- Çocuk için bir başkadır ramazan

Adsense kodları


Çocuk için bir başkadır ramazan

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Sun 15 April 2012, 10:53 am GMT +0200
Çocuk için bir başkadır ramazan

Eylül 2007 24.SAYI

Ramazan ayların sultanı, oruç da onun gülüdür. Oruç tutan müminlerin hanelerini saran gül kokusundan çocuklar da nasiplenir, çocuk ve oruç birbirleriyle buluşur. Çünkü çocukların fıtratı dini vecibelere büyüklerden daha yatkındır. Ramazan’ın coşku ve heyecanı önce onları sarar. Gece yatmadan önce kim bilir kaç kere giderler annelerine “Anne bizi de sahura kaldır!” diye… İşte bunun için miniklerin dini eğitiminde çok büyük bir fırsattır mübarek Ramazan. Bundan dolayı çocuğun orucu kavrayabileceği, Ramazan’ın neşe ve sevincini tadabileceği ortamları sağlayabilmek çok önemlidir.

“Tekne orucu” çocuğun oruca ilk adımlarıdır

Dedelerimizden dinlediğimiz, onlar sayesinde bizim çocukluk anılarımız arasına da girmiş bir güzelliktir tekne orucu. Bu, çocuğun hem biyolojik hem de duygusal açıdan oruç ibadetini tanıması için güzel bir fırsattır. Tekne orucuna niyet eden çocuklar önce sahura kalkarak bu gemiye adım atmış olurlar. Ardında öğleye kadar bir şey yemezler. Öğle olunca anneler iftar sofrası gibi bir sofra hazırlar, çocuklar da karınlarını bir güzel doyururlar. Ardından akşama kadar hiç bir şey yemezler. Akşam olunca yine büyükleriyle birlikte ezanı bekler ve iftar ederler.

Mevlit ve iftar davetlerine götürün

Ramazan ayı çocuklarda ahlak eğitimi için de uygun bir zamandır. Ramazan’da yapılan ibadetler, yoksulara yapılan yardım, verilen iftarlar çocuğun hem sosyalleşmesi hem de güzel ahlak kazanması için kaçırılmayacak bir fırsattır. Dini duyguların yeşermeye başladığı çocukluk çağında, örnek davranışlara şahit olan çocukların ibadete karşı sevgi bilinci gelişir. Onları iftar davetlerine götürmek ve cemaatle namaza teşvik etmek, sosyal ortamlara girmesine de vesile olur.

Ramazan’da sıkça okunan mevlitler de çocukların kalbini kazanmada önemli bir yere sahiptir. Okutulan mevlidin ardından dağıtılan helva, simit, tatlı, şeker türü şeyler çocuklar için çok değerlidir. Oysa her gün gördüğü ve yediği şeylerdir ama okunan mevlidin ardından sunulunca bal tadında olur.

Çocuklarımız da Ramazan’ı yaşasın

“Ramazan ayı geldi, bu bizim ve çocuklarımızın maneviyatı için bir fırsat!” diye düşünen ebeveynlere birkaç güzel önerimiz var.
• Ramazan için yapacağınız alışverişlere çocuğunuzu götürebilir, onun için Ramazan hediyesi alabilirsiniz. Yine evde bulunan kurdele ve diğer süs eşyalarıyla odasının bir köşesini birlikte süsleyebilirsiniz.
• Arkadaşları veya apartmanınızda bulunan diğer çocuklar için iftar yemeği verebilirsiniz. Sevdikleri yemeklerden oluşan bir sofra ve onlar için hazırlanmış özel hediyeler sayesinde unutamayacakları bir Ramazan anısı yaşayacaklardır.
• Çocuklarla gidilen bir teravih namazı da çok önemlidir. Özel bir seccadelerinin, tespihlerinin olması, güzel ve temiz giysiler içinde teravih namazına gidilmesi onlara Ramazan sevincini yaşatacaktır. Gidilemiyorsa aile içinde veya komşularla birlikte kılınan teravih namazı da çocukların namaza karşı muhabbetinin artmasına vesile olacaktır.
• Ramazan, paylaşma zorluğu çeken çocuklar için de büyük bir fırsattır. Aile içinde yapılacak yardım kumbarasına, harçlıklarından artırdıkları paraları koyabilirler. Böylece kendilerine ait olan şeyleri bir başkasına kendi gönül rızalarıyla verme, paylaşma, başkalarını düşünme duygusunu tatmış olacaklardır.

Osmanlı’da Ramazanlar

Anadolu kültüründe aile içi sohbetler çok önemlidir. Şimdilerde ailece televizyonun eline geçmiş durumdayız. Bu yüzden, gece-gündüz hem büyükler hem de çocuklar bu tür güzelliklerden mahrum kalıyoruz. Haluk Sena Arı, “Osmanlı’da Aile” adlı kitabında Ramazan anılarından bahsederken Ramazan gecelerinde hanımların evin harem bölümünde kendi aralarında iftar tertip ettiklerinden, oruçlar açılıp namazlar kılındıktan sonra gecenin geri kalan kısmında eğlence faslından bahseder. Bu bölümde çocuklar da unutulmaz. Önce masallar anlatılır, sonra bilmeceler sorulur, yüzük oyunu gibi oyunlar oynanır. Bu eğlenceli sohbetler sahur vaktini haber veren davul sesini duyana kadar devam eder. Davul sesinin duyulmasıyla evlerin yolu tutulur.

Oruç tutmasa bile iftar sofrasına oturan çocuklar ezanı beklemenin heyecanını büyükleriyle birlikte yaşarlar. Allah’ın emir ve yasaklarına uymanın güzelliğini kısa bir süre de olsa da görürler. Bu zevk ve mutluluktan çocukların mahrum edilmemesi için, onların oruç isteklerine karşı çıkmadan, tutulan oruçlardan, kılınan namazlardan dolayı ödüllendirilmelidirler. Böylece, küçük bedenlerinde büyük ruhlar taşıyan çocuklarımız, tatlı Ramazan hatıralarıyla bezenirler.

Kadriye BAYRAKTAR