- Cumhuriyet mimarisinin anlamı

Adsense kodları


Cumhuriyet mimarisinin anlamı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Wed 25 July 2012, 01:13 pm GMT +0200
Cumhuriyet mimarisinin anlamı
Alper Çeker • 79. Sayı / TOPLUM


Ankara Sergi Evi’nin yapılış öyküsü, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü adlı romanından bir bölümü andırır: 1930’lu yıllarda milli sanayini gittikçe geliştiren Türkiye Cumhuriyeti, bunun propagandasını yapabilmek için bir sergi alanına ihtiyaç duyar. Bu mekânın öncelikli özelliği, modernist bir tasarıma sahip olma gerekliliğidir. Bu doğrultuda Ankara’da sergi evi inşa etmek için uluslararası bir proje yarışması yapılır. Yarışmanın duyurusunda tasarımın “modern mimari tarzında” olması gerektiği belirtilir.1 Tanpınar’ın romanında da Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ne enstitü binası yapılması için bir proje yarışmasına karar verilir. Yarışma şartnamesinde “müessesenin modern mahiyetine ve adına uygun bir şekilde orijinal ve yeni üslupta” kaydı bulunmaktadır.2
 
Ankara Sergi Evi için Şevki Balmumcu’nun projesi seçilir. Binanın tasarımı “asimetrik yerleşimli bir giriş bloğu ve kompozisyonu tamamlayan karakteristik dikey saat kulesi tarafından dengelenen, uçları yuvarlak uzun, yatay bir hacimden” oluşmaktadır. Sibel Bozdoğan, Atatürk Bulvarı üzerine inşa edilen binanın teknoloji ve sanayi simgeciliğini cisimleştirdiğini, tamamlandıktan sonra Kemalizmin ilerlemeci ideallerini simgeleştiren en önemli kamu mekânlarından biri haline geldiğini yazar.3 

Ankara Sergi Evi’nin en dikkat çekici özelliği, saat kulesidir. Babilliler milattan 2400 yıl önce yılı on iki aya, günü de yirmi dört saate bölmüşlerdir. Güneş saati ise Mısırlıların icadıdır. Ancak güneş saati geceleri çalışmadığı için, saat daha sonra mekanik yöntemlerle ölçülmeye başladı. Mekanik saatlere duyulan ihtiyacın kaynağı, ibadetti. Zamanı göstermek yerine duyurmayı, yani cemaati ibadete çağırmayı amaçlayan mekanik saatlerin ilk örneklerinin kadranı yoktu. Bunun yerine çan çalan bir mekanizmaları vardı. Çan sesinin uzaktan duyulması için saatler yüksek kulelere monte ediliyordu. Saat kulesi, aslında katedral mimarisinin parçasıdır. Kule, geniş kitlelere ulaşma imkânı sağlar. Oleg Grabar cami mimarisindeki minare biçiminin kaynağı hakkında şöyle yazar: “Elimizdeki kanıtlara bakılırsa, ezan okumak için kullanılan en erken anıtlar, Şam’daki Roma temenos’unun camiye dönüştürülmesiyle ortaya çıkan yapının köşe kuleleridir.”4
 
Konumuza dönecek olursak; Ankara Sergi Evi’nin anlamı nedir?


Ankara Sergi Evi, aslında bir ibadethanedir. Demek ki ibadethane inşa eden yeni cumhuriyet, ideolojisini bir din olarak görmüştür ve teknolojik gelişimini sergilediği bu yapıyı ziyaret edenlerden kendisine iman etmelerini istemiştir.

Türk münevverinin modernlikten anladığı şey, Batılılaşmaktır. Ancak her şey ne ise odur; bu nedenle bizlerin Batılı olması imkânsızken, Batılı görünmemiz mümkündü. Bu doğrultuda Ankara Sergi Evi örneğinde olduğu gibi Cumhuriyet mimarisi modern, kübik Batılı biçimleri tarz olarak benimsemiştir.

Saatleri Ayarlama Enstitüsü romanının kahramanı Hayri İrdal, enstitü binası için kibrit kutularından kübik bir maket yapar. Gazetelerde bu maket “Yeni, başından sonuna kadar, akıl almıyacak kadar yeni! Yaşasın yenilik!” ifadesiyle duyurulur. Ancak Hayri İrdal aynı tarzı enstitü çalışanlarının lojmanları için uygulamaya kalkınca “Karıştırma, azizim! Ev başka, insan şuuru ve ilim başka!” yanıtını alır.5 

1940’lı yıllara gelindiğinde, Ankara Sergi Evi’nin saat kulesinden yapılan çağrının karşılık bulmadığı anlaşılmış olacak ki Paul Bonatz tarafından Devlet Opera ve Balesi’ne çevrilmesi sırasında yapının kulesi, diğer bazı mimari özellikleriyle birlikte kaldırılmıştır.

Kaynakça:

1 Sibel Bozdoğan, Modernizm ve Ulusun İnşası- Erken Cumhuriyet Türkiye’sinde Mimari Kültür (2002), s. 155
2 Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü (Ekim 1992), s. 286
3 Sibel Bozdoğan, a.g.e., s. 155, 157
4 Oleg Grabar, İslâm Sanatının Oluşumu (1988), s. 92
5 Ahmet Hamdi Tanpınar, a.g.e., s. 298-299