- Cenaze Namazında Alınan Tekbirler

Adsense kodları


Cenaze Namazında Alınan Tekbirler

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
saniyenur
Tue 13 December 2011, 07:01 pm GMT +0200
22- Cenaze Namazında Alınan Tekbirler



867- Ebu Hureyre (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Resulullah (s.a.v.), Habeş hükümdarı Necâşî öldüğü gün, onun öl­düğünü sahabilere bildirdi. Onları musallaya çıkarıp saf yaptı. Necâşînin ölümü üzerine dört tekbir al(ıp gıyabi cenaze namazı kıldı.” [1218]

868- Ebu Hureyre (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Resulullah (s.a.v.), Habeşistan hükümdarı Necaşi vefat ettiği gün ölüm haberini bize bildirdi. Sonra da:

“Kardeşiniz için bağışlama dileyin” buyurdu. [1219]

869- Câbir b. Abdullah (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Resulullah (s.a.v.), Habeşistan hükümdarı Necaşi Ashame'nin cenaze namazını kıldı ve bu namazda dört tekbir getirdi.” [1220]

870- Câbir b. Abdullah (r.a)'tan rivayet edilmiştir: “Resulullah (s.a.v.):

“Bugün Allah'ın salih bir kulu olan Ashame/Necaşi vefat etti' buyurdu. Daha sonra kalkıp bize imam oldu ve onun cenaze namazını kıldırdı.” [1221]

Açıklama:

Resulullah (s.a.v.) burada Necaşî'nin ölümünü, günü gününe haber vermiştir.

Necâşî, “Habeş İmparatoru” demektir. Niteki Roma İmparatoruna “Kayser”, Türk Hü­kümdarına “Hakan” denilirdi.

863 nolu hadiste de görüldüğü üzere, Necaşî'nin ismi, Ashame'dir.

İbn Sa'd'ın “Tabakât”ında geçtiğinde göre; Resulullah (s.a.v.), Hudeybiye'den döndük­ten sonra hicretin 7. yılında Amr b. Umeyye'yi Necâşî'ye elçi olarak göndermiş, Necâşî'de Resulullah (s.a.v.)'in mektubunu alarak yüzüne sürmüş, tahtından aşağa inerek tevazu gös­termek için yere oturmuş, sonra da müslüman olmuş, müslüman olduğunu Resulullah (s.a.v.)'e de bildirmişti.

Yalnız bu Necaşî'nin, Habeşistan'a hicret eden müslümanlara sahip çıkıp onların Habe­şistan'da barınmalarına izin veren Necâşî mi, yoksa ondan sonra onun yerine geçen başka bir Necâşî mi olduğu meselesi alimler arasında tartışma konusu olmuştur.

Ayrıca bu hadiste, bir kimsenin öldürdüğünü haber vermenin mubah olduğu hükmü or­taya çıkmaktadır. Bu maksatla, gerek halk arasında: “Filanca kimse ölmüştür” diye seslenilmesi ve gerekse de çeşitli şekillerde insanlara duyurulması caizdir. Çünkü böyle yapılmakla, halkın cenazeye katılımı sağlanmış olur. İmam A'zam Ebu Hanife'ye göre de ölümü ilan etmekte bir sakınca yoktur.


[1218] Buhâri, Cenâiz 4, 55, 61, 65; Ebu Dâvud, Cenâiz 56-58, 3204; Tirmizî, Cenâiz 37, 1022; Nesâî, Cenâiz 76; İbn Mâce, Cenâiz 33, 1534; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/290, 381, 399.

[1219] Buhârî, Cenâiz 61; Nesâî, Cenâiz 27, 103.

[1220] Buhârî, Cenâiz 54, 55, 65, Menâkıbu'l-Ensar 38.

[1221] Buhârî, Cenâiz 54, 55, 65, Menâkıbu'I-Ensar 38.