neslinur
Sun 25 July 2010, 07:57 pm GMT +0200
Âdil Hükümdar Allah'ın Sevdiklerinden Biridir
Bir fani için dünya hayatında iken Allah sevgisine erişmek, şüphesiz ki başarıların en üstünü, mutluluğa erişmenin en açık yoludur.
Unutmayalım ki, Cenab-ı Hak, mutlak surette âdildir. O'nun her fiili dengeli, düzenli, planlı ve programlıdır, insan denilen müstesna canlıyı'da denge ve düzen çerçevesinde adil ölçülerle yaratıp varlık alanına getirmiştir. O bakımdan Cenab-ı hak, insan fıtratına yerleştirdiği bu denge ve düzeni onun hayatının her safha ve bölümünde görmek ister. Bunun için de insanı bu hususta da irşat eden, yol gösteren yeterince bilgi ve destek sağlayan semavi kitap indirmiş ve Peygamber göndermiştir.
Bütün bunlar insanın kendi nefsi ve ruhu arasında bir denge kurmasına, dünyası ile ahireti arasında bir köprü meydana getirmesine, onunla tabiat arasında bir uyum ve ölçülü bir ilginin sağlanmasına ve yine onunla kendi cinsi arasında devamlılık anlamında bir uyumun gerçekleşmesine yönelik bir hikmete mebnidir.
Cenab-ı Hak'ın mutlak anlamda adil olduğuna bakarak insanların başına geçen, onları idare etmekle yükümlü bulunan ve onlar arasında meydana gelen kavga, tartışma, sataşma, tecavüz ve benzeri olay ve meseleleri çözmekle görevli olan kimseler de her hal-ü karda adil olmakla emrolunmuşlardır.
Cenab-ı Hak, zulmü, haksızlığın her çeşidini kendine haram kıldığı gibi insanlar arasında da haram kılmıştır. Bu nedenle O, adil hükümdarı, adil idareciyi ve insanlar arasında adaletle hükmeden hakimleri çok sever ve kıyamet gününde de onları bu sevgi derecesine yükselterek ilahi iltifatına mazhar kılar. Zalimleri ise hiç sevmez. Dünyada da, ahirette de onları cezasız bırakmaz. [186]
İlgili Hadisler
Ebu Said el-Hudri (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen, Rasülullah (a.s.J Efendimiz'in şöyle buyurduğunu haber vermiştir: 'Kıyamet gününde Allah yanında en sevimli ve yine O'na meclis bakımından en yakın olanı, adaletle hükmeden hükümdardır, Yine o gün Allah yanında en çok sevilmeyeni ve meclis bakımından O'na en uzak olanı ise, zulüm ve haksızlık eden hükümdardır." [187]
Ömer (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen, Rasülullah (a.s.) Efendimizin şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Kıyamet gününde Allah yanında insanların makam bakımından en üstünü, şefkatli merhametli adil hükümdardır. Ve kıyamet gününde Allah yanında insanların en kötüsü ve menzil bakımından en şerlisi, kaba, küstah, zalim hükümdarlardır." [188]
Abdullah b. Mes'ud (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen, Rasülullah (a.s.) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Kıyamet gününde cehennem ehlinden en şiddetli azap gören, bir peygamberi öldüren veya bir peygamberin öldürdüğü kimse ve bir de zalim hükümdardır." [189]
Ebu Hureyre (r.a.),den yapılan rivayette, adı geçen, Rasülullah (a.s.) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu bildirmiştir:
"Dört kimse vardır ki, Allah onlara gazap eder:
1- Çok yemin eden satıcı,
2- Gururlu, mütekebbir genç,
3- Yaşmı-başım almış zinakar,
4- Zalim hükümdar." [190]
Bir fani için dünya hayatında iken Allah sevgisine erişmek, şüphesiz ki başarıların en üstünü, mutluluğa erişmenin en açık yoludur.
Unutmayalım ki, Cenab-ı Hak, mutlak surette âdildir. O'nun her fiili dengeli, düzenli, planlı ve programlıdır, insan denilen müstesna canlıyı'da denge ve düzen çerçevesinde adil ölçülerle yaratıp varlık alanına getirmiştir. O bakımdan Cenab-ı hak, insan fıtratına yerleştirdiği bu denge ve düzeni onun hayatının her safha ve bölümünde görmek ister. Bunun için de insanı bu hususta da irşat eden, yol gösteren yeterince bilgi ve destek sağlayan semavi kitap indirmiş ve Peygamber göndermiştir.
Bütün bunlar insanın kendi nefsi ve ruhu arasında bir denge kurmasına, dünyası ile ahireti arasında bir köprü meydana getirmesine, onunla tabiat arasında bir uyum ve ölçülü bir ilginin sağlanmasına ve yine onunla kendi cinsi arasında devamlılık anlamında bir uyumun gerçekleşmesine yönelik bir hikmete mebnidir.
Cenab-ı Hak'ın mutlak anlamda adil olduğuna bakarak insanların başına geçen, onları idare etmekle yükümlü bulunan ve onlar arasında meydana gelen kavga, tartışma, sataşma, tecavüz ve benzeri olay ve meseleleri çözmekle görevli olan kimseler de her hal-ü karda adil olmakla emrolunmuşlardır.
Cenab-ı Hak, zulmü, haksızlığın her çeşidini kendine haram kıldığı gibi insanlar arasında da haram kılmıştır. Bu nedenle O, adil hükümdarı, adil idareciyi ve insanlar arasında adaletle hükmeden hakimleri çok sever ve kıyamet gününde de onları bu sevgi derecesine yükselterek ilahi iltifatına mazhar kılar. Zalimleri ise hiç sevmez. Dünyada da, ahirette de onları cezasız bırakmaz. [186]
İlgili Hadisler
Ebu Said el-Hudri (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen, Rasülullah (a.s.J Efendimiz'in şöyle buyurduğunu haber vermiştir: 'Kıyamet gününde Allah yanında en sevimli ve yine O'na meclis bakımından en yakın olanı, adaletle hükmeden hükümdardır, Yine o gün Allah yanında en çok sevilmeyeni ve meclis bakımından O'na en uzak olanı ise, zulüm ve haksızlık eden hükümdardır." [187]
Ömer (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen, Rasülullah (a.s.) Efendimizin şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Kıyamet gününde Allah yanında insanların makam bakımından en üstünü, şefkatli merhametli adil hükümdardır. Ve kıyamet gününde Allah yanında insanların en kötüsü ve menzil bakımından en şerlisi, kaba, küstah, zalim hükümdarlardır." [188]
Abdullah b. Mes'ud (r.a.) den yapılan rivayette, adı geçen, Rasülullah (a.s.) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu haber vermiştir: "Kıyamet gününde cehennem ehlinden en şiddetli azap gören, bir peygamberi öldüren veya bir peygamberin öldürdüğü kimse ve bir de zalim hükümdardır." [189]
Ebu Hureyre (r.a.),den yapılan rivayette, adı geçen, Rasülullah (a.s.) Efendimiz'in şöyle buyurduğunu bildirmiştir:
"Dört kimse vardır ki, Allah onlara gazap eder:
1- Çok yemin eden satıcı,
2- Gururlu, mütekebbir genç,
3- Yaşmı-başım almış zinakar,
4- Zalim hükümdar." [190]