hafiza aise
Tue 16 August 2011, 03:33 pm GMT +0200
Diyabet hastaları hipoglisemiyi tanımıyor
Hipogliseminin en bilinen belirtilerinin terleme, baş dönmesi, açlık ve asabilik olduğunu belirten Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız, “Tedavi edilmediği takdirde hipogliseminin, acil tedavi gerektiren bilinç kaybı ve hastalık nöbeti gibi ciddi sorunlara yol açabilir” diyerek hastaları uyardı.
Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler tarafından “salgın hastalık” olarak ilan edilen diyabet tüm dünyada milyonlarca insanı etkisi altına alan ciddi bir sağlık sorunu olarak ortaya çıkıyor. 2025 yılında tüm dünyada yaklaşık 300 milyon diyabetli hasta olacağı tahmin edilirken bu sayının yüzde 90-95’ini ise insüline bağımlı olmayan Tip 2 diyabetli kişiler oluşturuyor. Kronik bir sağlık sorunu olan Tip 2 diyabetli hastaların karşılaştıkları en önemli sorunların başında ise hipoglisemi yani düşük kan şekeri geliyor.
Brezilya, Çin, Meksika, Suudi Arabistan, Hindistan ve Türkiye’de Mart – Mayıs 2011döneminde gerçekleştirilen “Hipoglisemi Anket Çalışması”nın sonuçları ise tüm ülkelerde hastaların yarısının hipogliseminin nedenlerini bilmediğini ortaya koyuyor. 18 – 75 yaş aralığında 950 Hasta ve 425 Hekimin katıldığı araştırmanın sonuçlarını değerlendiren HacettepeÜniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız, “Hipogliseminin en bilinen belirtileri terleme, baş dönmesi, açlık ve asabiliktir ancak araştırma bazı hastaların “susuzluk” ve “sık idrara çıkmayı” yanlışlıkla hipoglisemi ile ilişkilendirdiğini gösteriyor” dedi.
Tedavi edilmediği takdirde hipogliseminin, acil tedavi gerektiren bilinç kaybı ve hastalık nöbeti gibi ciddi sorunlara yol açabildiğini3 söyleyen Prof. Dr. Yıldız, hasta ve hekim ilişkisinin çok önemli olduğunu belirterek, “Çalışmaya göre hastaların yaklaşık üçte biri doktorlarıyla hipoglisemi hakkında düzenli olarak konuşmuyor” diye konuştu.
Araştırmanın Türkiye ve Hindistan’da hastaların yüzde 85’inin hipogliseminin belirli diyabet ilaçlarına bağlı gelişebileceğini bilmediklerini ortaya koyduğunu söyleyenProf. Dr. Yıldız, “Aslında gıda alımları arasında uzun süre ara verilmesi ve bazı diyabet ilaçları hipoglisemi için bilinen risk faktörleridir” dedi. Hastada hipoglisemi gelişmesine neden olmayan diyabet ilaçları olduğunu belirtenProf. Dr. Yıldız, bu sorun ile karşı karşıya kalan hastaların hekimleri ile görüşmelerinin sağlıkları açısından olumlu sonuçlar doğuracağını sözlerine ekledi.
Araştırma sonuçlarına göre Türkiye’de hastaların yarısının günlük aktiviteleri sırasında hipoglisemi sorunu ile karşı karşıya kaldığını da belirtirkenProf. Dr. Yıldız, “Araştırmaya katılan hastaların yüzde 17’si çalışırken, yüzde 7’si seyahatteyken, yüzde 17’si herhangi bir fiziksel aktivite ile uğraşırken ve yüzde 8’si araç kullanırken hipoglisemi yaşadığını belirtti” diye konuştu.