Eslemnur
Mon 4 October 2010, 12:36 am GMT +0200
E. Çocuğu Takdir Etmek:
Şüphesiz çocuğun takdir edilmesi, onun ruh ve his dünyasını oldukça etkiler. "Marifet iltifata tâbidir" sözü gereği, çocuk, hareket ve davranışlarım kontrol ederek kendini otokritiğe tâbi tutar. Takdir edilen çocuk, psikolojik olarak rahatlar ve övülen hasletlerini devam ettirir. Gerçek mânâda bir psikolog olan Peygamber (s.a.v.) bu hassas prensibi çocuklar üzerinde dengeli bir şekilde tatbik etmiştir.
İbn Ömer (r.a) anlatıyor: Rasûlüllah'ın (s.a.v.) hayatında bir adam rüya gördüğünde onu Rasûlüllah'a anlatırdı. Ben de gördüğüm bir rüyayı Peygamber'e (s;a.v.) anlatmak istedim. Taze ve bekar bir genç idim. Rasûlüllah'ın (s.a.v.) zamanında mescidde uyurdum. Derken ben de birgün rüyada iki meleğin beni tutup cehenneme götürdüklerini gördüm. Bir de baktım ki, cehennem kuyu gibi yanları örülüp durulmuş ve iki tane boynuzu vardı, içinde kendilerini iyice tanıdığım bazı insanlar bulunuyordu. Ben hemen "Ateşten Allah'a sığınırım" demeye başladım. O sırada başka bir melek bizi karşıladı ve bana hitaben "sen korkma!" dedi. Ben bu rüyamı (kızkardeşim ve Peygamber'in (s.a.v.) zevcesi) Hafsa'ya anlattım. Hafsa da bunu Rasûlüllah'a (s.a.v.) anlattı. Bunun üzerine Rasûlüllah (s.a.v.): "Abdullah ne iyi adamdır, bir de geceleyin kalkıp namaz kılmayı âdet edinseydi!" buyurdu. Abdullah'ın oğlu (ravi) Salim diyor ki: "Artık ondan sonra geceleyin pek az uyurdu."[96]
İşte Rasûlüllah'ın (s.a.v.), insan ruhunu okşayan güzel üslubuyla yaptığı medih ve takdir, bu şekilde semeresini verir ve insanı mükemmel noktaya sevkederdi. Zaman ve mekan faktörü dikkate alınarak, haddi aşmadan dengeli ve itidalli bir şekilde yapılan medih ve takdir, her yerde semeresini verecektir.
Daha önce geçtiği üzere, Peygamber'e (s.a.v.) hizmet düşüncesiyle Arapça ve Süryânîce'yi öğrenen çocuk için, Hendek günü Rasûlüllah'ın "Ne iyi çocuktur o!" diyerek övgüde bulunması da bizim için bir örnektir.[97