selsebil
Wed 3 June 2009, 02:52 am GMT +0200
Çamur yiyen karpuz ve sonuç
Kupkuru bir tarladan sulu bir karpuz nasıl meydana geliyor?
Kupkuru bir tarladan sulu bir karpuz nasıl meydana geliyor? Veya bol sulu bir tarlada yetişen pirinç nasıl kuru oluyor?
Karpuzun macerasını özetleyen fotoğraflara kısa bir tefekkür yorumu ekleyen Hayati Binler'in maili:
"Sebepler tahtında bakarsak olmaması gereken bir durum oluyor. Minicik bir tohum, toprağa atılıyor. İzn-i İlâhi ile çimleniyor. Yerde iken yediği ise sadece tam anlamıyla çamur. Başka bir gıdası yok.
Karpuz tarlaları yani bostanlar ise pek su yüzü göremiyor zaten. Ama sonuçta elde edilen ürüne bakıyorsunuz, çevre şartlarıyla tamamen zıt bir şey elde ediliyor. Susuz tarladan sulu, insanın susuzluğunu giderecek miktarda ve nefasette ve lezzette ve albenide bir sanat ve üretim harikası bir ürün size âdetâ hazine-i gayb'tan gönderiliyor.
Çeltik yani pirinç ise bunun tam tersi oluyor. Yarı beline kadar sulu olan tarladan kupkuru pirinçler elde ediliyor.
Aslında sebeplere bakılsa susuz karpuz tarlasından pirinç, sulu çeltik tarlasından karpuz elde edilmesi gerekirdi. Ama Yüce Yaratıcı insanları âdetâ tefekküre sevkederek, sebeplerin sadece görünürde olduğunu, yaratma fiilinin ise sadece kendisinden vuku bulduğunu gösterircesine zıtları bir araya getiriyor.
Âdetâ "Görünürdeki sebepler hiç bir şeydir. Bu nimetleri size Ben veriyorum. Şükrünüzü sadece bana yapın. Ama çalışmayı da bırakmayın. Rızkınızı arayın." diyor.
Kupkuru bir tarladan sulu bir karpuz nasıl meydana geliyor?
Kupkuru bir tarladan sulu bir karpuz nasıl meydana geliyor? Veya bol sulu bir tarlada yetişen pirinç nasıl kuru oluyor?
Karpuzun macerasını özetleyen fotoğraflara kısa bir tefekkür yorumu ekleyen Hayati Binler'in maili:
"Sebepler tahtında bakarsak olmaması gereken bir durum oluyor. Minicik bir tohum, toprağa atılıyor. İzn-i İlâhi ile çimleniyor. Yerde iken yediği ise sadece tam anlamıyla çamur. Başka bir gıdası yok.
Karpuz tarlaları yani bostanlar ise pek su yüzü göremiyor zaten. Ama sonuçta elde edilen ürüne bakıyorsunuz, çevre şartlarıyla tamamen zıt bir şey elde ediliyor. Susuz tarladan sulu, insanın susuzluğunu giderecek miktarda ve nefasette ve lezzette ve albenide bir sanat ve üretim harikası bir ürün size âdetâ hazine-i gayb'tan gönderiliyor.
Çeltik yani pirinç ise bunun tam tersi oluyor. Yarı beline kadar sulu olan tarladan kupkuru pirinçler elde ediliyor.
Aslında sebeplere bakılsa susuz karpuz tarlasından pirinç, sulu çeltik tarlasından karpuz elde edilmesi gerekirdi. Ama Yüce Yaratıcı insanları âdetâ tefekküre sevkederek, sebeplerin sadece görünürde olduğunu, yaratma fiilinin ise sadece kendisinden vuku bulduğunu gösterircesine zıtları bir araya getiriyor.
Âdetâ "Görünürdeki sebepler hiç bir şeydir. Bu nimetleri size Ben veriyorum. Şükrünüzü sadece bana yapın. Ama çalışmayı da bırakmayın. Rızkınızı arayın." diyor.