- Dokuzuncu Mektup

Adsense kodları


Dokuzuncu Mektup

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
derya
Tue 19 January 2010, 05:55 pm GMT +0200
DOKUZUNCU MEKTUP

Salikin, Allah yolunu şiddetle taleb etmesine, hiçbir şey muadil olmadığı, kuldan ancak matlub bu olup, diğer şeyler, Allahü tealaya havale olunduğu, çok kamil olanların ölümlerinden sonra da, taleblerinin baki kaldığı ve talebin husulüne sebeb olan şey'in beyanı ile, mürid rüyasında mürşidi veya tabilerinden başka gördüğü rüyasının önemi olmadığı, rüyasında yüce manevi makamlara yükselme kabiliyetine delalet eden rüyayı görürken, ibadette cehd etmesi icabettiğinden dolayı korkması lazım olduğu, hakkında, bu mektubları derleyen mübarek eşiğin köpekciği olan fakir Alauddin'e göndermiştir. Allah onu Hazret'in ışığı altında bulundurup, kıyamet gününde bayrağı altında haşr eylesin.

ALLAHIN ADIYLA BAŞLARIM

Hiçbir varlık yok ki,onu hamd ile tesbih etmesin. Salat ü selam mahlukların en hayırlısı olan Muhammed'e, (allallahü aleyhi ve sellem) bütün aline, ashab, ezvacına ensari ve muhacir sahabesine de olsun! Bundan sonra, bu mektub, alem kutbu kaymakamının perverdesinden, iki gözünün nuru, kalbinin meyvesi olan El-Molla Alauddin'edir. Allah, onu halka faydalı olması bakımından, din ve dünya güneşi gibi kılsın!

Molla Abdülkerim namıyle gönderilen mektubunuz, perverdeye ulaştı. Dolaysıyla gayet sevindi. Çünkü o, taleb ve iştiyaktan haber verir.

Üstad'ı a'zam ( Radıyallahü anh): " Herhangi bir şey için, bende kıskanma yoktur. Hatta, falan kimse zamanın gavsi veya halkın kutbu oldu denilse, talebden başka her iki manevi makama da kıskınmam. Lakin falan adamın şiddetli bir taleb ve iştiyakı vardır denilse, ondan duyduğum kıskanmadan kalbim yanar." Diye buyurdu. İşte, Üstad-ı a'zam, bu sözleriyle, Allah?ı taleb etmeye herhangi bir şey olursa olsun, muadil olmadığına işaret eder. Hem de bizden matlub olan şey de budur. Diğer makamlara ulaşma işi, Alah'a havale edilir. Hülasa, salikten arzu edilen şey, şiddetle Allah'ı taleb etmesi ve hayatını onda sarf etmesidir. Hafız ( El-Şirazi) ( Kuddise sirruh) demiş ki:

"Matlubum hasıl oluncaya kadar talebden el çekmem. Ya ruhum sevgilye ulaşır, ya da ruh bedenimden çıkacaktır." Hatta sofiler tarafından, " biz ölümden sonra taleb halindeyiz." denilmiştir. Nitekim Hafız (Kaddesallahü sirreh) buna da dediği: " Ölümden sonra mezarımı aç, bak! Ki içimdeki aşk ateşinden kefenimden duman yükselir." sözüyle işaret etmiştir. Talebden maksad, salik matlubu olan Allah'tan başka masivadan yüz çevirmeye cehd edip tülliyetiyle Allah" tevaccüh etmesi demektir. Bu hal masivaya iltifatsızlık gözü ile bakması ve matlub olmaması, hepsi de zevalin kenarında oldukları, dünyadaki bütün şeyler, manevi yükselmesine zararlı, tehlikeli olup dünya ve ahiretteki kurtuluşu, hakiki maksuduna bağlı olduğunu bilmesiyle hasıl olur. (Farsça beyit) :

"Kalbin masivaya bağlılığı, yüce makamlara terakki edilmesine faydasız ve perdedir. Eğer alakaları kesersen vasılsın ( ermişsin)."

Cami ( Abdurrahman) ( Kuddise sirruh) da taleb hakkında buyurmuşlar ki:
"O, ab-ı hayattan ( allah'ın aşkından) kanmakta benim için maslahat yoktur. Allahü teala ona ler zaman susuzluğumu artırsın!"

el-Hafız da ( Kuddise sirruh)

"Ol acı gibi olan şarap ki sofu Ümmül-habais ( Kötülerin anası) diye okudu. Lakin bize taze ve bakire kızları öpmekten daha zevkli ve tatlıdır." denilmiştir. Bu beyitde geçen bakire kızları öpmek tabiri, visalden ( Allah'a kavuşmaktan), Ümmü-El-Habais tabiri, onu taleb etmekten kinayedir.

Piri veya pirine tabi olanları veya bulundukları yere iştiyakı ile ilğili, gördüğü rüyalardan başka salikin rüyası makbul değildir. Rüyanda, Üstad-ı a'zamın ( kuddise sirruh) markadı ( mezarı) civarında gördüğün bir çok binalar ise, manevi makamlara işarettir. Bunda, işittiğin ses ile velevki kapının arakasında oturmakla da, teveccühe gitmek için kasdınız ve aniden Üstad-ı a'zamın çıkmasıyla karşılaştığın olay, taleb edilmekten başka bir şey düşünülmemesine işarettir. Defterde ismini, babanın mülkleri senin olduğunu görmeniz ise, senin için taleb kabiliyeti oludğuna işarettir.

Öyle ise, kabiliyetin sende zahir olması için, çalışman ve gayret etmen lazımdır. Çünkü kabiliyetin zuhuru, çalışmaya bağlıdır. Bu rüyadan korkmalısın! Çünkü bu, talebe çalışmayı icab eder. Çalışma olmayıp kabiliyet elden gitse, salik ondan sorulacaktır.

Perverde Maruf, Cüneyd'in gözlerinden öper, talebe, mürid ve muhiblere ( dostlara) selam eder, bu taraftaki hal ve durumlar, Allah'a hamd edilmesine mucibtir. Allah'ın salat ü selamı efendimiz Muhammed'e ( sallalahü aleyhi ve sellem), al ve ashabına olsun!