ehlidunya
Wed 4 July 2012, 09:41 pm GMT +0200
Denizi müzeye sığdırdılar
Çanakkale'deki Piri Reis Deniz Müzesi'nde bin civarında kurutulmuş deniz canlısı sergileniyor. Denizlerle ilgili doğal ve kültürel değerleri tanıtmayı amaçlayan müze, alanında ilk.
Türkiye'de deniz akvaryumları, doğa tarihi müzeleri, botanik ve hayvanat bahçeleri gibi çevreyi daha iyi anlama ve yorumlamaya yönelik buluşma mekânları çok az. Şehirlerin nüfusunun gittikçe arttığı göz önünde bulundurulduğunda, bu yapıların kurulup yaygınlaştırılmasına büyük gereksinim duyuluyor. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Su Ürünleri Fakültesi bünyesinde kurulan Piri Reis Deniz Müzesi'nin Türkiye'de başka örneği yok.
Adını denizci Reis'ten alan müze, yedi yıl önce kuruldu. Müze, denizlerle ilgili doğal ve kültürel değerleri tanıtmayı, denizlerin korunmasına yönelik bilinçlendirme faaliyetlerine katkıda bulunmayı ve toplumun hassasiyetini geliştirmeyi amaçlıyor. Müzenin özel koleksiyonlar kısmında, Piri Reis'in muhteşem eseri Kitab-ı Bahriye'nin bir bölümü ve deniz haritaları da bulunuyor. Diğer bir bölümünde ise Marmara, Karadeniz, Ege ve Akdeniz'de yakalanmış bin civarında kemikli ve kıkırdaklı balıkla "su omurgasızları" adı altında toplanan kafadanbacaklılar, kabuklular yer alıyor. Bu deniz canlıları, yakalandıktan sonra özel aşamalardan geçirilip kurutuluyor, ilaçlanıp canlı görünüm sağlanarak müzeye koyuluyor. Ayrıca balıkçılıkta önemi olan çeşitli av araç gereçleri, kullanım alanlarıyla birlikte sergileniyor. Müzede deniz alglerine ait herbaryum koleksiyonunun yanı sıra nesli tükenmek üzere olan türlerden caretta caretta cinsi deniz kaplumbağası ve Akdeniz foku (monachus monachus) da yer alıyor.
Çocuklar canlıları dokunarak tanıyor
Müzenin ziyaretçilerin dikkatini çok çeken bölümlerinden biri de 'Dokunma Akvaryumu'. Denizkestanesi, deniz yıldızı, keşiş yengeci, rampana ve benzeri canlılar bu akvaryuma her gün üniversite öğrencileri tarafından denizden getiriliyor ve ziyaretçiler gördükten sonra ölüyor. Daha önce bu canlıları sadece fotoğraflarda gören öğrenciler şaşırıyor, görevlilerin dokunarak zararlı olmadığını anlatması üzerine çekinerek ellerine alıyorlar. Öğretim üyelerinin, üzerinde çalışmasını bitirdikleri deniz canlılarını kendilerine bağışladığını belirten Piri Reis Deniz Müzesi Müdürü ÇOMÜ Öğretim Görevlisi Pınar İşmen, müzenin her geçen gün daha da zenginleştiğini söylüyor. Bu yıl yeni bir çalışmayla tatlı su akvaryumu bölümü de oluşturacaklarını ifade eden İşmen, "Evinde akvaryum kurmak isteyenleri daha çok ilgilendiren bölüm olacak. Hangi canlıları akvaryuma koyacakları, nasıl besleyecekleri gibi ihtiyaç duyulan alanlarda bilgi verip yol göstereceğiz." diyor.
Çanakkale'deki Piri Reis Deniz Müzesi'nde bin civarında kurutulmuş deniz canlısı sergileniyor. Denizlerle ilgili doğal ve kültürel değerleri tanıtmayı amaçlayan müze, alanında ilk.
Türkiye'de deniz akvaryumları, doğa tarihi müzeleri, botanik ve hayvanat bahçeleri gibi çevreyi daha iyi anlama ve yorumlamaya yönelik buluşma mekânları çok az. Şehirlerin nüfusunun gittikçe arttığı göz önünde bulundurulduğunda, bu yapıların kurulup yaygınlaştırılmasına büyük gereksinim duyuluyor. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Su Ürünleri Fakültesi bünyesinde kurulan Piri Reis Deniz Müzesi'nin Türkiye'de başka örneği yok.
Adını denizci Reis'ten alan müze, yedi yıl önce kuruldu. Müze, denizlerle ilgili doğal ve kültürel değerleri tanıtmayı, denizlerin korunmasına yönelik bilinçlendirme faaliyetlerine katkıda bulunmayı ve toplumun hassasiyetini geliştirmeyi amaçlıyor. Müzenin özel koleksiyonlar kısmında, Piri Reis'in muhteşem eseri Kitab-ı Bahriye'nin bir bölümü ve deniz haritaları da bulunuyor. Diğer bir bölümünde ise Marmara, Karadeniz, Ege ve Akdeniz'de yakalanmış bin civarında kemikli ve kıkırdaklı balıkla "su omurgasızları" adı altında toplanan kafadanbacaklılar, kabuklular yer alıyor. Bu deniz canlıları, yakalandıktan sonra özel aşamalardan geçirilip kurutuluyor, ilaçlanıp canlı görünüm sağlanarak müzeye koyuluyor. Ayrıca balıkçılıkta önemi olan çeşitli av araç gereçleri, kullanım alanlarıyla birlikte sergileniyor. Müzede deniz alglerine ait herbaryum koleksiyonunun yanı sıra nesli tükenmek üzere olan türlerden caretta caretta cinsi deniz kaplumbağası ve Akdeniz foku (monachus monachus) da yer alıyor.
Çocuklar canlıları dokunarak tanıyor
Müzenin ziyaretçilerin dikkatini çok çeken bölümlerinden biri de 'Dokunma Akvaryumu'. Denizkestanesi, deniz yıldızı, keşiş yengeci, rampana ve benzeri canlılar bu akvaryuma her gün üniversite öğrencileri tarafından denizden getiriliyor ve ziyaretçiler gördükten sonra ölüyor. Daha önce bu canlıları sadece fotoğraflarda gören öğrenciler şaşırıyor, görevlilerin dokunarak zararlı olmadığını anlatması üzerine çekinerek ellerine alıyorlar. Öğretim üyelerinin, üzerinde çalışmasını bitirdikleri deniz canlılarını kendilerine bağışladığını belirten Piri Reis Deniz Müzesi Müdürü ÇOMÜ Öğretim Görevlisi Pınar İşmen, müzenin her geçen gün daha da zenginleştiğini söylüyor. Bu yıl yeni bir çalışmayla tatlı su akvaryumu bölümü de oluşturacaklarını ifade eden İşmen, "Evinde akvaryum kurmak isteyenleri daha çok ilgilendiren bölüm olacak. Hangi canlıları akvaryuma koyacakları, nasıl besleyecekleri gibi ihtiyaç duyulan alanlarda bilgi verip yol göstereceğiz." diyor.