ezelinur
Fri 30 July 2010, 08:13 pm GMT +0200
DUÂ ALMAYA BAKIN!
"Şemseddîn-i İznîkî" hâl ehli bir velî'ydi
"Büyük insan" olduğu her hâlinden belliydi
O bir gün buyurdu ki: (Bakın duâ almaya
İnsan duâ alarak yakın olur Allah'a
Evliyâ-yı kirâmdan Ubeydullah-ı Ahrâr
Çok duâ istemeyi etmişti âdet şiâr
Buğday satın almıştı bir gün de bir kimseden
Ayrılıp gitti sonra hiç duâ istemeden
Üç günlük bir mesâfe gitmişti ki O fakat
Duâ almadığını hâtırladı o sâat
Dedi: (Eyvâh ben ondan duâ talep etmedim
Onun duâsındaydı belki de seâdetim)
Üç günlük mesâfeden geriye döndü yine
Geldi buğday aldığı o köylünün evine
Köylü onu görünce suâl etti pür-telâş:
(Yoksa bozuk mu çıktı buğdaylar ey arkadaş?)
Dedi ki: (Hayır hayır iyi çıktı buğdaylar
Ve lâkin istemeyi unuttuğum bir şey var)
(Nedir?) diye sorunca dedi ki: (Birâderim!
Ben gördüğüm herkesten duâ talep ederim
Lâkin senin duânı unuttum istemeyi
Yolda hâtırladım da bu yüzden döndüm geri)
Köylü hayret içinde dedi: (Yâni şimdi sen
Yalnız bunun için mi geldin hiç üşenmeden?)
(Evet sırf bunun için geldim) dedi o Hazret
Köylünün şaşkınlığı fazlalaştı begâyet
Ellerini kaldırıp dedi ki: (Yâ ilâhî!
Aç bunun kalp gözünü velî olsun bu dahî)
Ânında kabûl oldu onun bu hâlis sözü
Hâce Ubeydullahın açıldı gönül gözü
Yine bir defâsında buyurdu: (Hayâ edeb
Hayâtın her ânında lâzımdır insana hep
Herhangi bir mü'mini görürseniz siz eğer
Mütevâzı davranıp verin kıymet ve değer
Zîrâ hiç belli olmaz o gördüğün kim bilir
Allah'ın çok sevdiği bir Velî olabilir
Vaktiyle bir talebe yürürken yolda bir gün
Öteden geldiğini farketti bir büyüğün
Durdu ve edebinden yol verdi ihtiyâra
O öne geçsin diye çekildi az kenara
Lâkin o Yaşlı zât da durdu ve dedi: (Ey genç!
Ne için yürümezsin yol senin önce sen geç)
Çocuk çok edebliydi dedi ki: (Ey efendim!
Ben sizin önünüze nasıl geçebilirim?
Siz yaşlı amcasınız ben ise bir talebe
Önünüzden yürümek yakışır mı edebe?)
Evliyâdan bir zâtmış meğerse o ihtiyâr
Dönüp o talebeye eyledi tek bir nazar
O nazarla çocuğa bir hâl oldu o anda
Kalp gözü açılarak evliyâ oldu o da)
"Şemseddîn-i İznîkî" hâl ehli bir velî'ydi
"Büyük insan" olduğu her hâlinden belliydi
O bir gün buyurdu ki: (Bakın duâ almaya
İnsan duâ alarak yakın olur Allah'a
Evliyâ-yı kirâmdan Ubeydullah-ı Ahrâr
Çok duâ istemeyi etmişti âdet şiâr
Buğday satın almıştı bir gün de bir kimseden
Ayrılıp gitti sonra hiç duâ istemeden
Üç günlük bir mesâfe gitmişti ki O fakat
Duâ almadığını hâtırladı o sâat
Dedi: (Eyvâh ben ondan duâ talep etmedim
Onun duâsındaydı belki de seâdetim)
Üç günlük mesâfeden geriye döndü yine
Geldi buğday aldığı o köylünün evine
Köylü onu görünce suâl etti pür-telâş:
(Yoksa bozuk mu çıktı buğdaylar ey arkadaş?)
Dedi ki: (Hayır hayır iyi çıktı buğdaylar
Ve lâkin istemeyi unuttuğum bir şey var)
(Nedir?) diye sorunca dedi ki: (Birâderim!
Ben gördüğüm herkesten duâ talep ederim
Lâkin senin duânı unuttum istemeyi
Yolda hâtırladım da bu yüzden döndüm geri)
Köylü hayret içinde dedi: (Yâni şimdi sen
Yalnız bunun için mi geldin hiç üşenmeden?)
(Evet sırf bunun için geldim) dedi o Hazret
Köylünün şaşkınlığı fazlalaştı begâyet
Ellerini kaldırıp dedi ki: (Yâ ilâhî!
Aç bunun kalp gözünü velî olsun bu dahî)
Ânında kabûl oldu onun bu hâlis sözü
Hâce Ubeydullahın açıldı gönül gözü
Yine bir defâsında buyurdu: (Hayâ edeb
Hayâtın her ânında lâzımdır insana hep
Herhangi bir mü'mini görürseniz siz eğer
Mütevâzı davranıp verin kıymet ve değer
Zîrâ hiç belli olmaz o gördüğün kim bilir
Allah'ın çok sevdiği bir Velî olabilir
Vaktiyle bir talebe yürürken yolda bir gün
Öteden geldiğini farketti bir büyüğün
Durdu ve edebinden yol verdi ihtiyâra
O öne geçsin diye çekildi az kenara
Lâkin o Yaşlı zât da durdu ve dedi: (Ey genç!
Ne için yürümezsin yol senin önce sen geç)
Çocuk çok edebliydi dedi ki: (Ey efendim!
Ben sizin önünüze nasıl geçebilirim?
Siz yaşlı amcasınız ben ise bir talebe
Önünüzden yürümek yakışır mı edebe?)
Evliyâdan bir zâtmış meğerse o ihtiyâr
Dönüp o talebeye eyledi tek bir nazar
O nazarla çocuğa bir hâl oldu o anda
Kalp gözü açılarak evliyâ oldu o da)