- Çok Evliliğin Tarihi

Adsense kodları


Çok Evliliğin Tarihi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
saniyenur
Sat 14 July 2012, 08:44 am GMT +0200
Çok Evliliğin Tarihi

İlk zamanlardan beri, çok evlilik insan toplu­munun yaygın bir kurumu ve tarihte bilinen bütün medeniyetlerin parçasıdır. Eski Hindis­tan'da, gelenekler birden fazla evliliğe izin ver­mekle kalmamış umumiyetle uygulanmıştır. Hindu krallarının birden fazla eşleri vardı. Rig Veda ve diğer Hindu dinlerinin kitaplarında kralların ve ünlü kahramanların birden fazla eşleri olduğunu zikreden birçok örnek vardır: Sarih olarak dört eş Krallar ve kahramanlar için zikredilmiştir ki bir Brahman'ın birçok karısı olabilir. Pandoe'lann kraliyet ailesine mensup ünlü atalarından Raja Pando'nun iki karısı vardı. (Abdül Hamid Sıddıkî: The Life of Muhammad, Islamic publications ltd. Lahor, 1975).

Bu, Tevrat, Zebur ve İncil zamanlarında da uy­gulanmıştı. Tevrat'taki hükümler çok evliliği teşvik etmiştir. Önceki Peygamberlerin bir­çoğunun birden fazla zevcesi vardı. İbrahim'ın iki zevcesi vardı. Yakub'un dört ve Musa'nın da dört zevcesi vardı. "Davud'un dokuz zevcesi vardı. Ancak, bazı kaynaklara göre, onun daha fazla sayıda zevcesi vardı ve bu zev­celerinin isimleri Tevrat'da anılmıştır." (Kadı Muhammed Süleyman; Rahmatel- Alamin, cilt. I-II). Süleyman Peygamber'ın bin yediyüz karısı ve üçyüz cariyesi vardı. (Krallar: 11-3) Ve Encyclopaedia Biblica'e göre, "sıra­dan bir Yahudi en fazla dörde, kari da, onse'kiz'e kadar karı alabilirler. (Cheyne and Black: Eneylopaedia Biblica, Birk (London), s. 2946). Tevrat'ın umumî halkın ve Peygamberlerinin birden fazla karı alma geleneğini hususi olarak zikretmesinde birçok sebep var. Peygamber İsa, gelişini şu sözlerle zikretti: "O zamanda Se-ma'ın krallığı böyle olacak. Bir zamanla güvey­le buluşmak için yağ lambalarını alıp dışarı gi­den on kız vardı. Onların beş tanesi sersem ve diğer beşi de akıllıydı. Akıllı olanlar, lambaları için yağ dolusu kaplar aldıkları halde, sersem olanlar lambalarını aldılar, fakat ilave yağ al­madılar. Güvey gelmekte gecikmişti. Hazır olan beş kız onunla düğün şölenine girdiler ve kapı kapandı. Diğer kızlar geç kalmışlardı ve içeriye alınmadılar (Matta; 25:1.11). Mecazi bir tabir de olsa, eğer halen bu fiil İsa indinde gayrimeşru veya övgüye değer olmasaydı böyle bir misal vermezdi. Ve St. Paul, Korint'lilere şu sözlerle nasihat ediyor: "İnsan evlenmemekle iyi etmiyor. Çünkü orada çok ahlaksızlık var, her erkeğin kendi karısı olmalı ve her kadının kendi kocası olmalı... Kendinizi birbirinize ya­lanlamayın, ta ki önceden bir müddetliğine vak­tinizi duayla geçirmeye anlaştınız ise, fakat sonra evlilik ilişkilerinize tekrar başlayınız."

"Aslında, hepinizin benim gibi olmasını tercih ederdim, fakat herbirinin Tanrı'dan hususi bir marifeti vardır; bir kişinin bu hüneri, başka kişinin şu hüneri. Şimdi evlenmeyenlere ve dul­lara diyorum ki, size benim yaptığım gibi yalnız yaşamaya devam etmek daha iyidir. Fakat arzu­larınızı bastıramazsanız ilerleyin ve evlenin. İhtiras içinde yanmaktan evlilik daha iyidir. Ev­li kimseler için benim olmayan, fakat Rabb'ın olan emrim var: Karı, kocasını bırakmamalı, eğer yaparsa bekar durmalı, aksi takdirde ko­casıyla barışmalı; ve koca da, karısını boşama-malı."

"Fakat eğer evlenirseniz, günah işlemiş ol­mazsınız; ve eğer evlenmemiş bir kadın evlenir­se günah işlemiş olmaz." (Korintliler, 7:1,5,7,10,27,28).

Hristiyan krallarının birden fazla kadınla evlen­melerine dair birçok örnek var. Frederick Wil-hem II ve Philip, Kilise'nin ve St. Luther'in tas-vibiyle birden fazla kadınla evlendi. 1650 Nu-renburg konferansı'nda da birçok problemin önüne geçmek için halkın birden fazla kadınla evlenmesine izin verilmesi kararlaştınİdi.

Bu, çok evlilik kurumunun bütün zamanlarda bütün topluluklar tarafından meşru bir kurum olarak uygulandığını göstermektedir; hatta Ya­hudilerin Peygamberlerinin bile birçok zevce­leri vardı ve sonraki Yahudiler de bunu yasakla­madılar.

O halde, bu kurumu kendi sisteminde kurup, onu bütün kötülüklerden tasfiye edip, ve hatta yalnız bütün kadınlar için adaleti şart koşarak müsaade ettiği için Hristiyanlar özellikle on­ların papazları İslam'ı nasıl tenkid edebilirler. Adaleti yerine getiremeyen kimseler için sa­dece bir kadına izin verildi. Bu, herkese (bir­den fazla) 4 kadınla evlenmeye bir emir değil, ancak birden fazla kadına ihtiyacı olanlara ve hepsine adaletle muamele etmeye kabiliyetli olan kimselere verilmiş bir ruhsattır. Bunun yanısıra, burada hiç bir yanlışlık yoktur, o in­sanın beşerî zaafı sebebiyle verilmiş bir ruh­sattır. İnsan tarihindeki birtakım fikirler, dini veya seküler hiçbir destek bulamamıştır. Bütün dürüst ve asil kimseler, hatta Allah'ın Peygam­berleri bile, Hz. İsa ve Hz. Yahya hariç, birden fazla zevce aldılar ve bunu asla günah ve­ya düşüklük saymadılar. Hristiyanların uygula­maları olan nefsini tutma (self-daniel), nefsini yok etme ve (self-annihilation) ve münzevi ha­yat (monasticism) dahil çeşitli vasıtalar yoluyla nefsini köreltme ne bir mukaaaes kitap sahibi Peygamber tarafından Öğretilmiştir, ne de ya­ratıcı tarafından emredilmiştir. Bunlar İsa'ın gayretli tabilerinin hiçbir ilahi tasdike veya Peygamberi tatbike dayanmadan kendilerinin kabul ettikleri bir hayat tarzıdır. Diğer yandan onlar, çok evliliğin, bayağılık ve düşüklük ol­duğunu, kurumlaşmamış ve asılsız olduğunu iddia etmektedirler. Eğer onlar İsa'nın uygula­masına göre karar verselerdi, o zaman sadece çok evliliği değil, evliliğin bütün kurumlarını mahkûm etmeleri lazımdır. (The Meaning of the Quran, c.II, sh. 94-95).