- Cinler sahabe midir?

Adsense kodları


Cinler sahabe midir?

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sidretül münteha
Fri 6 May 2011, 03:21 pm GMT +0200
Cinler Sahabe midir?


Peygamberlere vahyedilen hakikatler cinleri de bağlar. Çünkü insanlar gibi mükelleftirler. İrade ve ihtiyarları vardır. İbadet için yaratılmışlardır:

"Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım." [4]

Öldükten sonra diriltileceklerdir. İsyankâr olanları cehennemde cezalandırılacaktır. Şunu bilelim ki; Anne karnında örtülmesinden dolayı döl suyuna "cenin", birbirini örten ağaçlarının çok­luğundan dolayı ebedi kurtuluş yurduna "Cennet", göğsün örttüğü kalbe "cenan", aklı örtülene "mecnun" denir. Gözleri perdeli olduklarından dolayı meleklere de "cinne" adı verilmiştir. Cinlere bu adın verilmesi ise, gözlerden  gizlendikleri  ve  görülmediklerinden  dolayıdır.[5]

Cinlerin varoluş gayeleri Allahû Teâla'ya ibadet etmektir: Neye ve nasıl iman ve ibadet edeceklerini ise peygamberlerden öğrenmişlerdir: "Hani cinlerden bir grubu, Kur'an'ı dinlemeleri için sana yönelt­miştik. Kur'an'ı dinlemeye hazır olduklarında (birbirlerine) 'susun' demişler, Kur'an tamam olunca da uyarıcılar olarak kavimlerine dönmüşlerdi.

"Ey kavmimiz! dediler, doğrusu biz Musa'dan sonra indirilen, kendinden öncekini doğrulayan, Hakka ve doğru yola ileten bir kitap dinledik. Ey kavmimiz! Allah'ın davetçisine uyun."
[6]


Bu ayetler bir çok açıdan cinlerin mükellef olduk­larına işaret etmektedir:


1- Allahû Teâla cinleri Kur'an'ı dinleyip İman etmeleri, emirlerini uygulayıp yasaklarından sakınmaları için Allah Rasûlü'nü (sav) dinle­meye yöneltmiştir.

2- Cinler, Kur'an'ı  dinlediklerini, anladıklarını  ve O'nun doğruya ulaştıran kitap olduğunu kabul ettiklerini haber vermektedirler. Onların bu beyanı Musa'yı (as), O'na indirilen Kitabı, Kur'an'in Tevrat'ı tasdik ettiğini ve dosdoğru yola ilettiğini bildiklerini göstermektedir.

3- Allah Rasûlü'nü (sav) görüp, Kur'an'ı dinleyen cinlerin milletler­ine; "Ey kavmimiz! Allah'ın davetçisine uyun." diye çağrıda bulun­maları, mükellef olduklarına, haber verdiklerini doğrulamak, emrettikler­ine de itaat etmek suretiyle Allah Rasûlü'nün (sav) davetine müsbet karşılık vermekle  emrolunduklarına delalet etmektedir.[7] Cinlerin tamamının mükellef ol­duğu, bir kısmının Allah Rasûlü'nü (sav) dinleyip iman ettiği[8] dikkate alındığında içlerinde sahabe vardır. Çünkü Hz Rasûlüllah (sav) insanlara olduğu gibi cinlere de gönderilmiştir: Alemlere uyarıcı olsun diye kulu Muhammed'e Furkan'ı indiren Allah, yüceler yücesidir.[9]

Bütün müfessirler cinlerin de ayette geçen 'âlem' kapsamına girdiği noktasında icma etmişlerdir.[10]

"Kalk uyar." [11] ayeti mutlak olduğundan akıl sahibi bütün canlıları kapsar. Cinler de bu bağlamda değerlendirilir. Çünkü onlar içerisinde de sefihler, cehenneme girecekler vardır.

İbn Hazm bu noktada şunları söylemektedir: "Allahû Teâla cinlerden bir grubun iman ettiğini, Hz. Rasûlüllah'tan (sav) Kur'an dinlediği­ni ve içlerinde faziletli sahabelerin yer aldığını bizlere bildirmekte­dir.[12] Ne var ki pozitivizmin gücüyle sarsılan bazı modernistler cin bahsinde bir takım garip te'villere giderek "cin" gerçeği­ni çarpıtmışlardır. Kâinatta olan her şeyde sebep-sonuç prensibinin hakim olduğunu iddia eden Ahmed Han bu noktada pozitivizme öylesine teslim olmuştur ki; beş duyunun algı sahasına girmeyen her şeyi reddetmiştir. Melekleri insandaki sezgisel bilişin, sudaki akışkanlık ve taştaki katılık gibi yaratılmış nesnelerin hususiyetleri olarak te'vil eden Ahmed Han. [13]

Kur'an'ı Kerim'de geçen "cin" kelimesinin kapsamı hakkında da şun­ları söylemiştir: "Cin kelimesi beş yerde 'can'la aynı anlama gelmekte ve bunlar şer, hastalık ve diğer olumsuzlukların yansımaları olarak anlatıl­maktadır. Diğer yerlerde geçen "cin" kelimesinden ise çöllerde, tepelerde ve ormanlarda yaşayan yabani insanlar kastedilmektedir. [14]

Modernizmin Mısır ayağında yer alan Muhammed Abduh da cinlerle alakalı Ahmed Han'ınkine benzer mütalalar serdetmiştir. Mucize ve ker­amet gibi harikulade, melek ve cin gibi de gözlem alanına girmeyen var­lıkları te'vil ya da reddeden modernistlerin etkin ve de yeni olanlarından Muhammed el-Behiy "Ahkaf' ve "Cin" sürelerinde geçen cinlerle alakalı şunları söyler: "Bunlardan, Medine'den Mekke'ye gelen ve kimse görme­den Allah Rasûlü'ne (sav) iman eden insan topluluğu kastedilmektedir."[15]

Allahû Teâla'nın te'vile imkân vermeyecek bir dille yarattığını ifade ettiği, mükellef olduklarını belirttiği, Hz Rasûlüllah'ı (sav) görüp ondan Kur'an dinlediklerini bildirdiği ve bu dinleme neticesinde içlerinde mü'minlerin olduğunu izhar ettiği cinlerin varlığı bedihi bir hakikattir. O halde insanlar arasında olduğu gibi cinler içerisinde de bir çok sahabe vardır.

 
[4] Zariyat: 51/56.

[5] Abdulkerim Nevfan, Âlemu'l-Cinn il Davi'l-Kitabi ve's-Sünne, Riyad, 1999, s.11-58

[6] Ahkaf: /29-30-31

[7] Şemsuddin Ebu Abdillah Muhammed İbn Kayyım d-Cevzi, Tariku'l-Hicreteyn ve Babu's-Saâdeteyn, el-Matbaatu's-Selefiyye, Kahire, 1394, s. 421

[8] Cin:72/2.

[9] Furkan: 25/1.

[10] İbn Hacer, İsabe, 1/11

[11] Müddessir: /2

[12] İbn Hacer, İsabe, I, 14.)

[13] Mustafa Öz, Türkiye Diyanet Vakfı Ansiklopedisi, "Ahmet Han" Maddesi, İstanbul, 1989,11,74.

[14] Mustafa Öz, Türkiye Diyanet Vakfı Ansiklopedisi, "Ahmet Han" Maddesi, İstanbul, 1989, 11, 74.

[15] Muhammed el-Behiy, Min Mefahîmi'l-Kur'an fi'l-Akideti ve's-Sülük, Matbaatu'l-İstiklali'l-Kübra, Kahire, 1973, s.133

zerdale
Fri 7 June 2013, 04:02 pm GMT +0200
Allahu alem,,rabbim bilir ancak...Kuranı Kerimde anlatıldığı kadarıyle var olduklarını biliyoruz,var olduklarına inanıyoruz...rabbim insanların şerlilerinden uzak eylediği gibi,bu varlıkların şerlilerinden de uzak eylesin...

admin
Fri 7 June 2013, 04:06 pm GMT +0200
Cinlerin varlığına kuran ve hadis delilleriyle işaret edilen hakikkat haktır. Bunun aksini beyan etmek gerektir ki kuran-ı kerime muhalif olmak insanda ki bir çok hakikati köreltir. Onlar vardır ve sorumludur çok fazla merak içinde olmak da hoş olmamakla beraber ilgili olanlarda ise belirsiz  imtihanlara yol açabilirler. İnsanlar sadece sorumlu oldukları vahiy ile muhatap oldukları sürece zahir gözlerle göremediklerinden sorumlu olmayacakları gibi ilgisisizliğinden ötürü bir sorguyada tabi tutulmayacaklardır. İnsanlıkla kazanmak insanlarla yaşamaktan geçer...  Hakiki insan olabilme inancıyla yaşamak için devam... Bi iznillah....

Bilal2009
Wed 26 December 2018, 01:59 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim bizlerin ilmini artırsın Rabbim paylaşım için razı olsun