saniyenur
Mon 25 June 2012, 10:34 pm GMT +0200
HZ. MUHAMMED VE ZEVCELERİ (III)
8- Cüveyriyye
Beşinci hicrî yılın Şaban ayının 5'inde/m. Ocak 627, Peygamber Benu'l-Mustalik'in topyekûn kendisine karşı birleştiğini ve şefleri Haris b. Ebi Dırar'ın hücum planlan yaptığını haber aldı. Peygamber güçlü bir orduyla sefere çıktı ve el-Mureysî mevkiinde Benu'l-Mustalik ile karşılaştılar. Rasulullah, Müslümanları savaş nizamına soktu. Daha sonra: "La ilahe illallah! deyiniz de, canlarınızı, mallarınızı koruyunuz" diye tekliflerine Benu'l-Mustalik ok ile karşılık verdi. Dolayısıyla savaşa girdiler. Müslümanlar bir müddet okla çarpıştıktan sonra Peygamber bütün savaş birliğinin birden tek koldan hücuma kalkmalarını emretmesiyle onlardan hiç kimse kaçırılmadı, bazıları öldürüldü. Kadınları ve çocukları esir edildi. Malları ganimet olarak alındı. Ganimet; 200 deve, 5000 keçi ve yaklaşık ikiyüz esir idi. Bununla birlikte şefleri Haris kaçmaya muvaffak oldu.
Peygamber, Benu'l-Mustalik gazasında alınan esirleri Mücahidler arasında bölüştürdüğü zaman, esirler arasında bulunan Cüveyriyye (esas adı Berre) bintü Haris de, Sabit b. Kays b. Şemmas'ın hissesine düşmüştü. (İbni İshak ve İbni Hişam). Cüveyriyye, Benu'l-Müstalık'in şefi Haris b. Dırar'ın kızı olup amcasının oğlu Müsâfi' b. Safvan b. Zişşefr ile evli idi. Müsâfı' bu savaşta öldürülünce Cüveyriyye dul kalmıştı. Cüveyriyye için dokuz altın karşılığında azad edilmek üzere fidye belirlenmişti. Cüveyriyye o zaman yirmi yaşlarında idi.
Aişe der ki: "Cüveyriyye, güzel bir kadındı. Onu kim görse, kendisine alırdı. Fidyesi konusunda yardımını dilemek üzere Rasulullah'a gelmişti. Vallahi O'nu, odamın kapısı önünde görünce, hiç de hoşlanmadım. Benim O'nda gördüğüm güzelliği, Rasulullah'ın da göreceğini biliyordum. Cüveyriyye, Rasulullah'ın yanma girdi ve: 'Ya Rasulullah! Ben, Benu'l-Mustalik reisi Haris b. Dırar'ın kızıyım. Bildiğin gibi, esirlik belâsına uğramış, Sabit b. Kays b. Şemmas'ın hissesine düşmüş, kendimi dokuz uqiyye mukabilinde azadlatmak üzere anlaşmış bulunuyorum. Ödemek zorunda bulunduğum" fidyem hususunda senden yardım dilemeğe geldim.' dedi. Rasulullah: "Senin için bundan daha hayırlı olanı yok mudur?' buyurdu. Cüveyriyye: 'Nedir o ya Rasulullah?' diye sordu. Rasulullah: 'Senin tarafından kurtulmak akçesini ödemem ve seni zevceliğe kabul etmemdir.' buyurdu. Cüveyriyye: 'Olur ya Rasulullah!1 dedi." (Ebu Davud, Müsned, İbni İshaq, İbni Hişam ve İbni Sa'd).
Peygamber'ın Cüveyriyye ile evlendiği haberi şehre çabuk yayıldı. Şimdi bu evlilik vesilesi ile Benu'l-Mustalikliler Peygamber'in akrabalarıydılar; mücahidler ellerinde tuttuklarını serbest bıraktılar. Hakikaten, yaklaşık yüz esir serbest bırakılmıştı. Aişe şöyle diyor: "Ben halkına Cüveyriyye'den daha hayırlı bir kadın bilmiyorum." (İbni Hişam ve İbni Habib).
Bir başka rivayette ise; o sırada Haris b. Dırar'ın da kızının kurtulması için yanma develer alarak Medine'ye doğru gelmekte olduğu nakledilir. O, Akîk vadisinde iken develerine baktı ve ikisine tamah ederek kıyamadı, onları Akîk'te iki dağ arasında bir kuytuya sakladıktan sonra Peygamber'ın yanına geldi. "Ya Muhammedi Kızımı esir etmiştiniz. Şunlar O'nun serbest bırakılmasına karşılıktır!" dedi. Peygamber: "Akîk'te filan dağ arasında filan kuytuya saklamış olduğun iki deve nerede kaldı? Onlan ne diye getirmedin? diye sordu. Haris: "Ben şehadet ederim ki, ALLAH'dan başka ilah yoktur. Muhakkak ki sen de ALLAH'ın Rasulüsün. Vallahi, bunu ALLAH'tan başka bilen yoktu." diyerek kendisi, iki oğlu ve kavminden yanında bulunan kişiler de Müslüman oldular.
Cüveyriyye hidayete ermiş, Müslüman olmuştu. Peygamber, zevceliğe kabul etmek üzere, Haris b. Dırar'dan kızını istedi. O da buna muvafakat gösterdi. Peygamber, Cüveyriyye'ye dörtyüz dirhem mehir verdi. (İbni İshaq ve İbni Hişam).
Haris b. Dırar, Medine'ye geldiği zaman, Peygamber'ın huzuruna çıkıp "Kızım gibi bir kadın esir olarak tutulamaz. Bu, benim mevkiim ve şerefimle bağdaşamaz. Onu serbest bırak!" demişti. Peygamber: "Onu dilediğini seçmekte serbest bırakmamızı uygun görür, güzel bulur musun?" diye sormuş. Haris de "Evet! Üzerine düşen vazifeyi yerine getirmiş olursun!" demişti. Bunun üzerine Haris hemen kızının yanma varmış: "Şu zât, seni dilediğin yolu seçmekte serbest bırakmıştır. Sakın bizi rezil ve rüsvay etme!" demişti. Cuveyriyye: "Ben Rasulullah'ı tercih ediyorum!" deyince. Haris: "Vallahi sen bizi rezil ve rüsvay ettin!" demişti.
Cuveyriyye, vaktini ibadet ve zikirle geçirirdi. Çok oruç tutar ve çok namaz kılardı. Birgün sabah namazını kıldıktan sonra namazgahında dua ve zikirle meşgulken Peygamber, onun yanma uğrayıp ayrılmıştı, öğlene doğru Peygamber onun odasının önünden tekrar geçerken Cuveyriyye'yi seccadesinin üzerinde gördü. İçeri girdi ve: "Sen hâlâ, yanından ayrıldığım sıradaki hal üzere mi devam ediyorsun?" diye sordu. Cuveyriyye "Evet, ey ALLAH'ın Rasulü" dedi. Peygamber: "Sana dört kelime söyleyeyim ki, onlan üçer defa tekrarlarsan, sabahtan beri senin söylediklerinle tartılsa, onlardan dalıa ağır gelir. Dikkat et! Okuyacağın o kelimeleri sana da öğreteyim: "Sübhânallahi adede halqıhî (ALLAH'ı, yaratıklarının sayısınca teşbih ederim), Sübhânallahi rızâ nefsihî (ALLAH'ı, kendisinin razı olacağı şekilde teşbih ederim), Sübhânallahi zinete Arşıhî (ALLAH'ı, Arşın ağırlığınca teşbih ederim), Sübhânallahi midâde kelimâtihî (ALLAH'ı, kelimelerin miktarınca teşbih ederim) de! buyurdu." (İbni Sa'd, Müsned, Müslim, Ebu Davud, Tirmizî, Neseî ve İbni Mâce).
Cuveyriyye, çok hayırseverdi. Kendisi aç durur, yoksulları kollardı. Birgün Peygamber, Cuveyriyye'nin odasına gelmiş, kendisine "yiyecek var mı?" diye sormuştu. Cuveyriyye: "Hayır, Vallahi, yanımızda yiyecek birşey yok. Yalnız biraz davar kemiği vardı. Onu da sadaka olarak kadın azadlımıza vermiştim." dedi.
Cuveyriyye'nin Peygamber ile altı yıl süren evlilikleri boyunca ondan rivayet ettikleri hadis sayısı 7'dir. Bunlardan ikisi Buharî'de, ikisi de Müslim'dedir. 65 yaşında hicretin 50. yılında vefat etmiş, cenaze namazı Medine valisi Mervan tarafından kılınmıştır.