sumeyye
Tue 19 January 2010, 04:21 pm GMT +0200
Dâvûd Aleyhisselâmın Mescidi Aksâ´yı Yaptırmağa Teşebbüs Edişi:
Dâvûd Aleyhisselâmın zamanında, israil oğulları, öldürücü bir Taun hastalığı na yakalanmışlardı.
Dâvûd Aleyhisselâm, İsrail oğullarını Beytülmakdis´te bir yere götürmüş [143] Sahra´nın yerinde durup Taunu, onlardan kaldırmasını, onların kabullendikleri üç gün kütle halinde ölme cezasından afvedilmelerini orada ALLAH´dan dilemiş, ALLAH da, onun duasını kabul ederek onlardan ölümü [144] ve Tâûnu kaldırmıştı. [145]
Dâvûd Aleyhisselâm, o sırada, Meleklerin ellerindeki sıyırılmış kılıçlarını, kınla rına sokarak Sahra´dan, semâya, altun merdivenden yükseldiklerini görmüş [146], İsrail oğullarına:
"Yüce ALLAH, size ihsan ve merhamet etti. Ona, şükrünüzü, yenileyiniz! demişti.
İsrail oğulları:
"Ne yapmamızı, bize emredersin?" diye sordular.
Dâvûd Aleyhisselâm:
"ALLAH´ın, size merhamet ettiği şu Kaya´nın üzerini, Mescid edinmenizi, emre diyorum! [147]
Çünkü, orası, Mescid edinilmeğe lâyık bir yerdir. [148]
Onun içinde siz ve sizden sonrakiler, ALLAH´ı zikirden uzak kalmayacaklardır" dedi.
Bunun üzerine, orada bir Mescid yapmak istedikleri zaman, yanlarına iyi halli, fakir bir adam gelip İsrail oğullarına:
"Benim, bu yerin içinde bir yerim vardır ki, benim, ona ihtiyacım var!
Beni, hakkımdan men etmeniz, size helal olmaz!" dedi. İsrail oğulları: "Ey kişi!
İsrail oğullarından, şu Kaya üzerinde senin hakkın gibi hakkı olmayan bir kim se yoktur!
Sen, insanların en pintisi olma ve bu hususta, bizi sıkıntıya sokma!" dediler. Fakit adam:
"Ben, hakkımı, biliyorum.
Siz ise, hakkınızı, bilmiyorsunuz!" dedi.
İsrail oğulları:
"Rızan ile, gönlünden koparak vermezsen, biz, onu, senden zorla alırız!" dediler.
Fakir adam:
"Siz buna, Allâhın hükmünde, Davud´un hükmünde bir dayanak buldunuz mu?" dedi.
Durum, Dâvûd Aleyhisselâma haber verildi.
Dâvûd Aleyhisselâm:
"Onu, razı ediniz!" dedi.
İsrail oğulları:
"Ey Allâhın Peygamberi! Orayı, ondan, kaça satın alalım?" diye sordular.
Dâvûd Aleyhisselâm:
"Onu, yüz koyuna satın alınız!" dedi.
Fakir adam:
"Ey Allâhın Peygamberi! Bana, biraz artır!" dedi.
Dâvûd Aleyhisselâm:
"Onu, yüz sığıra, satın alınız!" dedi.
Fakir adam:
"Biraz daha artır!" dedi.
Dâvûd Aleyhisselâm:
"Onu, yüz deveye satın alınız!" dedi.
Fakir adam:
"Ey Allâhın Peygamberi! Biraz daha artır!
Sen, bunu, ALLAH için satın alıyorsun.
ALLAH ise, Kerîm´dir, pinti değildir!" dedi.
Dâvûd Aleyhisselâm:
"Haydi, sen de, bir şey söyle, bu hususta bir hüküm ver!" dedi.
Fakir adam:
"Hakkımı, bir zeytun, bir hurma ve bir üzüm bahçesi karşılığında satın " dedi.
Dâvûd Aleyhisselâm:
"Olur!" dedi.
Fakir adam:
"Onu, sen, Yüce ALLAH için satın al, pintilik etme!" dedi.
Dâvûd Aleyhisselâm:
"Sen, dilediğini, iste!" dedi.
Fakir adam:
"Sen, ALLAH katında benden daha şereflisindir.
Onun karşısında, oğluma, yüksek bir duvar yaptır ve onu, altunla, istersen, gü müşle doldur!" dedi.
Dâvûd Almeyhisselâm:
Bu, kolaydır!" dedi.
Fakir adam, İsrail oğullarına dönüp:
"Bu, o muhlis tevbekârdır!" dedikten sonra, Dâvûd Aleyhisselâma:
"Ey Allanın Peygamberi! ALLAH´ın, benim bir tek günahımı bağışlaması, bana, bağışlanacak her şeyden daha sevgilidir.." dedi. [149]
Mescid-i Aksa arsası hakkındaki başka bir rivayette, fakir adam yerine, bir genç gösterilir ve hâdise, şöyle anlatılır:
Dâvûd Aleyhisselâm, arsa sahibi gencin yanına varıp:
"Ben, burada, oğluma, ALLAH rızası için bir Mâbed yapmakla emrolundum!" der.
Genç:
"ALLAH, sana, burayı, benim rızam olmaksızın, almanı da, emretti mi?" diye sorar.
Dâvûd Aleyhisselâm:
"Hayır!" der.
Yüce ALLAH, Dâvûd Aleyhisselâma:
"Yer yüzünün hazinelerini, senin emrine verdim. Onu, razı et!" diye Vahy eder.
Bunun üzerine, Dâvûd Aleyhisselâm, gencin yanına gidip:
"Seni, razı etmek için emrolundum.
Sana, bu yerin için, bir Kantar altun!" der.
Genç:
"Kabul ettim ey Dâvûd!
Fakat, sorarım sana: bu yer mi daha hayırlı ve kıymetlidir? Yoksa, bir Kantar altun mu?" der.
Dâvûd Aleyhisselâm:
"Hayır! Senin yerin daha hayırlı ve kıymetlidir!" diye cevap verir.
Genç:
"Öyle ise, beni, razı et!" der.
Dâvûd Aleyhisselâm:
"Sana, üç Kantar!" der.
Fakat, genç, artırıldıkça;
"Beni, razı et!" demeye devam eder.
Dâvûd Aleyhisselâm, dokuz Kantara kadar yükseltir.
Yeri satın aldıktan sonra, Mescid´in inşasına başlar, Duvarların örülmesi bittiği sırada, üçte ikisi yıkılır. [150]
Dâvûd Aleyhisselâm, Mescidin yapımını tamamlayamadan vefat etmiş ve tamamlamasını, oğlu Süleyman Aleyhisselâma vasiyet etmiştir. [151]
[143] Taberî-Tarih C.1.S.252, Ibn.Esîr-Kâmil d.s.227.
[144] Taberî-Tarih c.1,s.252.
[145] Sâlebî-Arais s.307, ibn.Esir-Kâmil c.1,s.227.
[146] Taberî-Tarih C.1.S.252, Sâlebî-Arais s.307.
[147] Sâlebî-Arais s.307-308.
[148] Taberî-Tarih c.1,s.252.
[149] Sâlebî-Arais s.207-308.
[150] Semhûdî-Vefâülvefâ c.2,s.484-485.
[151] Taberî-Tarih c.1,s.252, Sâlebî-Arais s.308, ibn.Esîr-Kâmil c.1,s.227.
M. Asım Köksal, Peygamberler Tarihi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları: 2/191-194.