hafiza aise
Sat 1 September 2012, 01:07 pm GMT +0200
daha ne ister insan!

Bizim gözümüzü diktiklerimizin hepsi meğer ne kolay gözden çıkarılası imiş Rahman için: Rahmân'ı inkâr eden şu nankörlerin konaklarını gümüşten damlarla ve üzerinde gösteriş yapacakları seyir teraslarıyla donatırdık. Dahası evlerini [gümüş] kapılarla, üzerinde yayıla yayıla oturacakları koltuklarla [donatır] ve altına [boğardık]. [Zuhruf, 33-35]
Ama öyle yapılmamış. Niye? Bizim çok önemsediklerimizi, Rahman da çok önemsediği için mi? Aksine, bizim için çok önemli olduğu halde hiç önemsemediğimizi O bizim adımıza çok önemsediği için. Aksine, bize lazım olduğu halde bizim hep geriye attığımızı, bizim iyiliğimiz için olanı O hep en önde tuttuğu için. Çünkü [eğer öyle olsaydı] bütün insanlar, [o nankörlere imrenerek] [küfür ve nankörlükte ittifak etmiş] tek tip bir toplum olacak[tı]. Nankörlere bile kolayca verebileceği kadar gözden çıkardıklarına göz diktiğimiz halde, gözden çıkardığımız şükrümüzün hatırına bizi gözden çıkarmayan Rahman'a karşı ne kadar mahcubiyet borçluyuz. Ah!
senai demirci
Ama öyle yapılmamış. Niye? Bizim çok önemsediklerimizi, Rahman da çok önemsediği için mi? Aksine, bizim için çok önemli olduğu halde hiç önemsemediğimizi O bizim adımıza çok önemsediği için. Aksine, bize lazım olduğu halde bizim hep geriye attığımızı, bizim iyiliğimiz için olanı O hep en önde tuttuğu için. Çünkü [eğer öyle olsaydı] bütün insanlar, [o nankörlere imrenerek] [küfür ve nankörlükte ittifak etmiş] tek tip bir toplum olacak[tı]. Nankörlere bile kolayca verebileceği kadar gözden çıkardıklarına göz diktiğimiz halde, gözden çıkardığımız şükrümüzün hatırına bizi gözden çıkarmayan Rahman'a karşı ne kadar mahcubiyet borçluyuz. Ah!
senai demirci