ey fakirler topluluğu! Sîzleri müjdeliyorum. M W mirilerin fakirleri cennete zenginlerinden yarım gün, yani beş yüz yıl erken gireceklerdir" buyurmuştur. (Abd b. Humeyd)
3267. Musa b. Ubeyde aynı hadisi şu ilaveyle rivayet etmiştir: Musa "Muhakkak ki rabbiniz nezdınde bir gün sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir [128] âyetini okudu. (Bezzâr) Bezzâr demiştir ki: Hadisi İbn Ömer'den yalnız bu yolla bilmekteyiz.
3268. Meymûne'nin bildirdiğine göre Resûlullah (sallalkhu aleyhi vesellem): "Dünya yeşil ve tatlıdır. Kim ondan sakınır ve iyi davranırsa, ne âlâ. Değilse doymak bilmeyen obur gibidir. İnsanlar arasındaki fark, biri doğudan doğmakta, diğeri batıdan batmakta olan iki yıldız arasındaki mesafe kadardır" buyurmuştur. (Ebû Ya'lâ) [129]
3269. Ebu'd-Derdâ'nm bildirdiğine göre Resûlullah (saUaHahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: "Gücünüz yettiğince dünya meşgalelerinden sıyrılın. Zira kimin en büyük meşgalesi dünya ise Allah onun yuvasını dağıtır ve fakirlik damgasını gözlerinin ortasına vurur. Kimin de asıl meşgalesi âhiretse Allah onun işlerini düzene koyar ve zenginliğini kalbine yerleştirir. Bir kul kalbiyle Allah'a yönelirse, mutlaka mü'minlerin kalplerini muhabbet ve merhametle o kimseye yöneltir. Ona Allah her hayrı daha çabuk ulaştırır. " (Ebû Ya'lâ) [130]
3270. Enes b. Mâlik'in bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: "Kimin niyetinde âhiret varsa, Allah onun dağınık işlerini düzene koyar ve dünya ona burnu sürtülmüş olarak gelir. Kimin de asıl niyetinde dünya arzusu varsa, Allah fakirliği onun gözlerinin orta yerine yerleştirir ve işlerini dağıtır. Dünyadan da ancak kendisi için yazılanı elde eder." (el-Hâris) [131]
3271. Sa'd'ın bildirdiğine göre Peygamber (sallaMıu aleyhi vesellem): "En hayırlı rızık, yeterli olandır. En hayırlı zikirde gizli olandır" buyurmuştur. (İshâk) [132]
3272. Ebû Hureyre'nin bildirdiğine göre Peygamber (sallaOahu aleyhi vesellem): "Muhakkak ki, iki aç ve azgın kurt, biri Önünden, diğeri arkasından daldığı dağınık haldeki davara, dünya şerefini ve dünya malını seven kişinin dinini bozduğu süratte zarar veremez' buyurmuştur. (Ebû Ya'lâ) [133]
3273. Ebû Hureyre'nin bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: "Kim haram bir yolla, övünmek ve gösteriş yapmak amacıyla haddinden fazla dünyanın peşinde koşarsa, Allah'ın gazabına uğramış olarak Allah'ın huzuruna çıkar, Kim de dilenmekten kurtulmak, ailesinin geçimini temin etmek ve komşusuna yardım etmek maksadıyla helal yollardan dünyalık peşinde olursa, yüzü dolunay gecesindeki Ay gibi parlak olarak Allah'ın huzuruna çıkar. " (Abd b. Humeyd ve Ebû Ya'lâ) [134]
3274. Enes b. Mâlik'in bildirdiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem): "Lâ ilahe illallah (Allah'tan başka tanrı yoktur) sözü, kullar dünyayı dinlerine tercih, etmedikleri sürece Allah'ın öfkesini savar. Eğer aksine davranırlar da sonra Lâ ilahe illallah derlerse. Allah Yalancısınız buyurur. " {Ebû Ya'lâ) [135]
3275. Hz. Peygamber'in (saüallahualeyhivesellem) azatlısı Sevbân anlatmaktadır: "Ya Resûlallahî Dünyada bana yetecek malın miktarı nedir?" diye sordum. "Açlığını giderecek ve edep yerini örtecek maldır. Eğer bir de seni barındıracak bir evin ve sırtına bineceğin bir hayvanın varsa, oh ne âlâ" buyurdu. (Ibn Ebî Ömer) [136]
3276. Ebû Umâme el-Bâhilî anlatmaktadır: Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) peygamber olarak gönderildiği zaman İblis de kendi askerlerini etrafa saldı. "Bir peygamber gönderilmiş, bir ümmet yaratılmış" dediler. İblis: "Dünyayı seviyorlar mı?" diye sordu. "Evet" dediler. Bunun üzerine: "Eğer dünyayı seviyorlarsa, putlara tapmamalarına pek aldırış etmem. Zira benden kurtulamazlar. Ben sabah akşam onlara şu üç şeyi telkin ederim: Haksız yollardan mal edinmek ve onu meşru olmayan yerlere sarf edip gereken yerlere harcamaktan sakınmak. (Zaten diğer) bütün kötülükler bunlara tâbidir" diye karşılık verdi. (Ebû Ya'lâ) [137]



[125] Bûsirî, ravilerinin güvenilir kimseler olduğunu söylemiştir. (111,98)
[126] Bûsîrî, sahîh bir senedi olduğunu ve de Ebû Dâvud, el-Hâkim ve Beyhakî'nin tahrîc atikleri merfû bir şahidi bulunduğunu söylemiştir. (111/102)
[127] Bûsîrî der ki: "İbn Hibbân ve el-Hâkim, Mahmûd b. Lebîd kanalıyla Katâde b. en-Nu'mân'dan sahîh yolla tahrîc etti; Ebû Ya'lâ îse yine Mahmûd kanalıyla Ukbe b. Âmir'den rivayet etti." (111,93)
[128] Hac sur. 22/47.
[129] Bûsîrî, isnadı hakkında herhangi bir değerlendirmede bulıınmamiştır. (111,1.00)
[130] Bûsîrî der ki: "Bunu Ebû Ya'lâ, Taberânî ve K. ez-Zühd'dc Beyhakî ile İbn Mâce Zeyd b. Sâbit'ten; Tirmizî ise Enes hadisinden tahrîc etmiştir." (111,98)
[131] Bûsîrî'ye göre Tirmizî hadisin tamamını Yezîd kanalıyla tahrîc etmiştir.
[132] Bûsîrî der ki: "Bunu İshâk, Müsedded, İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, Ebû Ya'lâ, Ahmed, Sahîh'lnde tbn Hibbân tahrîc etmişlerdir." (111,8)
[133] Bûsîrî der ki: "Bunu Ebû Ya'İâ ve Taberânî ceyyid bir ravi zinciri ile tahrîc etti; ayrıca İbn Ömer hadisinden bir şahidi vardır; diğer taraftan Tirmizî ve İbn Hibbân sahih bir isnâdla Ka'b b. Mâlik hadisinden rivayet etmişlerdir." (111,97)
[134] Mekhûl ile Ebû Hureyre'nin arasında kopukluk vardır. (111,97)
[135] Bûsîrî'ye göre isnadı Ömer b. Hamza sebebiyle zayıftır. (111,98)
[136] Bûsîrî der ki: "Bunu İbn Ebî Ömer el-Adenî ve Taberânî zayıf ve munkatı bir senedle tahrîc etmişlerdir." (111,99)
[137] Bûsîrî der ki: "Senedinde yer alan Muhammed b. Ebî Kays sebebiyle zayıftır."