- Dönüşteki yansımalar

Adsense kodları


Dönüşteki yansımalar

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Wed 4 May 2011, 03:05 pm GMT +0200
Dönüşteki Yansımalar

Bütün bunlan bırakıp da yeniden çile ve mihnet yurduna hicret, ancak O'nun gibi bir Nebi'nin yapabileceği bir şeydi; görmüş, gördüklerini ümmetine de göstermek için geliyor; duymuş, duyduklannı ruhlanmıza duyurmak için aramıza geri dönüyordu. Rü'yet utkuna kadar bütün maverayı görmüş; gözleri kamaştıran o güzellik armonilerini arkadan gelenlerle paylaşıp kapıyı da, müstaid ruhlar için aralık bırakma adına ümmetinin arasına dönüyordu. İşin özü; kendisi gibi gitmiş, kendisi gibi görüp duymuş ve yine kendisi gibi de geri dönü-

446 Müslim, Sahih, 1/145 (162, 163)

yordu. Gidişi, herkese açık bir ders olduğu gibi gelişi de, ayrı bir mesaj içeriyordu.

Ve ... Efendimiz (sallallabu aleyhi ve sellern), gecenin bir anında çıktığı bu kadar uzun yolculuğu tamamlamış; yaşadığı bunca hadiseyi çok kısa bir ana sığıştırarak yine geri gelmişti. Tabii olarak konuyu ilk anlattığı kişiler de, en yakınlanydı; sabah namazını kılınca ev halkına dönmüş ve gecenin bir anma sı­ğan bunca hadiseyi anlatmaya başlamıştı.

Meseleyi duyunca Ümmü Hani validemiz, büyük bir te­dirginlik geçirecek ve bunlan kimseye anlatmamasını talep edecekti. Hatta, kalkıp giden Efendimiz'in ridasmdan tutup çekecek ve O'nu engellemeye çalışacaktı. Zira, zaten fırsat kollayan can düşmanlannın, bu konuyu malzeme yapıp Allah Resülü'ne acımasızca saldıracaklanndan endişe ediyor ve:

- Ey Allah'm Nebisi! Sakın bunlan insanlara anlatma; çünkü onlar Seni yalanlar ve Sana eziyet ederler, diyordu. Efendimiz ise:

- Allah'a yemin olsun ki, mutlaka bunu da anlatacağım, diyor ve Allah'm açıktan bir ikramını insanlardan gizlememek gerektiğini, ortaya koyuyordu.

O'nun, her şeye rağmen konuyu insanlara anlatmak üzere evden çıktığını gören Ümmü Hani, hizmetçisini çağırarak:

- Git ve Resülullah'ın peşine takıl; ta ki, konuyu insanlara anlattıklarında insanların nasıl bir tepki verdiklerini bana ha­ber ver, diye tembihte bulunacak ve bu hadisenin, Mekke'de nasıl bir yankı meydana getireceğini merak edecekti.

Derken Efendiler Efendisi çıktı ve Kabe'ye gelerek orada karşılaştığı insanlara isra ve mi'raç hadisesini anlatmaya baş­ladı. Duyan herseste büyük bir şaşkınlık meydana geliyordu; nasıl olabilirdi? Bir insan, hem de gecenin sadece bir anında Mekke'den yola çıkar, önce Mescid-i Aksa'ya gelir ve buradan da semalar ötesi sırlı bir yolculuk yaparak yine Mekke'ye nasıl geri dönebilirdi? Bir de buna, mücerret bir yolculuğun dışm

da, her bir durağında karşılaşılan hadiseler eklenince, konu onlar açısından içinden çıkılmaz bir hale bürünüyordu. Bir beşer olarak, hiçbir insanın üstesinden gelemeyeceği bir me­ziyetti bütün bunlar ...