- Dokuzuncu Mektup

Adsense kodları


Dokuzuncu Mektup

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
derya
Wed 13 January 2010, 11:05 pm GMT +0200
DOKUZUNCU MEKTUP

Mürşidinin (Şeyh Muhammed Ziyâüddin´in) halifesi, olgun, il­miyle amel eden âlim Karaköylü Şeyh Mahmud´a, baba, bakire olan kızından izin almadan onu evlendirmesinin saiıih olduğu ve bu tezvicin şartları, ziraat muamelesinde âmil (çalışan işçi) ve mai sahibiuden zekât hangisuıin üzerine vâcib olduğu ve bu konu ile ilgili mesele hakkındadır.

ALLAH´IN ADIYLA BAŞLARIM

Müstahak olduğu kadar bütün hamd Allah´a olsun! Salat ü selam, Allahın yaratıklarının en hayırlısı olan Muhammed´in, (Sallallahü âleyhi ve sellem) bütün al ve sahabesinin üzerine olsun!

Bundan sonra, bu mektûb, Rabbinin kölesi günahının esiri olan Ahmed´den gönlünün. sevgilisi, doğru, faziletli, kardeşim, yüce şeref sahibi olan mürşidinin halifesi Şeyh Mahmud´adır., Size selâm eder, ellerinizden öper, size dua edip sıhhatinizden sorarım. Halinıizden sual etmek faziletinde bulunursanız, Allah´ın hamdiyle en güzel bir tarz üzeredir, Allah, size, kavl ve fiillerinizde şimdilik ve gèlecekte sizi hâlinizin. ve kalbinizin ıslahına muvaffak eylesin!

Şu arz edilir íki, fikıh kitabında açıkça beyan bulunduğuna göre, mücbir veli (kızın babası) kızını fakir hir kimseye nikah etmesi (evlendirmesi) caiz değildir. Tuhfet El-Muhtaç kitabının sahibi mezkür kitåbda metni olan Minhac´ın «Baba büyük ve küçük kızından izin almadan onu birisiyle tezviç etmesi câizdir.» ibaresinden sonra, «Mutemet kavle göre, böyle bir tezvicin sahïh olması icin zevcin (kocanın) mükâfeeti (eşitlik) (soyca şeref cihetinden kendisine eşitliği) ve mehr-i misli verecek kadar malı olması şarttır. Nitekim bunu Şerhûl-İrşad´da da beyan ettim.» demistir. Burada Tuhfe´nin ibâresi sona erdi.

Tuhfe kitåbında geçen mehr-i misil´den maksad, Nihayet ve Muğni El-Muhtaç kitablardan anlaşıldığına göre, yani zevc, nikâh akdî ânında kızın sadakìını verecek durumda malı olması demektir. Öyle ise kızın babası izinsiz olarak, kızın mehr-i misli veremivecek durumda malı olmayan bir kimseye kızını tezviç etmesi sahih değildir. Nihayet kitabının sahibi dedi ki, nitekim pederim, (Şehab El-Ramli) de böyle fetvâ vermiştir. Çünkü bunu yapan baba, kızın hakkını kayb etmiştir. Burada mezkür kitablardan naiklen Şirvâni kitabının ibaresi sona erdi.

Kızın mücbir velisi : babası veya dedesidir. Onlar, küfü (soyca eşit), mehr-i misil verecek kadar mâlî durumu miisâit olan kimseye, kızından izin almaksızın tezvüç edebilirler. Nevevî ile Rafiï´nin itimat ettikleri görüşe göre, eğer mücbir olan kızın velisi, kızını küfü olmayan veya kızının mehr-i misil verecek durumda olmavan birisine tezviç ederse, o nikâh akdi sahih değildir. Burada Feth El-Muîn´in ibaresi sona erdi. Bu meselenin tafsïli, Feth El Muîn kitabının hâşiyesi El-İane-El-Talibin kitabında geçer.

Zekat meselesine gelince, zekât, tohuma tâbidir. Sayet tohum, mâlikin (arazi) sahibinin malı ise, mahsül alındıktan sonra, zekâtının çıkarılması, malikin üzerine vacibdir. Eğer tohum, ziraatta ortak olarak ça­lışan işçinin ise, onun üzerine vâcibdir. Kafir olan kimse, zekât varecek kimselerden olmadığı için, onunla ortaklasa ziraat eden bir müslüman üzerine mahsüllerinin zekâtı vacib değildir. Mutemed kavil de budur. Gerçi müzaraat ile Muhabere (bir çeşit ziraat rnukavelesi) nin câiz olup olmadığı hakkında alimlerin görüşleri ayrıdır.

Çocuklarınızın gözlerinden öper, size gelenlerin hepsine selâm ederim. Çocuklarım ellerinizden öperler. Âlimler hepsi, talebeler de keza... Sâlih dualarınızı rica ederim. Bütün işler kudretinin elinde olan Allah, irâde ederse, yakında harmanlar kaldırılmadan ziyaretinizle müşerref olacağım. Allah, Muhammed´in, (Sallâllahü aleyhi ve sellem) âlinin ve sahâbesinin üzerine salât ve selâm eylesin!