- Çok yemenin zararları

Adsense kodları


Çok yemenin zararları

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Sun 5 December 2010, 10:26 am GMT +0200
ÇOK YEMENİN ZARARLARI



İbrâhim Hakkı Hazretleri, çok yemenin on mazarratı olduğunu da kitabının 309. sayfasında şöyle zikretmektedir:

Ey azîz! Ehlullah demişlerdir ki, tâlib-i irfân olup, nebat ve hayvan mertebelerinden insan mertebesine yetmek ve tezkiye-i nefis ve tasfiye-i kalb ve tahliye-i rûh etmek murâd eden kimseye lâzımdır ki, evvelâ karnını haramdan hıfz ve ıslah ede, sonra da yemeğini azaltarak, helâlin bile fazlasından sakınarak, ondan muhabbet ve ma'rifet yoluna doğru gide. Zîrâ insan karnının ıslâhı, cemii a'zâların ıslâhından daha çok zor ve meşakkatlidir. Zararı ise cümleden daha büyüktür. Zîrâ o bir madendir ki, cümle a'zâlara kuvvet ve zaaf ondan gelir. Afâtları pek çoksa da, biz on tanesini saymakla iktifâ edeceğiz:

1. Çok yemekle kalb katı olur; nurunun kayıp olması tehlikesi vardır. Nitekim, Peygamber SAS Efendimiz Hazretleri buyurmuşlar ki:

"--Kalblerinizi çok yemekle öldürmeyiniz! Ekinleri çok suyun öldürdüğü gbi, muhakkak fazla yemekle de kalb ölür."

Yâni çok su içinde kalan ekinler büyümezler ve çürürler. Hattâ tanesi olduktan sonra bile çok suya, yağmura veya sellere mâruz kalırlarsa, onlar bile mahvolurlar. Bu, herkesin bildiği bir şeydir. İşte insan da böyledir.

2. Çok yemekte a'zâların fitnesi ve fesadı vardır. Karınlar tok olunca, onun verdiği kuvvetle gözlerin günah şeylere bakması, kulakların günah şeyleri dinlemesi, ağızların fenâ, faydasız ve boş sözleri söylemesi, ayakların günah yerlerine gitmesi ve ellerin de başkalarına zarar vermesi kolaylaşır ve çoğalır. Amma insanın karnı aç olursa, tabiatiyle bunların hiç birisini yapmağa gücü yetmez.

Binâen aleyh, insanın ef'âl ve ahvâli, yemesi ve içmesine göredir. Maâzallah, eğer bir de haram taam yerse, mutlaka ondan fenâ ve haram fiiller sâdır olur. Eğer helâlden dahi çok olursa, bu sefer gönül karalığı, basîretsizlik, tembellik, atâlet, mekrûhât ve sagâir (küçük günahlar) sàdır olur. Şu halde yemekler insanlığın mi'yârı olmaktadır. Aynı zamanda da söz ve işlerimizin tohumu demektir.

3. Çok yemek ilim ve idrâki azaltır. Zîrâ, "Tokluk zekâyı giderir." demişlerdir. Eğer dünya ve ahiret hâcetlerinden bir şey dileyecek olursan, murâdın hasıl oluncaya kadar bir şey yemezsen murâdın çabuk hâsıl olur. Zîrâ, "Gıdanın buharı, fehim ve zekâya hicâbdır." demişler.

4. Çok yiyenin ibadeti az olur. Zîrâ beden ağırlaşıp hemen uyku basar, havâs ve kuvâsına fetret gelir ve leş gibi yatıp uyur. Halbiki, ibâdet bir san'attır ki, onun dükkânı hhelvet ve yalnızlık, âletleri de gayret ve mücâdeledir. Patlamayan veya mermisi olmayan silâh neye yarar?..

5. İbadet tadının azlığı vardır. Nitekim efdal-i ümmet olan Ebûbekr-i Sıddîk RA buyururlar ki:

"--İslâm'la müşerref olduğum zamandan tâ bu güne kadar, kat'iyyen karnımı doyurmuş değilim, Rabbimin ibadetinin lezzetinden mahrum olmayayım kaygısıyla... O zamandan bu zamana kadar, kana kana su da içmiş değilim, likàsı iştiyâkından fetret bulmayayım kaygısıyla.."

Bir kâmil demiş ki;

"--Tâatimin en lezzetli vaktini, karnımın çok aç olduğu zamanda bulmuşumdur."

6. Çok yiyeceklerde haram olma şâibesi nisbet olarak daha fazladır. O halde çok yemekle insanın haramlara düşme tehlikesi vardır. Zîrâ helâl damla damla, yâni az az gelir; haram ise, sel gibi çok çok gelir. Hadiste de vâkîdir.

7. Çok yemekte çok yorgunluk ve zahmet vardır. "Onları kazanmak ve hazırlamakta da, yedi türlü meşakkat mevcuttur." demişlerdir. Yemesi, hazırlaması, hazmı, def'i, ihrâcı, vakit zâyiâtı, hastalık tevlîdi... gibi.

8. Çok yemekte sekerât-ı mevt denilen ızdırablı hâlin şiddetli olma tehlikesi vardır Yâni tokluk, ölümün çok zor ve şiddetli olmasına sebeptir. Zayıf ve aç olanlar daha kavî olurlar. Bil'akis tok ve kuvvetli olanların da ölümleri, o kadar şiddetli ve ızdırablı olur. Buna dâir hadis de vardır.

9. Çok yemekte ar ve melâmet, pişmanlık vardır Çünkü, şehveti talebe ve fazla şeyleri almağa insanı mecbur eder. Halbuki helâline hesap, haramına da azâb olduğunu bilmeyen yoktur.

Az yemeyi îtiyad eden ve hazır olana kanaat edenler, bir çok kerâmetlere nâil olup mesrûr olurlar.

10. Çok yemekte vücûdun lüzumundan fazla kilo alması vardır ki, bu sebeple kalbin etrafı yağ tabakasıyla kaplandığı için, rahat nefes alıp veremez. Sonra kollesterin (kanda yağ birikmesi) denilen hastalığın başlıca sabebidir. Sonra, böbrekler vaktinden önce yorulur ve bozulur, vazifesini yapamaz olur. Daha sonra, mide tabiî halini kaybeder, büyür, elastikiyetini muhâfaza edemez. Bütün bunların neticesi olarak da tevessü-ü mide husûle gelir ki, yediklerini kolay kolay hazmedemez; bu yüzden bütün vücut rahatsız hale gelir.

Çok kere mide ülseri denilen, mide veya kalın barsakta çıban da husule gelir. İşte bu saydıklarımız, belki de daha bir çok rahatsızlıklar hep bu çok yeme ve çok içme neticesi meydana gelen zararlardır. Allah hepimizi bu gibi hastalıklardan muhâfaza buyursun, âmîn...


Mehmed Zâhid KOTKU