- Dünya 'Doğru İslam'ı bilmiyor

Adsense kodları


Dünya 'Doğru İslam'ı bilmiyor

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
selsebil
Thu 22 October 2009, 01:21 am GMT +0200


Dünya İslam Birliği Genel Sekreteri Abdullah Bin Abdülmuhsin et-Türki, tüm insanlığa rahmet için gelen İslam dinin dünyada tam olarak bilinmediğini söyledi

Abdullah et Türki, "Maalesef dünyanın çoğu İslam'ın gerçek yüzünü bilmemekte. Bu nedenle İslam'ın gerçek yüzünü saptıran algılar ve bakış açıları dünya medyasında yer almakta." dedi. İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Genel Sekreteri Necmi Sadıkoğlu da dünyada İslam dinine karşı medya üzerinden sistemli bir saldırının söz konusu olduğunu söyledi. Medyanın İslâm'ı kötü örnekler üzerinden anlattığını, İslam'ı terör ve şiddet gibi kelimelerle birlikte andığına vurgu yapan Sadıkoğlu, "Yani sistematik bir dezenformasyon faaliyeti ile karşı karşıyayız. Buna karşılık olarak sistemli bir enformasyon faaliyeti ve siyasi ve hukuki mücadele yapılmazsa bu sorunla baş edilmesi imkânsızdır." dedi.

İslam Araştırmaları Merkezi(İSAM) tarafından düzenlenen "Medyada İslam Algısı" konulu panel uluslararası katılımcıları biraraya getirdi. Panele Dünya İslam Birliği Genel Sekreteri Abdullah Bin Abdülmuhsin et-Türki, İslam Üniversiteleri Birliği Genel Sekreteri Cafer Abdüsselam, Mekke Ümmül Kura Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Prof. Dr. Üsame Salih el Hariri, İSAM Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın, İDSTK Genel Sekreteri Necmi Sadıkoğlu, İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı gibi isimler katıldı.

Panelin açılında konuşan Necmi Sadıkoğlu, hak din olan İslâm'ın basın yayın dünyasında doğru algılanması ve olduğu gibi yansıtılması bugünün en önemli konularından ve sorunlarından birisi olduğunu söyledi. Özellikle 11 Eylül olaylarından sonraki süreçte, bazı basın yayın kuruluşlarında, kimi zaman kasıtlı, kimi zaman da cehaletten kaynaklanan İslâm'ın yanlış algılanmasına sebep olacak yayınlar yapıldığını söyleyen Sadıkoğlu, bugün de bu yayınların devam ettiğini dile getirdi. Sadıkoğlu, "İslâm'la ilgili önyargılar, Müslümanların mukaddesatına hakaret eden yazı ve görüntüler, Batı ülkelerinin İslamileştiği ile ilgili yayınlarla İslâm aleyhinde karanlık bir kampanya sürdürülmektedir. Bu yayınlar sadece Batı ülkelerinde değil, üzülerek görüyoruz ki, bazı İslam ülkelerinde de yapılmaktadır." dedi.

İSLAM DÜNYASI ÖZELEŞTİRİ YAPMALI

Basın-yayın kuruluşlarının İslamofobyanın oluşmasında ve yayılmasında en etkili araçlar olarak kullanıldığını anlatan Sadıkoğlu, şöyle konuştu: "İslam ve Müslümanlar hakkında bilgisizlik sebebiyle veya kasıtlı olarak yapılan şiddetli ve sürekli yayınlar, toplumlarda yanlış anlama ve algılamalara sebep olmakta, bu yanlış anlama ve algılamalar tüm toplumlarda İslamofobyanın kökleşmesine sebep olmaktadır. Özellikle, İslam ile terör ve şiddet gibi kelimelerin ısrarla yan yana zikredilmesi, İslamofaşizm, kökten dincilik, irtica gibi tabirlerin İslam'la veya Müslümanlarla birlikte anılması, dindarlarIn eleştirilmesi, inancı sebebiyle kılık kıyafetlerinden dolayı eğitim, öğretim ve çalışma hayatında engellenmesi ve ayrımcılık yapılması toplum vicdanını derinden yaralamakta, toplumların ve özellikle Müslümanların ruh dünyasında onarılmaz kırılganlıklara sebep olmaktadır. İslamofobyanın oluşmasının ve yayılmasının en önemli sebebi, başta basın-yayın kuruluşları ve eğitim kurumlarındaki programlar olmak üzere çeşitli vasıtalarla gerçekleştirilen sistematik dezenformasyon faaliyetleridir. Bir gerçeği açık yüreklilikle ve cesaretle kabul etmemiz lazım. Basın dünyasındaki İslâm'la ilgili yanlış yayınlarda, inşa edilen önyargı duvarlarında, bu yayınları yapan veya yaptıranların sorumsuzluğu veya kötü niyetleri vardır. Ancak en az bunun kadar, bizlerin, yani İslam dünyasının da çok ciddi sorumlulukları vardır. Öncelikle, bu yanlış algılamaları ve yanlış anlaşılmaları gidermek için doğru ve etkili temsil ve tebliğ mekanizmalarını kurma mesuliyetimiz vardır. Güçlü ve dürüst basın yayın kuruluşları oluşturmak gibi bir başka mükellefiyetimiz daha mevcuttur."

İSAM Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın da yaptığı kısa konuşmada, dünyaya İslam'ın çok yanlış bir şekilde yansıtıldığını söyledi.Aydın, " Bu algının değişmesi için Müslümanlara düşen görevler var. Aynı zamanda dünya medyasının da haberin namusu gereği yapması gerekenler bulunuyor." dedi.

"BİZİM İSLAM'LA İLGİLİ BİLDİKLERİMİZ BUNLAR DEĞİL"

Dünya İslam Birliği Genel Sekreteri Abdullah Bin Abdülmuhsin et-Türki ise tüm insanlığa rahmet için gelen İslam dinin dünyada tam olarak bilinmediğini söyledi. Abdullah et Türki, "Maalesef dünyanın çoğu İslam'ın gerçek yüzünü bilmemekte. Bu nedenle İslam'ın gerçek yüzünü saptıran algılar ve bakış açıları dünya medyasında yer almakta. Biz, tüm sorumlular olarak İslam'ın gerçek yüzünü, doğru yüzünü göstermemiz gerekir. İslam'ın düzgün yönlerini kendi zihnimizi öncelikle yerleştirmemiz lazım. İslam'ı insanlara anlatmalıyız, İslam dışı topluluklarla ortak problemlerimizi konuşmalıyız." ifadelerini kullandı. İslam dinin temelinin insanlara hizmet olduğunu anlatan Abdullah et Türki, Suudi Arabistan Kralı'nın uluslararası kurumlarda, BM'de, değişik ortamlarda yaptığı konuşmada İslam'ın gerçek yüzünü, diğer insanlarla diyalog kurabildiğini göstermek istediğini dile getirdi.

"Dünya zulmün, terörün, aşırılıkların karşısında durmak istiyorsa İslam'ın gerçek yüzünü bilmek zorundadır." diyen Abdullah et Türki, İslam'ın tüm dünya üzerinde zulmün, terörün, aşırılıkların ortadan kaldırılması, insanların birlikte yaşamasını amaçlayan bir din olduğunu vurguladı. Abdullah et Türki, "İslam hakkında kasıtlı olarak atılan diğer insanlarla ilişkiye girmediği, aşırılıkların dini olduğu gibi iddialar doğru değildir. Batılı muhataplarımızla konuştuğumuzda bu algılarının değiştiğini görüyoruz. 11 Eylül sonrası ABD ve Avrupa ülkeleri ile yaptığımız tartışmalarda çok sayıda akamesiyenin, 'Bizim geçmişte İslam hakkında bildiklerimiz kesinlikle bunlar değildi' diyorlardı. Diğer insanlarla diyaloga giderek onlara dinimizi anlatmalıyız. Gerçek bilgileri anlatmalıyız. Gerçek bilgileri arayan akademislenler, entelektüel kişiler, din adamları insanlığın sorunlarının çözümü için biraraya gelmesi gerekir." şeklinde konuştu.

Dünya İslam Birliği'nin, "İslami Medya Birliği" adı altında yeni bir kurum kuracaklarını söyleyen Abdullah et-Türki, bu kapsamda ilk olarak medya ana konulu olmak üzere gerek Müslümanların gerek müslüman olmayan uzmanların katılımıyla bir sempozyum düzenleyeceklerini dile getirdi.