sidretül münteha
Thu 11 November 2010, 07:55 pm GMT +0200
Dört İşlem
-Tüm kapıların kapandığı sıkıntılı bir demde, o dar vakitlerde, insanın hiçliğini idrak etmesi, kendini aciz-çaresiz görmesi, bazen "çare" olabilir biliyor musun?.
-Hatta tek çaredir, sapmazsa ana yoldan..
-Nasıl peki?
-Aciz ve çaresiz insanda "ben"lik olmayacağından o,
kuvvetli ve kudretli olana yönelir.. /se, sığınır.. /sa ve;
"Ben"i yok ettim, "Sensin ya Rab" der.. /se
"Yalnız Sen! İlla Sen!"
"Bittim tükendim, kalakaldım ortada yalnız başıma.."
-"Kapındayım senliğimle, n'olur lutfet ya Latif" der../se
Ve.. O Çaresizler çaresi, O kimsesizler kimsesi,
O herşeyin dizgini elinde olan en kudretli, açar kapıları ardına dek.
Ve işte böylece; Acziyetinin farkına varıp, tüm çaresizliklerini, tevekkül-teslimiyet potasında toplayan o ER kişi kazanır. Hem maddeten hem de manen.
*
"Derman arardım derdime, derdim bana derman imiş.."*
ALLAH bazen insana bir dert verir ve o dert, O'nu Rabbine yakınlaştırır.
Kementtir o aslında..
Atar kemendini ve kendine çeker kulunu Rabbi..
Çoğu kez dert sanır dertleniriz, ama bir bilsek aslında o dert bize melekut alemine kapılar açıyor ve derece derece yükseltiyor bizi, manen bir sefere çıkarıyor..
Doyumsuz lezzetlerle iç alemi keşfettiriyor ve kişi önce kendini, sonra Rabbini biliyor..
O'nu bilene, bulana, kul olanaysa, gam yok asla.
Dert değil, derman.
Dert değil, Rabbâni bir hediye.
Bir de "öteler getirisi" var, eğer sabır varsa..
Nur üstüne nur..
İşte Celal içinde Cemal cilvesi budur Yaradan'ın.
*
Çıkar seni senden, soyun kendinden, sıfırla seni..
Tüm aczini-çaresizliklerini, teslimiyet-tevekkül potasında topla sonra..
Çarp kendini, O'nun esmalarıyla şimdi..
Ve dünyaya böl, sende oluşacak potansiyeli..
Sonra seyreyle seni..
Ve..
Dünyayı..
İşte kul-insan oldun.
Bak iki dünyana da sultan oldun.
Ey nefsim!
Dört işlemdir sırrı, gamdan âzâde bir yüreğin bil..
İyi çalış dersini.
Dört işlemi hakkıyla bilmeden, geçemezsin ateşten denizleri.
Ayşe Reşad
* Niyaz-i Misri