Hadice
Tue 21 September 2010, 09:21 am GMT +0200
Duanin Gücü Şükran duymak da bir yaklaşım tarzıdır ve bizim müteşekkir olacak o denli çok seyimiz var ki
Leyla isimli çok fakir giyimli bir kadın yüzünde bir hüzünle bir manava girer
Dükkan sahibine mahcup bir şekilde yaklaşır
Kocasının çok hasta olduğunu, çalışamaz duruma düştüğünü ve yedi çocuğu ile birlikte aç kaldıklarını ve yiyeceğe ihtiyaçları olduğunu söyler
Cevat isimli manav ona ters bir şekilde bakarak derhal dükkanını terketmesini ister
Kadın ailesinin ihtiyaçlarını düşünerek, lütfen efendim der, paramız olur olmaz getirip borcumu ödeyeceğim
Cevat kendisine bir kredi açamayacağını çünkü onun eski bir müşterisi olmadığını, kendisinde bir hesabının bulunmadığını söyler
O sırada dükkanın dışında bekleyen bir müşteri ikisinin arasında devam eden bu konuşmayı dinlemektedir
İçeri girerek Cevat'a yaklaşır ve ben o kadının almak istediklerine kefilim der
Ailesinin ihtiyacı olan şeyleri ona ver
Bunun üzerine manav çok isteksiz bir şekilde kadına döner ve bir alış veriş listen var mıydı diye sorar
Leyla "Evet efendim" der
"Tamam" der manav
Şimdi onu terazinin şu kefesine koy, onun ağırlığınca diğer kefeye istediklerinden
koyacağım!"
Leyla bir an duraksar, sonra başını önüne eğer ve çantasını açarak üzerine bir şeyler karalanmış bir
kağıt parçasını çıkartır ve manavın kendisine gösterdiği kefeye özenle bırakırken başı hala öne eğiktir
Manavın ve diğer müşterinin gözleri terazinin kefesine dikilirken hayretle büyümüştür
Manav müşteriye dönerek, kısık bir sesle,
"İnanamıyorum" der "İnanılacak gibi değil
Müşteri manava gülerken manav çoktan diğer kefeye eline geçeni doldurmaya başlamıştır ama nafile, diğer kefeyi yerinden bile kıpırdatamamıştır
Terazinin kefesi artık üzerindekileri almayacak kadar
doldurduğunda çaresiz hepsini bir torbaya doldurarak kadına verir
Şaşkınlıkla üzerinde bir şeyler çizilmiş kağıdı eline alır ve okur
Bir de bakar ki orda bir alış veriş listesi yoktur
Sadece bir dua yazılıdır
"ALLAHım neye ihtiyacım olduğunu sen bilirsin, kendimi senin ellerine teslim ediyorum" Manav taş gibi bir sessizliğe bürünmüştür
Leyla kendisine teşekkür ederek dükkandan ayrılır
Müşteri Cevat'ın eline bir elli dolarlık tutuştururken, her kuruşuna değdi, der
Daha sonra Cevat terazisinin kefelerinin kırılmış olduğunu görür
Bu nedenle duanın ne kadar ağır çektiğini sadece ALLAH bilir
DUA BİZİM İÇİN HİÇBİR MALİYETİ OLMAYAN BİR HEDİYEDİR
Leyla isimli çok fakir giyimli bir kadın yüzünde bir hüzünle bir manava girer
Dükkan sahibine mahcup bir şekilde yaklaşır
Kocasının çok hasta olduğunu, çalışamaz duruma düştüğünü ve yedi çocuğu ile birlikte aç kaldıklarını ve yiyeceğe ihtiyaçları olduğunu söyler
Cevat isimli manav ona ters bir şekilde bakarak derhal dükkanını terketmesini ister
Kadın ailesinin ihtiyaçlarını düşünerek, lütfen efendim der, paramız olur olmaz getirip borcumu ödeyeceğim
Cevat kendisine bir kredi açamayacağını çünkü onun eski bir müşterisi olmadığını, kendisinde bir hesabının bulunmadığını söyler
O sırada dükkanın dışında bekleyen bir müşteri ikisinin arasında devam eden bu konuşmayı dinlemektedir
İçeri girerek Cevat'a yaklaşır ve ben o kadının almak istediklerine kefilim der
Ailesinin ihtiyacı olan şeyleri ona ver
Bunun üzerine manav çok isteksiz bir şekilde kadına döner ve bir alış veriş listen var mıydı diye sorar
Leyla "Evet efendim" der
"Tamam" der manav
Şimdi onu terazinin şu kefesine koy, onun ağırlığınca diğer kefeye istediklerinden
koyacağım!"
Leyla bir an duraksar, sonra başını önüne eğer ve çantasını açarak üzerine bir şeyler karalanmış bir
kağıt parçasını çıkartır ve manavın kendisine gösterdiği kefeye özenle bırakırken başı hala öne eğiktir
Manavın ve diğer müşterinin gözleri terazinin kefesine dikilirken hayretle büyümüştür
Manav müşteriye dönerek, kısık bir sesle,
"İnanamıyorum" der "İnanılacak gibi değil
Müşteri manava gülerken manav çoktan diğer kefeye eline geçeni doldurmaya başlamıştır ama nafile, diğer kefeyi yerinden bile kıpırdatamamıştır
Terazinin kefesi artık üzerindekileri almayacak kadar
doldurduğunda çaresiz hepsini bir torbaya doldurarak kadına verir
Şaşkınlıkla üzerinde bir şeyler çizilmiş kağıdı eline alır ve okur
Bir de bakar ki orda bir alış veriş listesi yoktur
Sadece bir dua yazılıdır
"ALLAHım neye ihtiyacım olduğunu sen bilirsin, kendimi senin ellerine teslim ediyorum" Manav taş gibi bir sessizliğe bürünmüştür
Leyla kendisine teşekkür ederek dükkandan ayrılır
Müşteri Cevat'ın eline bir elli dolarlık tutuştururken, her kuruşuna değdi, der
Daha sonra Cevat terazisinin kefelerinin kırılmış olduğunu görür
Bu nedenle duanın ne kadar ağır çektiğini sadece ALLAH bilir
DUA BİZİM İÇİN HİÇBİR MALİYETİ OLMAYAN BİR HEDİYEDİR