- Cehaletin Ve Yoksulluğun Ortadan Kaldırılması

Adsense kodları


Cehaletin Ve Yoksulluğun Ortadan Kaldırılması

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
saniyenur
Sat 4 August 2012, 09:27 am GMT +0200
Cehaletin Ve Yoksulluğun Ortadan Kaldırılması

Rasûlullah, halk arasında cahilliği ve yok­sulluğu kaldırmak için tedbirler almış ve in­sanları öğrenmeye ve birbirlerine karşı mer­hametli olmaya teşvik etmiştir. Aynı zaman­da, ilim elde etmeyi kadın-erkek her müslümana farz kılarken; bütün zenginlere de fakir ve muhtaçlar için zekat vermeyi emretmiştir (9: 103). (Ayrıntılı bilgi bkz. Sîret Ansiklo­pedisi, c. I, bölüm 2). Mal ve servetin top­lumda eşit olarak dağılımı İslâm'ın başlıca hedeflerindendir (59: 7). Böylece, servetin birkaç kişinin tekelinde toplanarak sosyal dengesinin bozulması önlenecek, adaletsizlik ve eşitsizliğin toplumdaki baskısına meydan verilmeyecektir. Gerçekten; servet dağılımın­daki haksızlığı en aza indiren ve halk arasın­da sevgi, yardımlaşma ve kardeşlik bağlarını artıran bütün bu tedbirler, Hz. Muhammed tarafından sosyal, ahlâkî, ruhî ve iktisadî açı­dan, İslâm toplumundaki insanların hayat se­viyelerini yükseltmek için tavsiye edilmiştir. Eğitim ve uygulamalarıyla Rasûlullah top­luma sosyal, ekonomik, köklü, ahlâkî ve inkılâbı reformları tanıtmakla kalmamış, in­sanların bu konulara yaklaşımlarını ve bu ko­nulardaki görüşlerini de değiştirmiştir. İnsan­lar, Allah adına, müslüman kardeşleri için kendi istek ve ihtiyaçlarını feda etmeye hazır duruma gelmiştir (59: 9).

O toplum, fertler arasındaki ilişkileri sevgi ve saygının kuşattığı örnek bir toplumdur (48: 29). Maddî imkân ve kaynaklar topluluk ara­sında paylaşılmıştı (30: 38-17: 26-6:141 2: 219). Kamuyu, genel refahı ve toplumun müşterek menfaatini ilgilendiren konular or­tak rıza ile tartışılır ve karara bağlanırdı (42: 38). Adalet, insanların rengine, maddî du­rumlarına bakılmaksızın tarafsız olarak uygu­lanırdı (6: 152-4: 58-16: 90). Toplumun her ferdi, haklardan ve eğitim-öğretim ve iş imkânlarından eşit bir şekilde istifade ederdi. Bu tarz Rasûlullah'in insanlığa sunduğu bîr hediye idi. Bugün dünyanın farklı yerle­rinde bu anlayışın getirdiği imkânlardan isti­fade edenler, bu rahmetin kaynağının farkın­da bile değildirler.