hafiza aise
Thu 15 December 2011, 09:23 pm GMT +0200
Deli Kızın Çeyizi Türkiye'den
Mart 2008 30.SAYI
Deli kızın çeyizi türkiye’den
Amerikalı Linda Carwell, 35 yıldır Anadolu’yu geziyor. Zengin Türk kültürüne ve sanatına hayran kalan Linda, hayal gücüyle Türk sanatını birleştiriyor ve el emeği, göz nuru ürünler ortaya çıkarıyor. Türkiye’yi sığdırdığı küçük dükkanına da “Deli Kızın Yeri” diyor.
Kapalıçarşı’da bir dükkan var ki, adı kadar içindeki ürünler de ilginç. “Deli Kızın Yeri” adlı bu dükkanın kapısından içeri adım attığınızda, sizi Anadolu tarzı bebekler karşılıyor. Oya ile süslenmiş aynalar, birbirinden süslü takılar, kitap ayraçları, kadife çantalar, Osmanlı motifli elbiseler, Anadolu tarzı şallar ve daha bir sürü ilginç obje insanı hayrete düşürüyor. Evinizin her köşesine koymak için bir şey bulacağınız “Deli Kızın Yer”inde Türk motifleri taşıyan turistik ağırlıklı çizgilerden oluşan bu ürünleri tasarlayan ise bir Türk değil Amerikalı.
Anadolu’yu karış karış gezmiş
Linda Carwell, 1973 yılında asker olan eşinin Yalova Karamürsel Amerikan Askeri Tesisi’ndeki görevi nedeniyle Türkiye’ye gelir ve İstanbul’a yerleşir. İngiliz Edebiyatı mezunu olan Linda araştırmacı ruhuyla Anadolu’nun birçok ilini gezer ve Türk kültürünün zenginliğine hayran kalır. Eşinin görevinin 1975 yılında sona ermesiyle Türkiye’den ayrılır ancak kalbinin yarısını da İstanbul’da bırakır. Pakistan, Fas, Fransa, Lübnan ve Arabistan olmak üzere birçok İslam ülkesinde yaşar ancak aklında günün birinde Türkiye’ye geri dönmek vardır. Zaten ayrıldığı tarihten sonra her yıl Türkiye’yi ziyarete gelir ve Anadolu’yu karış karış gezer. Eşi emekli olunca da onu ikna eder ve 11 yıl önce İstanbul’a yerleşir.
Linda Carwell’in hikayesi bundan sonra başlıyor aslında. Her gittiği bölgede Türk sanatına dair örnekler toplayan Linda, annesinden küçük yaşta öğrendiği dikiş becerisiyle alır eline iğne, iplik, Anadolu tarzı bebekler yapar. Ardından, Arnavutköy’de küçük bir atölye açar. Bu şirin mekanda, artık, Türk motifleriyle harmanlanmış elbiseler, şallar, oyalı aynalar, takılar, ev aksesuarları, kitap ayraçları ve daha bir sürü el emeği göz nuru sıraya girer. Bir ürünün ortaya çıkması için bazen altı ay çalışır ancak yine de pes etmez. Girişimci bir ruha sahip olan Linda, tamamen Türk motifleri ve Türk kumaşlarından yaptığı ürünleri beş yıl önce Kapalıçarşı’da açtığı küçük ama şirin dükkanda satışa sunar. “Deli Kızın Türküsü” adlı şarkıdan esinlenerek mekana “Deli Kızın Yeri” adını verir.
“Türk motiflerine ve el işlerine hayran kaldım”
Mekandaki tasarımların hepsi Linda’ya ait. Tasarımlarını hazırlarken ciddi araştırmalar yaptığını belirten Carwell, “Müzeleri geziyorum, köylere gidiyorum, ayrıca, Türk sanatına ait kitapları inceliyorum. Gittiğim her yerde Türk desenlerini arıyorum. Aklıma bir fikir geldiğinde de hemen atölyeme koşuyor ve kesip, dikmeye başlıyorum” diyor.
Türkiye’ye olan sevgisini her fırsatta dile getiren Linda, “1973 yılında İstanbul’a ilk geldiğimde, uçaktan inince sanki evime gelmiş gibi hissettim. Birçok ülkede yaşadım ancak Türk kültürünün zenginliğini ve buradaki sıcaklığı başka hiçbir yerde bulamadım. Anadolu’yu gezerken Türk motiflerine ve el işlerine hayran kaldım. Özellikle oyaları çok seviyorum. Türkiye’ye olan sevgim bana bu dükkanı açtırdı” diye konuşuyor.
Hayatta ilerleyebilmek için insanın bir hedefi olması gerektiğini söyleyen Linda şöyle devam ediyor; “Herkesin bir fikri ve hedefi olmalı. Yoksa kişi yerinde sayar ilerleyemez. Bazen yaşanan sıkıntılar karamsar olmamıza sebep oluyor ancak hep ileri bakmak lazım. Bir fikir olunca ya da hayal varsa o hedefe gitmek lazım. Herkesin içinde bir hedefi olmalı. O hedefi belki yakalayamayız ancak o yolda çok şeyler ve tecrübeler kazanabiliriz. İnsanlar Amerikalı olduğum için beni zengin zannediyorlar ancak ben bu işe başladığımda hiç sermayem yoktu. Tamamen el emeğimi ve hayal gücümü kullandım.”
Barbie bebeklere alternatif
Deli Kızın Yeri’ndeki bebek ve aksesuarlar mutfaktan salona, çocuk odasından hole kadar evin her köşesinde kullanılabiliyor. Çocuklar için bol oyuncak seçeneği bulunan Deli Kızın Yeri’nde onlara kendi kültürümüzü aktarmamızı sağlayacak birbirinden güzel bebekler var. Minik kızlarının Barbie bebek idolüyle değil de kendi kültürünün karakterlerini örnek alarak büyümesini isteyenlerin uğraması gereken bir mekan burası.
Huri YAZICI