- Develerin zekâtı

Adsense kodları


Develerin zekâtı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Fri 28 January 2011, 12:58 pm GMT +0200
Develerin Zekâtı:

 

Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Ali, İbn Mes'ûd, Amr b. Hazm (r.anhum) ve daha başka sahâbîlerden rivayet edildiğine, hatta müslümanlar arasında mütevâtir derecesine ulaşan uygulamaya göre, deve zekâtı şöyledir:

Her beş devede bir koyun.

Sayı yirmi beşe ulaştığında, otuz beşe kadar bir binti mahâd (iki yaşma girmiş dişi deve).

Otuz altıdan kırk beşe kadar bir binti lebûn (üç yaşma girmiş dişi deve).

Kırk altıdan altmışa kadar bir hıkka (dört yaşma girmiş dişi deve).

Altmış birden yetmiş beşe kadar bir ceze'a (beş yaşına girmiş dişi deve).

Yetmiş altıdan doksana kadar, iki binti lebûn. Doksan birden yüz yirmiye kadar, iki hıkka.

Yüz yirmiden fazla olması halinde her kırkta, bir binti lebûn; her ellide, bir hıkka.

Bu konuda asıl şudur: Verilecek develer, sürüye göre dağıtıl­dığında, küçük deve küçük sürüye, büyüğü de büyük sürüye karşı tutulmuş ve böylece adalete riayet edilmiştir. Deve sürüsü tabiri, Arap örfüne göre ancak yirmi deveden çok hakkında kullanılırdı. Rasûlullah (s.a.) bunu, zekât bahsinde yirmi beş olarak belirledi. Sonra her on deveye karşılık olmak üzere, develer için Araplarca son derece önemli olan yaş ilavesinde bulundu; her onbeş deve için ise sayı ilavesine gitti. [449]

 
Davar (Koyun Ve Keçi) Zekâtı:
 

Yine onların müstefiz derecesindeki rivayetlerinden gına göre davar zekâtı şöyledir:

Kırktan yüz yirmiye kadar bir koyun.

Yüz yirmi en fazla olması halinde, iki yüze kadar iki koyun.

İki yüzden fazla olması halinde, üç yüze kadar üç koyun.

Bundan sonra da her yüzde bir koyun.

Bu konuda esas şudur: Davar sürülerinden bazısı az, bazısı ise çok olur. Azı ile çoğu arasındaki fark büyük olur; zira davarın beslenmesi kolaydır ve herkes kendi gücüne göre davar malı bes­ler. Bu itibarla Rasûlullah (s.a.), sürünün en az miktarım kırk sa­yısıyla, en çoğunu bu sayının üç katıyla belirledi. Sonra da her yüzde, bir koyun zekât verilmesini vacip kıldı ki, hesabı kolay olsun. [450]



[449] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/132-133.

[450] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/133.