- Davete icabet etmek

Adsense kodları


Davete icabet etmek

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Mon 16 August 2010, 11:59 am GMT +0200
Davete icabet etmek


Ramazan ayında Müslümanlar olarak çok hareketli günler geçiririz Çoluğuyla çocuğuyla, genciyle yaşlısıyla iftara kadar çeşitli hazırlıklar ve alışverişler yapılır Fırınlarda pide kuyrukları, bakkallardan iftar ve sahur için yapılan alışverişler çok hareketli ve renkli geçer Ramazanda iftar ve sahur yemekleri ailelerin komşuların, dostların birlik ve beraberliğini güçlendiren onları birbirine yaklaştıran en güzel anlardır Ramazan ayında teravih namazları ise tüm cemaatin camileri doldurduğu ve camii lokallerinin ve gençlik teşkilatlarının dolup taştığı, çayların içildiği ve doyumsuz sohbetlerin yapıldığı tatlı hatıralar olarak yıl boyunca hatırlanır

Ramazan ayının bir diğer güzelliği ise akrabaların, dostların ve komşuların Ramazan süresince birbirlerini iftara davete etmeleridir Davetlere icabet, Müslümanların birbirleri üzerindeki haklardan birisidir Ebu Hüreyre (ra)’den rivayet edildiğine göre, Resulullah sav şöyle buyurdu: “Müslümanın Müslüman üzerindeki hakkı beştir: Selamı almak, hastayı ziyaret etmek, cenazeye iştirak etmek, davete icabet etmek, aksırana ‘yerhamukellah’ demek” (Buharî , Cenaiz 2 ; Müslim , Selam 4; Ibn Mace, Cenaiz 1) Düğün davetlerine mutlaka katılmak gerektiği ve bunun vacip olduğu hususunda İslam âlimleri görüş birliği içindedir Bunu dışındaki davetlere katılmak sünnet ya da müstehabdır (Riyazü’s Salihin , İmam Nevevi , Tercüme Şerhi M Yaşar Kandemir , İsmail Lütfi Cakan , Raşit Küçük , Erkam Yayınları , Cilt 2, Sayfa 211)

Peki, Peygamberimiz sav, davetlere gidilmesini niçin bu kadar önemsemiştir? Bunun en kısa cevabı şudur: Allah-u Teâlâ, kullarının bir araya gelmesini, birbiriyle kaynaşmasını dilemektedir Nitekim Hucurat Suresi 10 ayetinde “Müminler elbette ki kardeştirler” buyrulmaktadır Sosyal münasebetlerin gelişmesinde, insanların birbirleriyle kaynaşmasında davetin ve davete icabet etmenin önemli yeri vardır Herşeyden önce, davet vermek ve verilen davete gitmek önemli bir İslam geleneğidir O kadar ki Resul-i Ekrem Efendimiz sav hiçbir mazereti olmadığı halde, yemek davetlerine gitmeyen kimselerin Allah (cc)’a ve Resulüne sav karşı gelmiş sayılacaklarını belirtmiştir Ebu Hüreyre (ra)’den rivayet edildiğine göre Peygamberimiz sav şöyle buyurdu: (Canı istemediği için) davete gitmeyen kimse, Allah (cc)’a ve Resulüne sav karşı gelmiş sayılır ( Müslim, Nikah 110; Ebu Davud, Et`ime 1)

Davet lügatte çağrı anlamının yanı sıra, dua anlamına da gelmektedir ( Yeni Lugat, Abdullah Yeğin, Hizmet Vakfı Yayınları, Sayfa 98 ) Bu durumda davete icabet, duanın kabul edilmesi olarak da anlaşılabilir Ayette: “Kullarım sana benden sorar(lar)sa (söyle): Ben (onlara) yakınım Bana dua edince dua edenin duasına karşılık veririm O halde onlar da bana karşılık versin, (benim çağrıma uysun)lar, bana inansınlar ki doğru yolu bulalar,“ (Bakara Suresi, Ayet 186) buyrulur

Bunun içindir ki davet hem İslamî bir emir, davete icabet ise görevdir Ramazan ayımızı, oruçlarımızı, ailelerimizin kaynaşması, dostluklarımızın güçlenmesi için bir fırsat bilerek davet ederek ve davetlere icabet ederek geçirelim ki, Ramazanlarımız bereketlensin



ALINTI