halim
Mon 15 June 2015, 09:19 pm GMT +0200
Camiler kardeşliğin, birliğin, beraberliğin merkezidir
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Ekrem Keleş, İzmir Gaziemir ilçesinde hayırseverler tarafından yaptırılan Ahmet Eroğlu Camisi'nin açılışına katıldı.
Sultanahmet, Selimiye, Süleymaniye camilerini yapan bir milletin çocuklarının gecekondu tipi camiler yapmasının bu millete yakışmadığını, Ahmet Eroğlu Camisi'nin sadece bir ibadethane olarak değil Kur'an-ı Kerim okutulacak derslikleriyle, kadınlar için özel bölümüyle külliye halinde inşa edildiğini anlatan Başkan Yardımcısı Keleş, şöyle konuştu:
"Camiler kalp gibidir. Kalp, toplardamarlar vasıtasıyla vücuttaki kirli kanı toplar, temizler, arıtır ve vücuda tekrar geri gönderir. Camiler de böyledir. Milleti camiye toplar, kalplerini temizler, kardeşliği uhuvveti İslamiyeyi tesis eder ve kişileri toplumun içerisine tekrar arınmış vaziyette geri gönderir. Camiler kardeşliğin, birliğin, beraberliğin merkezleridir.
Peygamber efendimizin Kuba'da inşa ettiği mescitle ilgili Kur'an-ı Kerim'de çok önemli bir tabir geçer. 'Daha ilk günden itibaren takva üzerine kurulmuş bir mescit'. Mescitlerin takva üzerine kurulması gerekiyor. Temeli takva üzerine atılırsa buralar kendilerinden beklenen o medeniyet merkezi olma fonksiyonunu icra ederler. Çevresinde aç, açıkta insanlar varken camiler bu fonksiyonlarını icra edemezler. Bir caminin çevresindeki hiç kimseyi aç, açıkta bırakmaması gerekir. Camilerin imarı böyle gerçekleşir. Herkesin özenle, güvenle sığınabildiği yerler olması gerekir mescitlerimizin."
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Dr. Ekrem Keleş, İzmir Gaziemir ilçesinde hayırseverler tarafından yaptırılan Ahmet Eroğlu Camisi'nin açılışına katıldı.
Sultanahmet, Selimiye, Süleymaniye camilerini yapan bir milletin çocuklarının gecekondu tipi camiler yapmasının bu millete yakışmadığını, Ahmet Eroğlu Camisi'nin sadece bir ibadethane olarak değil Kur'an-ı Kerim okutulacak derslikleriyle, kadınlar için özel bölümüyle külliye halinde inşa edildiğini anlatan Başkan Yardımcısı Keleş, şöyle konuştu:
"Camiler kalp gibidir. Kalp, toplardamarlar vasıtasıyla vücuttaki kirli kanı toplar, temizler, arıtır ve vücuda tekrar geri gönderir. Camiler de böyledir. Milleti camiye toplar, kalplerini temizler, kardeşliği uhuvveti İslamiyeyi tesis eder ve kişileri toplumun içerisine tekrar arınmış vaziyette geri gönderir. Camiler kardeşliğin, birliğin, beraberliğin merkezleridir.
Peygamber efendimizin Kuba'da inşa ettiği mescitle ilgili Kur'an-ı Kerim'de çok önemli bir tabir geçer. 'Daha ilk günden itibaren takva üzerine kurulmuş bir mescit'. Mescitlerin takva üzerine kurulması gerekiyor. Temeli takva üzerine atılırsa buralar kendilerinden beklenen o medeniyet merkezi olma fonksiyonunu icra ederler. Çevresinde aç, açıkta insanlar varken camiler bu fonksiyonlarını icra edemezler. Bir caminin çevresindeki hiç kimseyi aç, açıkta bırakmaması gerekir. Camilerin imarı böyle gerçekleşir. Herkesin özenle, güvenle sığınabildiği yerler olması gerekir mescitlerimizin."