ezelinur
Tue 26 January 2010, 06:18 pm GMT +0200
Hastalıklı organın üzerine konulan cebire, ister bez parçası olsun veya isterse ilâç olsun, meshedilebilmesi için iki şart gereklidir:
1. Hastalıklı organın yıkanması hâlinde zarar doğacaksa, yani acısı artacak veya iyileşmesi gecikecekse, bu durumdaki organın üzerine konulan ilâcın da bir sargısı yoksa ve bu yüzden meshetmek de sakıncalı olacaksa; üzerine zarar vermeyecek bir sargı sarıldıktan sonra meshedilmesi gerekir. Ki bu husus, daha önce de anlatılmıştı.
[color=red[/color] Cebirenin tümünü meshetmek. Yani sağlam kısmı yıkadıktan sonra hastalıklı kısmın tamamını meshetmek şarttır. Bu anlattığımız, cebirenin sadece hastalıklı kısım üzerine sarılmasıyla ilgilidir. Ama cebire, bağlama zorunluluğu nedeniyle hastalıklı kısmın dışına taşmışsa bu durumda tümünün, yani hem sağlam yerin üzerindeki sargının, hem de hastalıklı kısım üzerindeki sargının meshedilmesi vâcib olur.
Hanefiler dediler ki: Cebirenin üstünü tümüyle meshetmek şart değildir. Aksine, cebirenin yarıdan fazlasını meshetmek yeterli olur. Sözgelimi yara elde ise ve bunun üzerine de sargı sanlmışsa bu sargının yarıdan fazlasını meshetmek yeterli olur. Bu anlattığımız, sargının hastalıklı kısmın dışına tasmasıyla ilgilidir. Bu durumdaki sargının çözülmesi zararlı olduğu gibi zararsız da olabilir. Eğer çözülmesinden ötürü bir zarar doğmayacaksa çözülmesi; altını yıkamanın bir zararı olmayacaksa yıkanması vâcib olur. Eğer yıkamanın zararı olacaksa hastalıklı yeri meshetmek vâcib olur. Etraftaki sağlam kısmı da yıkamak gerekir. Sargı yerini meshetmek zarar veriyorsa bu durumda etrafını yıkamak gerekir. Bundan sonra da sargıyı tekrar sarıp üzerini meshetmek îcâb eder. Ama sargıyı çözmek zararlıysa sadece sargının üzerim meshetmek vâcib olur; çözülmesi gerekmez. Sargının altını yıkamak veya meshetmek mümkün oluyorsa.bu durumda sargının kapatmış olduğu sağlam kısımları meshetmek vâcib olur.
Hanbeliler dediler ki: Temizlik hâlinde sargı sarılmışsa ve bu sargı da hastalıklı yerin dışına taşmışsa, üzerini suyla meshetmek, artan kısımlar için de teyemmüm etmek gerekir. Ama sargı, temiz olmaksızın (abdestsız iken) sanlmışsa teyemmüm etmek vâcib olur. Bu sargının üzerine meshetmek câiz olmaz. Hastalıklı organlar birden fazlaysa bunların sayısınca teyemmüm etmek zorunlu olur. Yalnız hastalık, gusül veya abdest organlarının tumunu kaplamış olursa bu takdirde sadece tek bir teyemmüm almak gerekir. Bu teyemmümde, küçük hadesten ötürü alınan abdestle ilgili muvâlât kuralı uygulanır.
Hastalıklı organ, baş gibi mesh edilen bir organsa bununla ilgili olarak mezheblerin ileri sürdükleri çeşitli görüşler aşağıda anlatılmıştır.
Malikiler dediler ki: Hastalık veya yara, başın tümünü kaplayacak olursa baş, yıkanan organlar hükmüne girer. Eğer yara veya hastalık, başın tümünü kaplamamışsa bu takdirde başın mümkün olan kısmı meshedilir. Geri kalan mesh de sargı üzerinde tamamlanır. Ama meshedilmesi mümkün olmazsa bu takdirde baş, yıkanan diğer organların hükmüne girer.
Şafiiler dediler ki: Başın sağlam bir kısmı kalacak olursa orasını mes-hetmek vâcib olur. Aksi takdirde teyemmüm edilir.
Hanefiler dediler ki: Başın bir kısmı sağlam olarak kalır ve bu sağlam kısım da, meshin vâcib olduğu dörtte biri kadar olursa, bu durumda cebire üzerine meshe gerek kalmaksızın sağlam kısmı meshedilir. Ama yara, başın tümünü kaplayacak olursa bu durumda baş, yıkanan diğer organların hükmüne tâbi olur. Eğer yaraya bir zarar gelmeyecekse mesh yapılır; zarar gelecekse sargı ve benzeri şeyler üzerine mesh yapılır.
Hanbeliler dediler ki: Yara, başın tümünü kaplar da üzerini mesh etmek mümkün olmazsa bu durumda başa sarılan sargı üzerine meshedilir. Ve bu meshin, sargının tümünü kaplaması gerekir. Eğer bu sargıyı abdestsiz veya cünüb iken bağlamışsa bunun için teyemmüm etmesi gerekli olur. Nitekim bu husus daha önce de anlatılmıştı. Eğer yara, başın tümünü kaplamamışsa, sağlam kalan yerleri meshedilir. Geri kalan mesih de başa sarılan sargı üzerinde tamamlanır. Zîrâ başa sarılan sargı da baş hükmündedir. Sağlam kalan kısmı da aslı üzere bırakılarak meshedilir. (Zîrâ Hanbelîlere göre abdestte başın tümünü meshetmek farzdır).[125]