müzzemmil
Wed 14 September 2011, 03:35 pm GMT +0200
Darlık ve Sükûnet
Kur'an’ı Kerim'de dayg (darlık) kelimesi bütün türevleriyle 13 yerde tekrarlanmıştır. Mesela dâget kelimesi şu ayette olduğu gibi 3 yerde geçmektedir:
"Bütün genişliğiyle beraber arz başlarına dar gelmiş (dâget) ve canları kendilerini sıktıkça sıkmış ve Allah'tan, yine Allah'a sığınmaktan başka çare olmadığını anlamışlardı." [334]
Dâge lafzı şu ayette olduğu gibi 2 yerde kullanılmıştır:
"Elçilerimiz Lût gelince onlar yüzünden kaygılandı, onlar için göğsü daraldı (dâge)." [335]
Allah’u tealanın şu sözünde olduğu gibi 2 yerde yedîgu, 2 yerde de daygın şeklinde geçmektedir:
"Kurdukları tuzaklardan da sıkıntıya (daygın) düşme." [336]
Yine şu ayette olduğu gibi 2 defa da dayyigan şeklinde gelmiştir:
"Elleri ayaklarına zincirlerle bağlı olarak onun dar (dayyigan) bir yerine atıldıkları zaman orada ölümü çağırırlar." [337]
Ayrıca liyüdayyigu şeklinde şu ayette bir kere geçmektedir:
"(Boşadığınız) o kadınları, gücünüz ölçüsünde oturduğunuz yerin bir bölümünde oturtun ve onları sıkıştırmak (liyüdayyigu) için kendilerine zarar vermeye kalkışmayın." [338]
Yine bir defa da Allah’u tealanın şu sözünde dâigun şeklinde geçmektedir:
"Sana vahyolunanın bir kısmını (duyurmayı) terkedeceksin ve bunu onlara okumaktan göğsün daralacak (dâigun)." [339]
Aynı sayıda yani 13 defa da tam'aniyye (sükunet) ıstılahının türevleri gelmiştir. Mesela tetmeinne ıstılahı su ayette olduğu gibi 5 yerde geçmektedir:
"Onlar ki, inanmışlardır ve kalbleri, Allah'ı anmakla yatışır (tetmeinne)."[340]
2 defa da Allah’u tealanın şu sözünde olduğu gibi mutmeinne şeklinde gelmiştir:
"Ey huzura (mutmeinne) eren nefis!" [341]
Aşağıdaki lafızların da her biri birer ayette geçmektedir:
"Eğer kendisine bir hayır gelirse onunla huzura (itmaenne) kavuşur." [342]"Güvene (etme'netüm) kavuştunuz mu namazı (tam) kılın." [343]
"Bize kavuşmayı ummayan, dünya hayatına razı olup onunla rahat (itmaennû) edenler" [344]" 'İnanmadın mı' dedi. (İbrahim): "Hayır (inandım), fakat kalbim kuvvet bulsun (liyetmeinne) diye (görmek istiyorum)'." [345]"Kalbi imanla yatışmış (mutmainnün) olduğu halde zorlanan değil." [346]"De ki: 'Eğer yeryüzünde uslu uslu (mutmainnîne) yürüyen melekler olsaydı elbette onlara gökten bir meleği elçi gönderirdik'." [347]
Böylece dayg (darlık) kelimesinin ve bütün türevlerinin sayısıyla tam'aniyne (sükûnet) ıstılahı ve bütün türevleri her biri değişik ayetlerde geçtiği halde birbirine eşit olduğu görülmüştür.[348]
[334] Tevbe: 9/118.
[335] Hûd: 11/77.
[336] Nahl: 16/127.
[337] Furkan: 25/13.
[338] Talâk: 65/6.
[339] Hud: 11/12.
[340] Ra'd: 13/28.
[341] Fecr: 89/27.
[342] Hacc: 22/11.
[343] Nisa: 4/103.
[344] Yunus: 10/7.
[345] Bakara: 2/260.
[346] Nahl: 16/106.
[347] İsra: 17/95.
[348] Abdurrezzak Nevfel, Kur’an’da Ölçü ve Ahenk, İnkilap Yayınları, İstanbul, 1988: 51-52