- Çinli Muhammed

Adsense kodları


Çinli Muhammed

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
selsebil
Sat 23 May 2009, 03:40 pm GMT +0200


Çinli Muhammedin secde de vefat resmi

Resûlullah (s.a.v.) rüyamda göründüler ve: Bugün burada bir çinli vefat edecek, onun
cenazesi ile ilgilenin.
buyurdular.Bundan altı, yedi ay önce Çinin değişik bölgelerinden on kişi İstanbula gelir. Bu on kişi sıradan insanlar değildir.
Bunların ortak özelikleri yeni Müslüman olmalarıdır. Umre için İstanbul üzerinden Arabistana gideceklerdi. Hepsi de yeni Müslüman olmuş. Kimi yirmi gün önce, kimi bir ay, en uzağı iki ay önce Müslüman olmuştu. Ne yeterince İslâmî bilgileri vardı, ne de yapacakları umre ile ilgili bir bilgileri.
Yanlarına, kendilerine yardımcı olacak, hem Çinceyi, hem Arapçayı iyi bilen, hem de İslâmî bilgisi olan birini rehber olarak alacaklardı.
Mevlâmızın takdiri, Türkistandaki Çin zulmünden kaçıp İstanbula yerleşmiş bir Uygur kardeşimiz, bu on Çinliye rehber oldu. Bundan sonra hâdiseyi bu kardeşimizden dileyelim.
Bahsi geçen kardeşimiz şu anda bizim yanımızda bulunmaktadır.
- Yeni Müslüman olmuş bu on Çinli ile birlikte yola çıktık. Kısa zamanda aramızda iyi bir dostluk kuruldu. Yeni mümin olmuş bu insanlar, büyük bir heyecan yaşıyorlardı.
Hiçbirinin İslâmî bilgisi yoktu. Hatta namazda okuyacakları sûreleri bilmedikleri gibi Fatihayı bile bilmiyorlardı. Bazı zikirleri yaptırmaya çalışıyor, ancak Çince telâffuz zor olduğu için zikirleri tam okuyamıyorlardı.
Namazlarda sadece Elhamdülillah, Allahu Ekber diyebiliyorlardı. Bana sormuşlardı Ne yapalım? diye.
Ben de onların kimine Elhamdülillah, kimine Lâ ilâhe illallah ve benzeri zikirleri öğretmeye çalışıyordum. Onlar da namazlarda bunları söylüyorlardı.
Önce Mekkeye gittik. Kâbede onların hâli görülmeye değerdi. Yeni doğmuş çocuklar misali heyecan ve neşe içinde, kâh ağlıyor, kâh gülüyorlardı.
İsimlerini değiştirmiştik: Muhammed (Çan Çing) Hasan, (Çun Fang) gibi her biri yeni ismi ile çağırılıyordu. On Çinli kardeşimizden biri olan Muhammed de bir farklılık vardı. Bu durum dikkatimi çekmişti. Her namazını gözleri yaşlı olarak bitiriyordu. İyice dikkat ettim. Evet, Muhammed namazlarında ağlıyordu. Bana da sürekli sorular soruyorlar, İslâm hakkında bilgi ediniyorlardı. Ben de bildiğim kadarıyla onlara bilgiler veriyordum.
Bir gün Muhammed sordu:
- İçki nedir, İçkiye dinimiz nasıl bakar?
- Rabbimiz içkiyi kesin olarak yasaklamıştır, içilmesi, yapılması, taşınması, satılması yasaktır.
Kaldığımız otele gelmiştik. Muhammed bir telefon edeceğini söyledi ve ona memleketine telefon etme imkânı sağladık. Çindeki kardeşini arıyordu, kardeşine aynen şöyle diyordu:
- İçki fabrikamızı kapat, ALLAHımız öyle emretmiş. Bize bu emre uymak düşer. Kardeşi bunu yapamayacağını, birçok bağlantısının olduğunu, durup dururken, kapatırlarsa, yüz binlerce dolar zarar edeceklerini, hiç olmazsa kendisine biraz zaman vermesini söyler. Fakat Muhammed kararlıdır:
- ALLAH emretmiş, bize uymak düşer. Fabrikayı hemen kapat, ben gelince borçları hallederim.
İçki fabrikası kapanıyor. Mekkedeki ibadetlerimize devam ediyoruz.
Yine bir gün bana sordukları sorularda çıkardıkları bir neticeyi açıklarlar:
- Kadın modası, kadınları yarı çıplak resmetmek gibi faaliyetler de dinimizde yasak mıdır?
- Evet yasaktır. Aynı gün ötele geldiğimizde yine Çini aradı ve bu sefer de kardeşine moda evinin kapatılması emrini verdi. Kardeşi yine itiraz etti, ancak Muhammed ne itiraz dinledi, ne de kararından vazgeçti.
- Rabbimiz emretti ise, bize bu emre uymak düşer. Mekkedeki ziyaretimizi bitirdik ve Medineye gittik.
Medinede bir sabah namazı. Efendimizin Burası cennet bahçesidir. buyurduğu yerde sabah namazının fazını kılıyoruz.
Muhammed benim yanımda. Diğer Çinli kardeşlerimizle aynı saftayız. İlk secdeye varıyoruz, secdeden kalkıyoruz, ikinci secdeye varıyoruz, sonra kıyama kalkıyoruz. O da ne?
Muhammed hâlâ secdede, kalkmadı. Tekrar secde ediyoruz, ettahiyyatı okuyoruz ve selâm veriyoruz. Muhammed hâlâ secdede. Düşündüm ki, yorgunluktan ve uykusuzluktan bazen insana bir geçkinlik geliyor, Muhammede de secdede böyle bir şey oldu, uyudu. Elimi uzattım, omzuna dokundum ve hafifçe çekeyim dedim ki,
sağ tarafının üzerine yuvarlandı. Muhammedin ölmüş olabileceğini düşündüm. Olay duyulmuştu. Görevliler müdahalede bulundular, dışarı çıkardılar, bir ambulansa koyarak hastaneye götürdüler. Biz de gittik. Hastanedeki ilk muayenede çoktan vefat ettiğini söylediler. Muhammedi hastanenin morguna kaldırdılar.
Çinli kardeşlerimle birlikte hastanenin önünde ne yapacağımızı bilemez bir hâlde üzüntü içinde bulunuyorduk. O sırada bir araba ile makam mevki sahibi bir zat geldi. Herkes onu hürmetle karşıladı, sonradan öğrendik ki bu zat Medinenin ileri gelen yöneticilerinden biri idi. Hastane yetkililerine sordu:
- Bugün burada ölen bir Çinli var mı?
- Evet, cevabını alınca şu açıklamada bulundu:
- Dün gece Efendimiz rüyamda bana göründü ve buyurdular ki,
- Yarın burada bir Çinli kardeşim vefat edecek, onun cenazesi ile ilgilenin.
Bir anda her şey değişti. Muhammedi morgdan aldılar, bir devlet yetkilisine yapılanlardan daha fazlasını yaptılar. Cennetül Bakîye defnettiler.
Bu hâdiseyi bizzat yaşayan ve onlara rehberlik yapan Doğu Türkistanlı kardeşimiz hâdiseyi bu şekilde anlattı.
Teslimiyeti gördük değil mi? Rabbim emrettiyse, bize uygulamak düşer. Zararmış, ziyanmış, önemi yok. Rabbimiz emretmiş ve iş bitmiştir. İşte sahabe inancı. Bu Çinli kardeşimiz de o inanca ulaştı ulaşmasına; ancak dünyada fazla kalamadı. Çünkü bu dünya pisliğinin içinde fazla kalamazdı ve kalmadı da. Efendimizin de ilgisine mazhar oldu. Ne mutlu bu Çinli kardeşimize, ruhu için elfatiha.Bu hâdiseyi niçin anlattık? Bu hâdiseden çıkaracağımız dersler var da onun için anlattık. Bu Çinli kardeşlerimiz, internet sayesinde İslâm ile şereflendi. Gerek ülkemizde, gerekse dünya üzerinde bir kıvılcım bekleyen nice insanlar var. Bizim yapmamız gereken; bizden bir ışık, bir kıvılcım bekleyenlere bir an önce ulaşmak. Alınacak önemli derse gelince, bir sigaradan, bir markadan ya da herhangi bir lüksünden vazgeçemeyen müminler, şu Çinli Muhammedi okuyun.
Bakın teslimiyete. Emir Mevlâdan ise, bize uymak düşer. Ey bir sigarayı feda edemeyen mümin kardeşim! Çinli Muhammede bak! O bir anda koskoca bir fabrikayı nasıl feda etti?!

RAMAZAN 7/D
Mon 24 August 2015, 11:46 am GMT +0200
Es Selamün Aleyküm . Müthiş bir hikaye , Ne güzel insan Çinli Muhammed ... Adı gibi kendi de çok güzel bir insan . Rabb'im hepimize öyle bir İslam sevgisi versin .

Bilal2009
Sun 30 August 2015, 12:23 am GMT +0200
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah , Teslimiyet ne kadar güzel bir haldir. Samimiyet teslimiyetin gelmesine vesiledir. Müslüman teslim olan demektir. Rabbim (celle celalühü) bizleri samimiyet ile teslim olanlardan eylesin.

mevlüde06
Sun 30 August 2015, 10:29 am GMT +0200
Ve aleykumusselam ve rahmetullah.Cinli Muhammedin teslimiueti takdire sayan gercekten.."Emir Mevladan ise bize uymak duser"

Allah razi olsun..ibretlik ,cok guzel bir kissa idi

Kevšer
Tue 1 September 2015, 11:35 am GMT +0200
 Aleykümüsselam ecmain.Çok ibret verici ve sonu hayırlı biten bir kıssa idi.Emeklerinize sağlık kardeşim. Rabbim bizleride samimi kullarından eylesin inşaAllah..

Mustafa/Samed
Fri 4 September 2015, 11:33 pm GMT +0200
Ve Aleykümüsselam. Herşeyi Allah rızası için yapmalıyız. Rabbim bizleri affetsin.