sumeyye
Thu 13 October 2011, 12:51 pm GMT +0200
Cemreleri Taşlama
1182. Câbir der ki: Muhassir vadisine vardığımızda Allah Resulü (sallallahu aleyhivesellem): "Cemre taşlarını Muhasssir vadisinden toplayınız" buyurdu. (Ebû Bekir b. EbîŞeybe) [151]
1183. Selman b. Rabî'a demiştir ki: İlk hareket gününde Ömer b. el-Hattâb'a baktık. Yanımıza geldiğinde sakalından su damlıyordu. Elinde çakıl taşları vardı. Yaya olarak yola çıktı ve yolda tekbir getiriyordu. Bu halde birinci cemreye vardı ve onu taşladı. Sonra, taş atanların taşlan yerine ulaşmaz korkusuyla [152] taşlardan uzaklaştı. Sonra bir müddet dua etti. Sonra orta/ikinci cemrenin yanına gitti. Sonra da son/diğer cemrenin yanma.[153] (Müsedded)
1184. Ebû Saîd demiştir ki: Cemrelere atılan çakıl taşlarından kabul edilenler (göğe) yükseltilirler, reddedilenler ise bırakılırlar. Eğer böyle olmasaydı (orası) Sebir dağından daha yüksek olurdu.[154] (Müsedded)
1185. Abdullah b. Amr b. Osman, Ebû Habbe'den işittiğini bildirerek demiştir ki: Ebû Habbe insanlara: "Kişinin cemrelere taş ya da başka bir madde atmasında bir sakınca yoktur" diye fetva verirdi. Abdullah b. Amr b. Osman demiştir ki: Sonra bu, Abdullah b. Ömer'e anlatıldı. O da: "Doğru söylemiş" dedi. Ebû Habbe Bedir gazisiydi.[155] (Müsedded)
1186. Muhammed b. İbrahim'in kendi kavmine mensup -Muâz veya İbn Muâz adında- bir zattan naklettiğine göre Resûİullah (saMahu aleyhi vesellem) insanlara hac kurallarını öğretmiştir. O zat demiştir ki: Allah kulaklarımızı açtı da konak yerlerimizde olduğumuz halde (O'nun söylediklerini) işitiyorduk. Bize öğrettikleri arasında: "Cemreyi taşlarken çakıl taşı gibi (küçük) taşlar atınız ' buyruğu da vardı. [156] (el-Humeydî)
Hadisin bir kısmını Ebû Dâvud, Abdurrahman b. Muâz et-Teymî'den, o da sahabeden bir zâttan nakletmiştir. [157]
1187. İbn Abbâs'dan nakledildiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) çobanların cemreleri (Şeytanları) gece taşlamalarına izin vermiştir. (Ebû Ya'lâ) [158]
[151] Senedinde yer alan Abdullah b. Âmir el-Eslemî zayıf biridir. Kavilerinden birinin tanınmaması sebebiyle rivayeti Bûsîrî de zayıf görmüştür.
[152] el-İthnfda ise ifade: "Sonra taş atanların taşları kendisine dokunmayacak şekilde taşlardan uzaklaştı" şeklindedir.
[153] Harun b. Ebî Âişe dışındaki ravileri güvenilir kimselerdir. Harun hakkında da İbn Ebî Hatim ne cerh/tenkit, ne de tadil/oiumlu değerlendirme nakletmiştir. Bûsîrî ise değerlendirme yapmamıştır.
[154] Sebir, Mina'da bir dağdır. Rivayetin senedi ceyyiâdii. Beyhakî bunu muallak olarak nakletmiştir (V, 128). Bûsîrî ise yorum yapmamıştır.
[155] Senedi kuvvetlidir. Ancak Abdullah b. Amr b. Osman, Ebû Habbe'ye yetişmediği halde aradaki aracı ravi zikredilin emiştir. Bûsîrî ravilerinin güvenilir olduklarını söylemiştir.
[156] Bunu Nesâî ve Ebû Dâvud, Abdurrahman b. Muâz et-Temîmî'den rivayet etmişlerdir. Bûsîrî hakkında değerlendirme yapmamıştır.
[157] Asıllarda bu ifade geçmiştir. Ama doğrusu, Ebû Dâvud, hadisin tamamını Abdurrahman'dan nakletmiştir. Bir kısmını ise Abdurrahman'dan, o da bir zâttan bildirmiştir.
[158] Abdurrahman b. İshâk dışındaki ravileri güvenilir kimselerdir. Abdurrahman da srtdû/c/gayet dürüst olmakla birlikte kadercilikle itham edilmiştir. Bûsîrî ise hadis hakkında yorum yapmamıştır.