- Cenazeyi Taşımanın Hükmü Ve Keyfiyeti

Adsense kodları


Cenazeyi Taşımanın Hükmü Ve Keyfiyeti

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
ezelinur
Sat 30 January 2010, 01:30 pm GMT +0200

Cenazeyi mezarlığa kadar taşımak, tıpkı yıkanması, kefeenmesi ve üzerine namaz kılınması gibi farz-ı kifâyedir. Sünnet olan taşıma keyfiyetine ilişkin mezheblerin detaylı görüşleri aşağıda anlatılmıştır.

Hanefiler dediler ki: Peşpeşe olacak şekilde dört erkeğin cena­zeyi taşımaları ve bunlardan her birinin, cenazenin her bir tarafında onar adım kadar taşımalarıyla sünnet yerine gelmiş olur. Sünnetin tam olarak yerine gelmesi için taşıyıcı önce cenazenin sağ önünü sağ omuzuna alarak on adım kadar taşımalı, bundan sonra sağ geri tarafa geçerek sağ omuzu üzerinde on adım kadar taşımalıdır. Bundan sonra da cenazenin sol ön tarafına geçip sol omuzuna alarak on adım kadar taşır. Bunun ardından sol arka tarafına geçip sol omuzuna alarak on adım kadar taşır. Tabutun ucunu hemen omuza koyarak taşımak mekruhtur. Aksine, sünnet gereği önce tabutun kolunu elle tutmalı, sonra omuz üzerine indirmelidir. Cena­zeyi iki direk arasına koyup biri önde, öbürü arkada iki kişinin taşıması mekruhtur. Ancak zaruret olursa bu şekilde taşınması mekruh olmaz. Süt emme çağında veya sütten henüz kesilmiş veyahut da sütten kesilmesin­den kısa bir zaman sonra ölen küçük çocuğu bir erkek, iki eli üzerinde taşımalı, başkaları da sırasıyla elinden alıp aynı şekilde taşımalıdırlar. Ki­şi bir bineğe binmiş olarak da ölü çocuğu iki eli üzerinde taşıyabilir. Za­ruret olmadıkça büyük cenazeyi binek üzerinde taşımak mekruhtur. Me­zarlığa götürürken şiddetli olmayan ve cenazeye ızdırap vermeyen bir sü­ratle götürmek mendubtur. Kadının naaşının üstünü örtmek mendubtur. Nitekim defin işi tamamlanıncaya kadar kadının kabrini de örtmek mendubtur. Çünkü kadının baştan ayağa her tarafı avrettir ve bir tarafı açıla­rak avret yerinin görülmesi mümkündür. Kadının avret yerinden bir kıs­mının açıldığı kesinleşirse, bu takdirde orasını örtmek vâcib olur.

Hanbeliler dediler ki: Cenazeyi dört kişinin taşıması sünnettir. Bu dört kişiden her biri, tabutun bir ucunu birer defa birer omuzuna almalıdır. Meselâ birisi, tabutun ön-sol ucunu sağ omuzuna alarak yürümeli, sonra kendisinin ardından gelene bırakıp arka-sol tarafa geçip bu ucu da sağ omuzuna alarak yürümeli. Bunu da kendisinden sonra gelene bırakıp ön-sağ tarafa geçip bu ucu sol omuzuna alıp yürümeli. Bunu da kendisinden sonra gelene bırakıp arka-sağ tarafa geçmeli ve bu ucu da sol omuzuna alıp yürümelidir. Tabutun iki direği arasında durarak her birini birer omuzuna alarak taşıması mekruh olmaz. Yine bunun gibi ço­cuk ölüsünü tabutsuz olarak el üzerinde taşımak da mekruh olmaz. Me­zarlığın uzak olmasından ve benzeri sebeplerden ötürü cenazeyi bir binek üzerinde taşımak da mekruh değildir. Kadın ölünün tabutunu tahta veya hurma dalından yapılmış ve üzerine elbise konulan kubbemsi bir örtüyle örtmek sünnettir.

Malikiler dediler ki: Cenazeyi taşımanın belirli bir şekli yoktur. Dört, üç veya iki kişinin taşıması kerâhetsiz olarak caizdir. Taşımaya ta­butun belli bir tarafından başlanılması gerekli değildir. Belli bir taraftan başlamak bid’attir. Küçük yaştaki cenazeyi el üzerinde taşımak mendub­tur. Böbürlenme ve tekebbür maksadıyla bunları tabuta koyup taşımak mekruhtur. Kadın cenazenin tabutunun üzerine kubbemsi bir örtü koy­mak mendubtur. Çünkü böylece kadın için istenen örtü tam olarak temin edilmiş olmaktadır. Tabuta ipek döşemek mekruhtur. Renkli olmayan ipekle tabutun üstünü örtmek mekruh değildir. Renkli olursa mekruhtur.

Şafiiler dediler ki: Cenazeyi taşımanın iki şekli vardır ki; her ikisi de güzeldir:

1. Üç kişinin taşıması. Bu şöyle olur: Bir kişi, tabutun öndeki iki kolu arasına girerek her birini bir omuzuna alır. Diğer iki kişi de arka taraftaki kollardan birer tanesini omuzlarına alırlar ve böylece taşır­lar. Ki, bu dört kişinin taşımasından daha faziletlidir.

2. Dört kişinin taşıması. Bu da şöyle olur: İki kişi tabutun ön tarafının, diğer iki kişi de tabutun arka tarafının birer kolunu omuzlar­lar. Ölünün sağ tarafında bulunanlar tabutun kolunu sol omuzlarına; ölü­nün sol tarafında bulunanlarsa tabutun kolunu sağ omuzlarına alırlar. Yalnız cenazeyi, değerini küçük düşürmeyecek şekilde taşımak gereklidir. Meselâ büyük yaştaki bir cenazeyi elde veya omuzda taşımak caiz olmaz. Ama küçük yaştaki cenazeyi bu şekilde taşımanın herhangi bir sakıncası yoktur. Kadınların naaşım örtmek veya üzerine kubbemsi bir şeyler koy­mak sünnettir. Çünkü bununla örtünmesi daha mükemmel olur. Kadının naaşım ipekle örtmek caizdir. Mûtemed olan görüşe göre çocukların naaşlarını da ipekle örtmek caiz olur. Erkeklerin cenazelerini ise ipekle ört­mek caiz değildir.

Sadece âhiret şehîdlerine dünyada diğer ölüler gibi muamele edilir. Yıkanır, kefenlenir ve üzerlerine namaz kılınır. Diğer ölüler için yapılma­sı gereken herşey bunlar için de yapılır. Yıkanılması haram olan şehîdlerin bedeninde, şehâdet kanı dışında necâsetli şeyler varsa, beraberlerinde şehâdet kanı giderilecek de olsa, yine bu necasetleri gidermek vâcib olur.[150]