- Çocuğun Ruhunu Etkileyecek Psikolojik Esaslar

Adsense kodları


Çocuğun Ruhunu Etkileyecek Psikolojik Esaslar

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Eslemnur
Mon 4 October 2010, 12:41 am GMT +0200
III. Çocuğun Ruhunu Etkileyecek/Okşayacak Psikolojik Esaslar


A. Çocuğa Arkadaşlık Yapmak Ve Onunla Sohbet Etmek:

Arkadaşlık, psikolojik bakımdan çocuğun etkilenmesinde büyük rol oynar. Arkadaş, arkadaşın aynasıdır. İki arkadaş arasındaki dost­luk, daha ziyade aşılama işine benzer; birbirlerinden faydalanırlar ve bilgi alış-verişinde bulunurlar.

Rasûlüllah (s.a.v.) her yerde çocuklara eşlik ederek onlara bir ar­kadaş gibi davranmıştır. Bazan amcası Abbas'ın oğlu Abdullah ile, bazan amcasının oğlu Cafer'in çocukları ile, bazan de Enes ile birlikte yola çıkarak bıkmadan ve büyüklenmeden onlarla sohbet etmiştir. Büyüklerle beraber olmak; onlardan ilim, ahlâk ve fazilet öğrenmek çocuğun hakkıdır.

Enes'den (r.a) rivâyet edildiğine göre bizzat Peygamber de (s.a.v.) çocukluk yıllarında çocuklarla oyun oynarken, Cebrail gelerek onu tut­muş ve göğsünü açmıştı.[81]

Abdullah b. Ca'fer anlatıyor: Ben, Kuşem (b. Abbas) ve Ubeydullah b. Abbas oynarken, aniden bineği üzerinde Rasûlüllah (s.a.v.) geldi. Rasûlüllah (s.a.v.):

"Şunu yanıma bindirin! " buyurdu ve beni önüne aldı. Sonra Ku­şem için: "Şunu da yanıma bindirin! " buyurdu ve Kusem'i arkasına aldı. Rasûlüllah (s.a.v.) Kusem'i alıp da Ubeydullah'ı bırakmasından dolayı amcası Abbas'dan çekinmedi. Sonra üç defa başımı sıvazladı ve "Allahım, Cafer'in çocuğunu hayırlı eyle" diyerek duâ etti.

(Râvi diyor ki): Ben Abdullah'a:

"Kuşem ne yaptı? " diye sordum. O:

- Şehit oldu, cevabını verdi. Ben, Abdullah'a:

"Allah ve Rasûlü onun durumunu daha iyi bilir, " dedim. O:

"Evet, " cevabını verdik.[82]

Bir sahâbî çocuk olan Ebû Cuhayfe de kavmiyle birlikte Rasûlüllah'ın (s.a.v.) yanına gittiğini, orada gördüklerini ve duyduk­larını şöyle anlatıyor. Âmir oğullarından bir grupla, Ebtah mevkiinde Rasûlüllah'ın (s.a.v.) yanına varmıştı. Rasûlüllah (s.a.v.):

"Hoş geldiniz, safa getirdiniz!" dedi. Derken namaz vakti gelince, Bilal çıktı ezan okudu. Parmaklarını kulaklarına koydu ve ezan es­nasında (sağa-sola) dönmeye başladı. Kamet getirince de Peygamber (s.a.v.) (sütre olmak üzere) bir deynek dikti ve ona doğru namaz kıldırdı.

Ashab-ı kiram da aynı yolu takip etmiştir. Hz. Ömer, kendi oğlu Abdullah ve Abbas'ın oğlu Abdullah'a eşlik etmiş, Zübeyr de savaş tek­niklerini öğrensin, güçlü ve yiğit yetişsin diye oğlunu cihad meydanına götürmüştür. Bu tür örnekler sayılamayacak kadar çoktur.

Çocuğun, kendi yaşıtlarıyla dostluk ve arkadaşlık kurması da eğitim açısından oldukça önemli bir husustur. Daha önce bir kaç yerde bu konu ele alınmıştı. Ancak burada şunu bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyoruz: Ana baba, çocuklarının iyi bir arkadaş çevresi edinmelerine mutlaka yardımcı olmalı ve onları denetlemelidir. Onları çocuk hapishanelerinde değil, cami ve mescidlerde görebilmek için, İslam'a savaş açmış kulüp ve örgütlerde değil, İslam'a hizmet eden resmî veya özel müesseselerde bulabilmek için ana baba mutlaka bu görevini yerine getirmelidir.[83