hafiza aise
Wed 16 February 2011, 05:30 pm GMT +0200
DÖRDÜNCÜ REŞHA
Arkadaş! Tûl-i zaman ve bu'd-i mekânın muhâkemat-ı akliyede tesiri çoktur. Maahaza,m (1)

İşte, hayalen oraya gittik. Bak, harika bir surette hüsn-ü suretle hüsn-ü sîreti cem eden o mürşid-i umumî, o hatib-i kudsî, cevâhir dolu bir kitab-ı mucizülbeyan eline alarak, bütün insanlara mele-i âlâdan nâzil olan bir hutbe-i ezeliyeyi okuyor. Ve bütün benî Âdemi ve cinleri ve mevcudatı dinletiyor. Evet, pek büyük bir emirden haber veriyor. Hilkat-i âlemin acip muammâsını açıyor. Kâinatın sırr-ı hikmetine dair tılsımı açıyor. Felsefe ve fenn-i hikmetin, nev-i beşere, "Siz kimlersiniz? Nereden geliyorsunuz? Nereye gidiyorsunuz?" diye irad ettiği akılları acz ve hayrette bırakan üç suale cevap veriyor.
1 Haber gözle görmek gibi kesin değildir.