Eslemnur
Thu 14 October 2010, 07:24 am GMT +0200
B. Çocuğa Namazı Öğretme Safhası
Ana baba çocuğa önce namazın rükünlerini, vaciplerini ve namazı bozan şeyleri öğretir. Peygamber (s.a.v.) yedi yaşı öğretim safhasının başlangıcı olarak tesbit etmiştir.
Sebura b. Ma'bed el-Cühenî'nin (r.a.) rivayetine göre Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: "Yedi yaşına vardığı zaman çocuğa namazı emrediniz. On yaşına geldiğinde, (kılmadığı takdirde) onu dövünüz."[123]
Tirmizî'nin rivayetinde ise,"Yedi yaşında çocuğa namazı öğretiniz, on yaşında da (kılmadığı takdirde) onu dövünüz" şeklindedir.[124]
Rasûlüllah'ın (s.a.v.) bizzat kendisi, namaz konusunda muhtaç oldukları bilgileri çocuklara öğretirdi. Hz. Ali'nin oğlu Hasan der ki: Rasûlüllah (s.a.v.) Vitir’de söyleyeceğim dua cümlelerini bana şöyle öğretti:
"Allahümme'hdinî fîmen hedeyte ve âfînî fîmen âfeyte ve tevellenî fîmen tevelleyte ve bârik lî fîmâ a'teyte ve kınî şerra ma kadayte, fe inneke takdî ve lâ yukdâ aleyke ve innehû lâ yuzillü men vâleyte, tebarekte Rabbena ve teâleyt,"[125]
Rasûlüllah (s.a.v.) çocukların yanlışlarını düzeltirdi:
Ümmü Seleme anlatıyor: Peygamber (s.a.v.) adı Eflah olan bir çocuğu gördü. Secdeye vardığında çocuk (alnı toz olmasın diye toprağı) üflüyordu. Rasûlüllah (s.a.v.) ona: "Ey Eflah! Yüzünü toprağa koy!" buyurdu.[126]
Rasûlüllah (s.a.v.) çocuklara ezan öğretirdi:
Ebu Mahzura anlatıyor: Biz on delikanlı Rasûlüllah (s.a.v.) ile birlikte yola çıktık. Peygamber (s.a.v.) bize insanların en sevimsizi idi. Derken onlar ezan okudular. Onlarla alay etmek için biz de ezan okumaya kalkıştık. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) "Şu gençleri bana getirin" buyurdu. Sonra da "ezan okuyup" dedi. Gençler ezan okudular. Ben de onlardan birisiydim. Peygamber (s.a.v.): "Şu sesini işittiğim delikanlı ne kadar güzel! Sen git, Mekkelilere ezan oku" buyurdu. Gencin perçemini (kâkülünü) sıvazladı ve ezanı şöyle okumasını söyledi:
Allahu ekber Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber
Eşhedü ellâ ilahe illallah (iki defa)
Eşhedü enne Muhammeden Rasûllulah (iki defa)
Hayye ale's-salâh, hayye ale's-salâh
Hayye ale'l-felah, hayye ale'l-felâh
Allahu ekber, Allahu ekber,
Lâ ilahe illallah
Sabah namazının ilk ezanını olduğunda "es-salâtü hayrün mine'n-nevm, es-salâtü hayrun mine'n-nevm" de! Kamet getirdiğinde iki defa da "kad kâmeti's-salâtti, kad kâmeti's-salâh" de duydun mu?" Ebu Mahzura kâkülünü çekmez ve onu ayırmazdı. Çünkü Rasûlüllah (s.a.v.) (mübarek eliyle) onu sıvazlamıştı.[127]
Peygamber (s.a.v.), her namazdan önce bir konuşma yaparak çocukların son safta bulunmalarını hatırlatırdı: Ebu Mes'ud diyor ki: Rasûlüllah (s.a.v.) namazda bizim omuzlarımıza dokunur ve: "Düzgün durun, karışık durmayın ki kalplerniz de karışmasın! Benim arkama akıl-bâliğ olanlar (yaşlı başlılar), daha sonra onlan takip edenler ve onların arkasına da sonra gelenler dursun."[128]
Peygamber (s.a.v.) çocuklara namazda saga sola bakmamalarını öğütlerdi: Bu da çocuklara namazın hüküm ve keyfiyetini öğretmeye verilen önemi göstermektedir,
Enes'den (r.a.) rivayet edildiğine göre Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: 'Yavrucuğum! Namazda sağa sola bakmaktan sakın. Çünkü namazda sağa sola bakmak helaktir. Mutlaka yapman gerekiyorsa nafile namazda yap, farz namazda yapmak[129] sahabe de nebevi metodu takip ederek bizzat kendileri çocuklarına dini öğretmişlerdir:
İşte Ali (k.v.)... Oğlu Hüseyin'i çağırır abdest almayı ona öğretir, konu hakkında sorduklarına cevap verirdi. Hüseyin (r.a.) anlatıyor: "Babam Ali benden abdest suyu istedi. Ben de suyu ona götürdüm. Abdest almaya başladı. Abdest suyuna sokmadan önce ellerini üç defa yıkadı. Sonra üç defa ağzına, üç defa da burnuna su verdi. Sonra üç defa yüzünü yıkadı. Sonra sırasıyla sağ ve sol kolunu dirseklere kadar üçer defa yıkadı. Sonra başını bir defa mesnetti. Sonra sırasıyla sağ ve sol ayağım topuklara kadar yıkadı. Sonra ayağa kalktı ve "Suyu bana ver" dedi. Ben de içinde abdestten arta kalan su olan kabı ona verdim. Sonra ayakta iken o sudan içti. Benim hayret ettiğimi görünce; "Hayret etme! Çünkü ben Peygamber'i (s.a.v.) benim şu yaptığım gibi yaparken gördüm" dedi. Hz. Ali, bunu söylerken aldığı abdesti ve arta kalan abdest suyunu ayakta içmeyi kasdediyordu.[130]
Şüphesiz büyüğün nasıl abdest aldığını gören bir çocuk, daha kolay öğrenir, doğru ve sağlıklı olarak onu tatbik eder. Nâfî der ki: Ben çocuk iken Ebu Ubeyd'in kızı Safiyye'yi abdest alırken görmüştüm. Başım meshetmek istediğinde, baş örtüsünü çıkarırdı.[131]
İşte Sa'd b. Ebî Vakkâs (r.a.)... O da çocuklarına sünnet olan duaları öğretiyordu. Oğlu Mus'ab der ki: Sa'd Peygamberden (s.a.v.) naklettiği şu beş şeyi bize öğretirdi: "Allah'ım! Cimrilikten, korkaklıktan, ömrün en zavallı çağına (ihtiyarlığa) itilmekten, dünya fitnesinden ve kabir azabından sana sığınırım."[132]
Büyük sahabi Abdullah b. Mes'ud'un ana ve babalara yaptığı şu nasihatle bu safhayı noktalamak istiyoruz: "Namaz hususunda çocuklarınıza göz kulak olunuz, onları iyiliğe alıştırınız. Çünkü iyilik bir alışkanlıktır."[133