saniyenur
Sun 24 June 2012, 08:50 am GMT +0200
Din İlimlerinin Müfredatı
Yukarıda söz konusu ayette kullanılan liyeie-fakkahu fid-Din kelimeleri ilmin müfredat programını ortaya koyduğu gibi, genç-yaşlı, herkes için öğretim usulünü göstererek tabiatını da açıklamaktadır. Kur'an'da Din ilimlerini sadece öğrenmenin yeterli olmadığına İşaret için teallüm yerine tefekku kelimesi kullanılmıştır. Çünkü kafirlerin çoğu, Yahudiler ve Hristiyanlar da bu ilmi öğrendiler. Yine şeytan da çok bilgiliydi. Bu sebeple Din ilmi, dinin hakiki manasını kavramak ve anlamak demektir. Tefek-&w'nun ifade ettiği anlam budur ve bu kelime Allah yolunun hakiki mana ve gayesini anlamak ve idrak etmek manasına gelen fıkh kelimesinden türetilmiştir.
Bu konuda hatırlanması gereken bir diğer nokta da şudur: Kur'an, liyefkâhud-Din kelimesini kendinden sadece Din anlamı çıkacak basil iriücerred şekliyle değil, fakat tefe'al babından; liyetefekku fıd-Din olarak kullanmıştır, ki bunun anlamı gayret ve zorluğu ihtiva etmektedir. Diğer bir ifadeyle, bir kişi Din hakikatini anlamada mükemmelliğe ulaşmak için bütün gayret ve mesaisini harcamaktadır. Bu Din anlayışının sadece taharet, namaz, oruç, zekat ve hac hakkındaki emirleri bilerek gelişmeyeceği de açıktır. Aksine hakîki Din anlayışı şudur: Bir insan mahşer gününde her sözden, fulden ve hareketten hesaba çekileceğini tamamen kavramak ve bu dünyadaki hayatını Allah'ın kanunları çerçevesinde geçirmelidir. Gerçekte bu düşünce tarzı din hakikatini anlamaktır. İşte bu sebeple İmam Ebu tidsÂîç fıkhı İnsanın yapmakla yükümlü olduğu bütün şeyleri bilmesi ve kavraması, kaçınmakla emredildiği bütün şeyleri de anlaması gereğidir, şeklinde tarif etmiştir.
Böylece Kur'an terminolojisinde Din ilimlerinin elde edilmesinin bir Din anlayışı oluşturmak ve geliştirmek anlamına geldiği konusunda hiç bir şüphe kalmamaktadır. Bu anlayışı elde etme vasıtaları ise kitaplar veya Din alimlerinin refakatidir. Bütün bunlar müfredatın parçası ve muhtevasıdır.