- 'Çevrimdışı genç istiyoruz!'

Adsense kodları


'Çevrimdışı genç istiyoruz!'

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
ayten
Thu 28 May 2009, 10:14 pm GMT +0200
'Çevrimdışı genç istiyoruz!'

Ve sanal çağ başladı. Hayırlı olsun!

Bundan böyle ekranından 'anlık iletiler' alamayan dışlanacaktır, hatırlanmayacaktır hatta en 'geri kalmış' ilan edilecektir!

Artık her şeyimiz o kadar sanal bir havaya büründü ki gerçeği yaşamaya soluğumuz yetmiyor. 'Çevrimdışı' olmak sanki 'hayatdışı' olmanın bir semptomu. O derece yani. İletilerde yaşıyoruz, iletilerle yaşıyoruz. Verilebilecek en baba mesajlar iletilerden duyuruluyor, en gizli yaşanılası duygular ekranın en üstüne yazılıp cümle âleme ilan ediliyor, depresyonlar-bunaltılar bizzat itinayla belirtiliyor, sevinçler-heyecanlar oradan ifade edilip gözyaşları iletiler vasıtasıyla sanal ortama akıtılıyor. İmdat!

Bize bahşedilen ve hayatın 'en delikanlı' çağının saniyeleri, dakikaları, saatleri 'online' fotosentetik geçirilen zamanlara feda ediliyor. İleride torunlara anlatılacak bir sürü 'sanal hatıra' dermekle meşgulüz bu ara ('meşgul'üm cevap veremem nitekim).

Temsil ettiği, temsil ettiğini iddia ettiği değerlerle topluma 'işte genç bu' dedirtecek bir donanıma sahip olması gereken postmodern new age Müslüman genç, tüm hazinesini, ona verilen en kıymetli sermayeyi yani zamanı artık 'sanallama geyiklere' peşkeş çekiyor. Budur!

Her şey o kadar 'gerçekdışı' bir görünüme büründü ki keşke vazgeçilen sadece zaman olsa. Bitkisel bir oturuşla geçirilen vakti bırakalım bir kenara, bu yaşanılan fizyolojinin de iflasıdır. Cam ekran karşısında tepetaklak olan hormon dengesi ve bunu kaldıramayan bünye ruhta oluşturduğu çalkantılarla çekiveriyor bizim elemanı en depresif bataklıklara. Hayatın ipi kaçıveriyor elden.

Artık özlemek yok. Ne de olsa 'arkadaşın şimdi oturum açtı' olacak kadar yakınsın ona. Artık telefonun ucundaki tanıdık sesin gönlündeki hasreti söndü; çünkü o artık çevrimiçi ve orda. Yaşıyor yani. Birlikte geçirilen en tatlı zamanlar hatırlanılıp gözler nemlenmiyor. Çünkü artık hiç kimse gönülde hasret uyandırabilecek kadar uzakta değil. Özlediysen 'CAM'ı aç!

Sahip olduğumuz en gönülden duygular en heyecan verici hissedişler bir bir kayıyor ellerimizden. Hiçbir sanal ileti o kıpır kıpır 'selam kardeşim' diyerek ses veren dostun sıcaklığını hissettirmiyor.

Kendi hayatının seyrini bile kaçırmış, bir köşede akıp giden zamanı izleyen, hatta izlemeye bile vakit ayıramayan e-gençlik!

Yaşamın kalbi durmasın! Hâlâ nabız en çılgın ritimlerle vuruyor damarlarımızın çeperinde. Hâlâ alıp verdiğimiz hava var totalden payımıza düşen. Haydi, pencereleri açalım! Hatta durun durun! Bırakalım pencereyi. Dokunalım 'kapat' tuşuna. Kaldıralım şu cam ekranları hayatımızın merkezinden. Çıkın dışarı bir hava alın. Lütfen.