sumeyye
Mon 31 January 2011, 04:02 pm GMT +0200
Çok Kabul Edilen Fiil Ve Sözler:
Hiç şüphe yoktur ki, çok kabul edilen fiil ki onunla meclis değişmiş sayılır, keza çok sayılan söz, namazı noksanlaştiran, onun kemalini gideren bir şeydir.
Rasûlullah'ın (s.a.), "Şüphesiz bu namazda, insan kelâmı etmek uygun olmaz; o sadece teşbih, tekbir ve Kur'ân kıraatinden ibarettir.[105]buyurması, namazda iken kendisine selâm verenlere cevap vermemesini "Şüphesiz ki namazda meşguliyet vardır. [106] diye izah etmesi, secde edeceği yeri eliyle düzelten birine, "Eğer mutlaka yapacaksan, bari bir defa yap.[107] buyurması, elleri böğüre koymayı yasaklaması ve bunun cehennem ehlinin istirahat şekli olduğunu ifade etmesi[108] yani bu şeklin musibete duçar olmuş, şaşkın, ne yaptığını bilmeyen kimselerin hareketi olduğunu belirtmesi, sağa sola bakmayı yasaklaması ve bu konuda, "Bu, şeytanın, kulun namazından çalmasıdır. [109] buyurması konuyla ilgili örneklerdir ve bunlar namazı kemâl halinden çıkaran, onu noksanlaştıran şeylerdir.
Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:
"Sizden birine esneme geldiği zaman, mümkün mertebe kendisini tutsun; çünkü şeytan onun ağzına girer. [110]
Bence bu hadisiyle Rasûlullah (s.a.), esnemenin, ağıza sinek ve benzeri şeylerin kaçmasına sebep olabileceğine, bunun da zihni meşgul edip, kişinin kendisini namaza vermesini engelleyeceğine dikkat çekmiştir.
Yine Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: [111]
"Sizden biri, namaza kalktığı zaman çakıl vb. şeylerle oynamasın; çünkü ona rahmet inmektedir. [112]
"Allah Teâlâ, namazda iken sağa sola bakmadıkça kuta yönelik olur. Kul, sağa sola bakınca artık ondan yüz çevirir. [113]
Namazda iken, Allah'ın kula icabette bulunduğunu belirten rivayet de böyledir.
Derim ki: Bu hadis, Hak Teâlâ'nm cömertlik ve kerem kapısının herkes için genel ve açık olduğuna, nefislerin, cibillî ya da kesbî kabiliyetleriyle ondan istifade konusunda aralarında farklılık gösterdiğine, kulun Allah'a teveccüh etmesi halinde O'nun cömertlik ve kereminden kendisi için bir kapı açılacağına, yüz çevirmesi halinde ise mahrum kalacağına, hatta yüz çevirmesi sebebiyle cezayı bile hakedeceğine delildir.
Rasûlullah (s.a.) şöyle buyurmuştur:
"Namazda iken aksırmak, uyuklamak, esnemek, hayız görmeye başlamak, kusmak ve burun kanamak şeytandandır.[114]
Bence Rasûlullah (s.a.), bu sözleriyle, sözü edilen şeylerin namazın taşıdığı manayla bağdaşmayacağını ifade etmektedir.
Birinciye yani çok sayılacak fiile gelince, Rasûlullah (s.a.) namazda iken, hükmü beyan için bazı şeyler yapmış, bazı şeyler karşısında sesini çıkarmamıştır (takrîr). Dolayısıyla bu ve daha aşağı derecede olan fiil ve davranışlar namazı bozmayacaktır. [115]
Namazı Bozmayan Şeyler:
İstikra (araştırma) sonucu elde edilen sonuca göre, az söz ve fiil namazı bozmamaktadır. Sözlere örnek: "Sana Allah lanet etsin! Yerhamukellah! Anan sana yansın! Niye bana öyle bakıyorsunuz?" gibi sözlerdir. Az fiile örnek: Çocuğu (secdeye giderken) omuzundan yere indirmesi ve geri omuzuna koyması, ayakları oğması, kapıyı açması, az yürüme, minberde iken, minberin dibinde yere secde etmiş olmak için minberden inmek, imamın yerinden arka safa geri çekilmek, ön taraftaki kapıya doğru onu açmak için ilerlemek, Allah korkusuyla ağlamak, anlaşılır işaretlerde bulunmak, yılan ve akrep öldürmek, boyunu döndürmeden sağa ve sola bakmak... gibi şeylerdir; bunlar namazı bozmaz.
Bedenine ya da elbisesine pislik bulaşması halinde, eğer bu kendi fiiliyle olmamışsa ya da bulaştığını bilmiyor ise, namazı bozulmaz.
İşin gerçeğini en iyi Allah bilir! [116]
[105] Müslim, Mesâcid, 33.
[106] Müslim, Mesâcid, 34.
[107] Müslim, Mesâcid, 47.
[108] bkz. Davudoğlu, Müslim Şerhi, 3/422.
[109] bkz. Buhârî, Ezan, 93.
[110] Müslim, Zühd, 57; Buhârî, Edeb, 128.
[111] İlk zamanlarda mescidin zemini topraktı, Hz. Ömer zamanında çakıl döşendi.(Ç)
[112] Ebû Dâvûd, Salât, 171; İbn Mâce, İkâmet, 62.
[113] Ebû Dâvûd, Salât, 161.
[114] Tirmizî, Edeb, 8.
[115] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/33-35.
[116] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/35.