Eslemnur
Sun 7 November 2010, 06:54 pm GMT +0200
DİN EĞİTİMİNDE MÜKAFAT VE CEZA
Önsöz
Günümüz dünyasında büyük bir hızla gelişen bilim ve teknik, dinin insan hayatındaki önemini daha da artırmıştır. Hızlı sanayileşme ve hayat standardının ekonomik yönden yükselmesiyle, insanların sûreta kavuştuğu refah ve mutluluk, manevî alandaki boşluğu gideremeyince, özellikle batılı toplumlar psikososyal yönden çeşitli krizler yaşamaya başlamışlardır. Bugün bu toplumlar, ihmal edilen manevî gelişime yeniden canlılık kazandırabilmek için, dinin gücünden faydalanma yollarını aramaya koyulmuşlardır. Bu düşüncenin bir uzantısı olarak, inancın insana sağladığı huzur ve manevî gücü bir bütün olarak toplumlarına kazandırabilmenin gereğini kabullenmiş ve bunun yollarını araştırmaya başlamışlardır.
Hızlı bir sanayileşme ve büyümenin yaşandığı ülkemizde ise, durum biraz farklı olmuştur. Ülkemizde din, geçmiş dönemlerde görülen baskı ve ihmale rağmen gündemdeki yerini hiçbir zaman kaybetmemiştir denilebilir. Ancak baskı ve ihmal döneminde, gayr-ı resmî olarak yapılmaya çalışılan din eğitimi ve öğretimi faaliyetlerinin, dini farklı şekillerde anlayan ve yaşayan insanların varlığına yol açtığını söyleyebiliriz. Zira geçmişte yapılan hatalar veya ihmaller sebebiyle,bugün insanların bir kısmının ya dinden habersiz ya da dindar ama kendi görüşünün doğruluğunu savunan kişiler halinde çeşitli gruplara ayrılmaları da konuyla ilgilenenlerin dikkatinden kaçmamaktadır.Bu konuda İmam-Hatip Liselerinin ve 1982-1983 öğretim yılından itibaren zorunlu dersler arasına alınan "Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi" derslerinin, gelecek yıllarda insanlar arasındaki farklı düşünce tarzlarının asgariye indirilmesine katkılarda bulunacağı düşünülebilir.
Bu noktada, hem aile hem de yaygın-örgün her tür kurumda gerçekleştirilen din eğitimi ve öğretiminin önemi ortaya çıkmaktadır. Zira din eğitimi adına yaşanan olumsuzlukların giderilebilmesinde en önemli görevler bu müesseselere düşmektedir. Dinin özünden kaynaklanan sevgi, hoşgörü ve müsamaha prensipleriyle oluşturulacak bir din eğitimi anlayışının aileden başlayarak diğer din eğitimi kurumlarında devam ettirilmesi, hem inancın manevî desteğini hisseden insanların, hem de toplumun her kesimine kucak açan din eğitimcileri ve görevlilerinin yetişmesine zemin hazırlayacaktır.
Mesleğinde iyi yetişmiş din görevlisine, günümüzde büyük oranda ihtiyaç duyulmaktadır. Buna bağlı olarak din görevlisi yetiştiren müesseselerin de önemi bir kat daha artmıştır. Keza din görevlisi yetiştiren kurumların problem ve beklentilerine yönelik araştırmaların yapılması gereği de ortadadır.
Bu düşünceden hareketle, bünyesinde, toplumun en önemli ihtiyaçlarından biri olan din görevliliği, daha açık bir ifadeyle, imam-hatiplik, Kur'ân Kursu öğreticiliği gibi,belirli meslekî formasyonlar kazandırılarak elemanların yetiştirildiği kurumların başında gelen İmam-Hatip Liseleri, bu çalışmada, araştırma alanının ağırlığını teşkil etmektedir.
"Din Eğitimi ve Öğretiminde Mükâfat ve Ceza" konulu bu araştırmada mükâfat ve ceza, aile, yaygın ve örgün din eğitimi kurumlan perspektifinden ele alınarak derinliğine incelenmeye gayret edilmiştir. Bunların çocuk ve öğrenci üzerindeki etkileri ile disiplini sağlamadaki rollerine değinilerek, konuya açıklık getirilmeye çalışılmıştır.
Gerek aile, gerekse yaygın ve örgün kurumlardaki din eğitimi ve öğretiminde uygulanan mükâfat ve ceza türlerini, uygulanış biçimlerini ve olumlu-olumsuz etkilerini, istatistiki metodlar desteğiyle analitik olarak ele alan bu çalışmanın, alanında yapılmış ilk araştırma olduğu söylenebilir. Üzerinde çalışılan alanın genişliği, birtakım zorlukları ve problemleri de beraberinde getirmiştir. Ancak, bu zorluklar ve problemlerin aşılmasında, değerli hocam Yrd. Doç. Dr. Mustafa Öcal'ın büyük katkıları olmuştur. Kendilerinin din eğitimi ve öğretimi alanında, daha önceleri yapmış olduğu anketli çalışmalar sonucunda elde ettiği birikim ve tecrübelerden, araştırmamızın her safhasında istifade ettiğimizi belirtmek bizim için bir şükran ifadesi olduğu kadar, aynı zamanda mutlu bir görevdir.
İlk baskısı 1993 yılında gerçekleştirilen bu eser, yapılan birtakım ilavelerle genişletilerek ikinci baskısıyla okuyucuların istifadesine sunulmuştur. Doktora tezi olarak hazırlanan eserin din eğitimi ve öğretiminin problem ve beklentilerine yönelik çalışmalar için önemli ipuçları ihtiva ettiği söylenebilir.
Anne babalar, İmam-Hatip Lisesi öğretmenleri ve Kur'ân Kursu öğreticileri başta olmak üzere din eğitimi sahasıyla alâkadar olan herkese faydalı olacağını ümit ediyoruz.
Muvaffakiyetimiz ancak Cenâb-ı Hakk'ın yardımıyladır.
Dr. Mehmet Emin Ay