- Cemaatle kılınan namazda bulunan mana

Adsense kodları


Cemaatle kılınan namazda bulunan mana

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
selsebil
Sun 19 April 2009, 08:29 pm GMT +0200

Bismillhirrahmanirrahim

İşte ey tembel nefsim! Bir nevi Mi'rac hükmünde olan namazın hakikati, sâbık temsilde bir nefer, mahz-ı lûtuf olarak huzur-u şâhâneye kabulü gibi, mahz-ı rahmet olarak Zât-ı Celîl-i Zülcemâl ve Ma'bud-u Cemîl-i Zülcelâlin huzuruna kabulündür.   -1- deyip, mânen ve hayalen veya niyeten iki cihandan geçip, kayd-ı maddiyâttan tecerrüd edip bir mertebe-i külliye-i ubûdiyete veya küllînin bir gölgesine veya bir sûretine çıkıp, bir nevi huzura müşerref olup,  -2- hitâbına, herkesin kabiliyeti nisbetinde bir mazhariyet-i azîmedir. Âdetâ, harekât-ı salâtiyede tekrarla demekle kat-ı merâtib ve terakkiyât-ı mâneviyeye ve cüz'iyâttan devâir-i külliyeye çıkmasına bir işarettir ve mârifetimiz haricindeki kemâlât-ı kibriyâsının mücmel bir ünvânıdır. Güyâ herbir bir basamak-ı mi'raciyeyi kat'ına işarettir.

İşte şu hakikat-i salâttan mânen veya niyeten veya tasavvuren veya hayalen bir gölgesine, bir şuâına mazhariyet dahi büyük bir saadettir.
İşte hacda pek kesretli denilmesi, şu sırdandır. Çünkü, hacc-ı şerif, bilasâle herkes için, bir mertebe-i külliyede bir ubûdiyettir. Nasıl ki bir nefer, bayram gibi bir yevm-i mahsusta, ferik dairesinde, bir ferik gibi padişahın bayramına gider ve lûtfuna mazhar olur. Öyle de, bir hacı, ne kadar âmî de olsa, kat-ı merâtib etmiş bir velî gibi, umum aktâr-ı arzın Rabb-i Azîmi ünvânıyla Rabbine müteveccihtir, bir ubûdiyet-i külliye ile müşerreftir. Elbette, hac miftâhıyla açılan merâtib-i külliye-i Rubûbiyet ve dürbünüyle nazarına görünen âfâk-ı azamet-i Ulûhiyet ve şeâiriyle kalbine ve hayaline gittikçe genişlenen devâir-i ubûdiyet ve merâtib-i kibriyâ ve ufk-u tecelliyâtın verdiği hararet, hayret ve dehşet ve heybet-i Rubûbiyet  ile teskin edilebilir ve onunla o merâtib-i münkeşife-i meşhude veya mutasavvere ilân edilebilir.
 
Hacdan sonra, şu mânâ-i ulvî ve küllî, muhtelif derecelerde, bayram namazında, yağmur namazında, husûf küsûf namazında, cemaatle kılınan namazda bulunur. İşte, şeâir-i İslâmiyenin, velev Sünnet kabîlinden dahi olsa, ehemmiyeti şu sırdandır.

-3-

-3-

Bediüzzaman Said Nursi

1-Allah en yüce ve en büyüktür.

2-Ancak Sana kulluk ederiz. (Fâtiha Sûresi: 5.)
3-Hazînelerini kef ve nun'un arasına koyan (herşeyi bir "kün" emri ile yaratan) Allah, her türlü kusurdan münezzehtir.
4-Şânı ne yücedir Onun ki, herşeyin hüküm ve tasarrufu elindedir. Siz de ona döneceksiniz. (Yâsin Sûresi: 83.)
5-Seni her türlü noksandan tenzih ederiz. Senin bize öğrettiğinden başka hiçbir bilgimiz yoktur. Muhakkak ki Sen herşeyi hakkıyla bilir, her işi hikmetle yaparsın. (Bakara Sûresi: 32.)
 
SÖZLÜK:
Mİ`RAC : Merdiven; yükselecek yer; Peygamberimizin (a.s.m.) Cenâb-ı Hakk`ın huzuruna ruhen, cismen ve hâlen çıkması mu`cizesi.
SÂBIK : Geçen, geçen devre, geçmiş, daha önce, önceki, evvelki.
MAHZ-I LÜTUF : İyilik ve ihsanın tâ kendisi.
TECERRÜD : Sıyrılma, soyunma, çıplak olma.
MERTEBE-İ KÜLLİYE-İ UBÛDİYET : Kulluğun geniş, umumî ve büyük mertebesi.
HAREKÂT-I SALÂTİYE : Namazdaki hareketler.
KAT'-I MERATİB : Mertebeleri aşıp geçme.
TERAKKİYAT-I MÂNEVÎYE : Mânevî ilerleme, yükselme.
DEVÂİR-İ KÜLLİYE : Geniş ve umumî daireler.
CÜZ`İYÂT : Parçaya ait olan şeyler, ufak tefek şeyler.
KEMÂLÂT-I KİBRİYÂ : Sonsuz büyüklük sâhibi Allah`ın kemâlâtı.
MÜCMEL : Kısa, öz, muhtasar, sözü az mânâsı çok.
BİLASÂLE : Bizzat, kendisi, eli ile, başkasını vâsıta etmeden, asâletiyle.
YEVM-İ MAHSUS : Özel gün.
FERÎK : General, korgeneral, tümgeneral.
AKTÂR-I ARZ : Yeryüzünün her tarafı.
MÜŞERREF : Şereflenen.
MİFTÂH : Anahtar.
MERÂTİB-İ KÜLLİYET : Bütünlüğün mertebeleri. Geniş ve yüce makamlar.
ÂFÂK-I AZAMET-İ ULÛHİYET : İlâhlığın büyüklüğünün ufukları, dereceleri.
MERÂTİB-İ KİBRİYÂ : Büyüklük mertebeleri.
UFK-U TECELLİYÂT : Tecellîlerin, görüntülerin ufku.
MERÂTİB-İ MÜNKEŞİFE-İ MEŞHUDE : Görünen, açılıp genişleyen mertebeler.
MUTASAVVER : Tasavvur edilmiş, yapılması düşünülmüş, hatırdan geçen.
MÂNÂ-İ ULVİ : Yüksek ve yüce mana.

ceren
Wed 18 May 2016, 07:25 pm GMT +0200
Esselamu aleykum.Cemaatle kilinan toplu kilinan namzain fazileti ve sevabi tek basina kilinan namazdan buyuktur.Cemaatle kilinan namazda edilen duanin hukmu ve feyzi de tek basina kilinan namazinin feyzinden daha yüksektir.Rabbim razi olsun paylasimdan reyyan abla...

halim
Wed 18 May 2016, 07:48 pm GMT +0200
Esselamu aleykum; İnşaallah rabbimizin cemaatle kıldığı mız namazlarda bu lutufların mazhar olur dosdoğru yolda giden kullarından oluruz.
Allah razı olsun

Bilal2009
Wed 18 May 2016, 07:52 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah. Cemaat ile namaz kılmak bir olmak birlikte olmaktır. Allah Teâlâ nın huzurunda gönüllerin birbirleriyle kaynaşmasıdır. Rabbim paylaşım için razı olsun.

Lal-i Hal
Thu 19 May 2016, 06:59 am GMT +0200
Ve aleykumusselam ve rahmetullah.üstad ne güzel aciklamis manasını.Efendimizin "namaz müminin miracıdır" sözunu daha iyi kavramamiza vesile oldu.Allah rzi olsun paylasm icn

es-Sabur
Thu 19 May 2016, 01:47 pm GMT +0200
İslam birlik beraberlik dinidir tek başına olan İblis'e daha yakın olur Allah korusun onun için namazları cemaatle kılalım inşaAllah

Yağmur Gmş
Thu 19 May 2016, 02:50 pm GMT +0200
Bismillah...
Efendimiz cuma namazları gibi namazları cemaatle kılar ve bunu uygun görürmüş. Bizler de buna inşallah dikkat ederiz.
Allah cc. razı olsun.

damla6d
Thu 19 May 2016, 04:23 pm GMT +0200
#Esselamu aleykum..Cemaatle kılınan namaz daha hayırlıdır..Peygamberimiz sav cemaatle namazı daha uygun görmüştür..Rabbim razı olsun..#

selma 8-D
Thu 19 May 2016, 05:10 pm GMT +0200
SELAMÜN ALEYĶŮM
Cemaatle kılınan namaz tek kılınan namazdan daha faziletlidir insanlar olabildiğince camii de namaZ kılmalıdir
Allah razi olsun