seymanur K
Mon 12 September 2011, 10:19 am GMT +0200
İnsan Tabiatının Ve Dînin Maslahatları Elde Etmeye Ve Mefsedetlerden Sakınmaya Yöneltmesi
Dünya ve ahiret maslahatlarını ve onların insana kazandıracağı şerefi bilen kimsenin tabiatı onu en iyi en üstün olanı elde etmeye ve en kötü en çirkin olandan sakınmaya yönlendirir. Allah (cc) insanların çoğuna, onları iyiliklere yönlendiren ve kötülüklerden alıkoyan güzel ahlak vermiştir. Böylece insanlar kendilerine peygamber gelmeyen dönemlerde bu ahlakî vasıflarından faydalanır ve peygamberlerin getirdiği hikmeti kavrarlar. Allah (cc)'ın bu nimeti insanların şükretmeleri içindir. insanların vasıfları dört çeşittir:
1- insanları dinin emirlerine yönlendiren güzel ahlak. Güzel fıtrat insanı
bu ahlaka yönlendirir. Bu ahlaka tabi olan kurtulur, muhalefet eden ise perişan olur. İyiliklere yönlendirip tüm kötülüklerden alıkoyan haya; dünya ve ahiret maslahatlarını elde edip mefsedetlerini izale etmede mal ve mülkü bol bol harcamaya götüren cömertlik; uzak yakın her türlü fuhşiyattan ve bunlara sebep olabilecek şeylerden namusu korumaya yönlendiren kıskançlık; isyan eden, baş kaldıran, cana, mala ya da namusa saldıran, Allah'a şirk koşan gibi kendileriyle savaşılması gerekenlerle dini yüceltmek üzere savaşmaya yönlendiren cesaret; zayıf, fakir, hasta ve muhtaç kimselere yardım etmeye yönlendiren şefkat ve merhamet; hata ve telaştan alıkoyan ağırbaşlılık; yumuşak davranmaya vesile olan nezaket; ve Allah'ın emirlerine uymaya götüren itaatkarlık güzel ahlaka örnek olarak zikredilebilir.
2- Kötü ahlak, insanlar, maslahatlardan alıkoyup mefsedetleri yapmaya yönlendiren fıtratlarında ki kötü vasıflarla imtihan edilirler. Bu vasıflar sırf imtihan için yaratılmıştır. Kim bunlara uyarsa hata eder, bedbaht olur. Kim de uymazsa isabet eder, kurtuluşa erer.
3- Dünya ve ahirette ya da sadece birinde insana fayda sağlayan arzu ve istekler. Yapılması mubah, mendup ve vacip olan arzu ve istekler böyledir.
4- Dünya ve ahirette ya da sadece birinde insana zarar veren arzu ve istekler. Yasaklanan şeyleri yaptırıp, emredilen şeylere engel olan arzu ve istekler böyledir.
Aklın maslalvt ve mefsedetini tek başına İdrak edemediği konulara taab-budî dem* Ancak bu tür konular maslahat ve mefsedeti akılla bilinenlere ııspetle azdn Bir mesele hakkında dinin bir emri varid olunca, akıl insanı o emre uymaya yönlendirir. Zira bunda Allah'a itaat etmiş olma şerefi ve' O'nun vaadettiği sevTp varor.