sumeyye
Sun 12 August 2012, 02:24 pm GMT +0200
Çeşitli Hükümler:
a) Kendisine hac farz olmamış kimseler, yanında mahremi olan kadınlar ve kendi adına daha önce hac yapmamış olanlar, bedel olarak hacca gidebilir. Ancak, hacca bedel olarak gönderilecek kişinin, daha önce kendi adına haccetmiş biri olması efdaldir. Şafiî Mezhebine göre, az önce de zikredildiği gibi bu şarttır. Hanbelî Mezhebine göre, naibin farz haccı yapmış olması şart olduğu gibi, kendisinde kaza veya adak haccının bulunmaması gerekir. Şayet böyle biri naib olarak hac yapmışsa, hac amir adına sahih olmaz ve para geri alınır. Umrede de bu şartlar aranır.
Kadınlar da bedel olabilir; ancak, bazı hac işlemlerini, msl., remel ve herveleyi yapmayacaklarından, bir eksiklik bulunduğu için mekruhtur.
b) Bedel, âmirin parasını ne çok sıkı, ne de aşırı bir şekilde harcamayarak orta yolu tutar. Artan parayı amirine iade eder. Amiri, hacca giderken veya döndükten sonra artan parayı bedele bağışlayabilir.
c) Bedele verilen para kaybolur veya biterse, kendi parasını harcayan bedel hakkında şöylece hareket edilir:
(1) Kendi kusuru veya aşırı gitmesiyle bu durumla karşılaşırsa, âmirden veya yoksa terekesinden bu parayı alamaz. Fakat kusuru ve aşırı gitmesi yoksa alabilir.
(2) Amir veya mirasçıları tarafından, “para yetmezse borç al, öderiz” denirse, bedel bu parayı alabilir.
d) Bir kimse anası-babası için onların emri olmadan hacca gidebilir. Bu, niyabeten hac olmayıp, kendi ibadetinin sevabını onlara bağışlamak olur.
e) Amirin vasiyet etmiş olduğu mal, müsaitse vatanından haccedilmelidir, aksi takdirde müsait bulunacağı yerden haccedilir.
f) Bizzat veya niyabeten haccetmek üzere yola çıkan kimse, yolda vefat edip tarafından haccedilmesi vasiyet edilmiş olursa, Ebu Hanife'ye göre memleketinden, Ebu Yusuf ve Muhammed eş-Şeybanî'ye göre vefat ettiği yerden haccettirilir.