- Cami Kapısında Dilenci

Adsense kodları


Cami Kapısında Dilenci

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
ezelinur
Mon 28 June 2010, 06:09 pm GMT +0200
Cami Kapısında Dilenci

Namaz kılınmış, caminin kapısından herkes sırayla çıkıyordu. Caminin hemen basamaklarına mendilini seren dilenci de, bu çıkışı zorlaştırıyordu. Çünkü çıkanlar dilencinin önünde eğleniyor, bir şeyler verip geçiyorlardı. Ne var ki Cûneyd-i Bağdadî, bir şey vermek istemedi. Hatta dilencinin eline, koluna, kafasına, gözüne baktı, içinden söylenerek geçti gitti:


“Ne biçim adam bunlar? Sapasağlam oldukları halde dileniyorlar. Böyle insanların dilenmeleri ayıptır, günahtır !”


İçindeki bu kızgınlığı kendi kendine söndürmeye çalışarak evine gitti. Yatsı namazından sonra âdeti olan nafile ibadetlerini de eda ettikten sonra yattı. Derin bir rüya safhası başladı. Kapıdan içeri giren elinde sofra bulunan biri:


“Buyur yâ Cüneyd, ye!” diyordu.


Adamın davet ettiği yemek öylesine kokuyordu ki, yemek şöyle dursun, yaklaşmak bile mümkün değildi.


“Bu nasıl yemek, yenir mi bu?” dedi. Adam da şu cevabı verdi:


“Yenmese, sen namazdan çıkınca dilencinin önünden geçerek gıybetini yapmak suretiyle onun etini yer miydin? Onu yediğine göre, bunu da yersin, diye getirdik.”


Cüneyd-i Bağdadî anlamıştı durumu. Sabahın ilk saatinde camiye koştu. Sabah namazından sonra aynı şahsı aynı yerde mendilini sermiş, yine dileniyor vaziyette buldu.


Bu defa aşağıya eğilerek konuştu:


“Beğendin mi bana yaptığını? Ben senin durumunu kimseye söyleyerek gıybet etmedim ki? Sadece kalbimden öyle geçirmiştim, hepsi o kadar!”


Dilenci durumundaki adam cevap verdi:


“Senin gibilerinin kalbinden dahi geçmemeliydi! Başkalarının dilinden dökülse bile çok görmezdim, ama senin kalbinden geçmesi dahi beni yaraladı. Sabaha kadar gözüme uyku girmedi.”


“Peki ne yapmalıydım? Eli kolu, bütün bedeni sağlam birinin dilenmesi caiz değildir. İslâm'a aykırı bir durum vardır. Ben de bu aykırı durumu kalbimden ayıpladım, yaptığım yanlış değildi ki?”


“Yapacağın şey şuydu: Tahminin doğru mu değil mi? Onu araştırmalıydın. Görünüşüne bakıp ta hükme varmamalıydın.”


“Peki senin durumun nedir öyle ise, söyler misin? Nedir bu işin sırrı?”

“Anlatayım: Şu nefs var ya?”

“Evet!”

“İşte onu bir türlü ıslah edemedim. Hâlâ kendinde bir gurur, bir enaniyet, bir varlık görüyor, zaman zaman benliğe, gurura, benliğe sokuyor. Ben de kızdım, ‘dur’ dedim, ‘seni kibrinin tam zıddıyla terbiye edeyim, halkın gözü önünde dilendireyim bakalım yine gurura kapılacak, yine bana kibir hissi telkin edecek misin?’ Mesele budur. Kavgam, nefsimle! Mendilimde biriken paraları da dışarıda gerçek ihtiyaç sahiplerine veriyorum.”

Bilal2009
Thu 3 December 2015, 09:08 pm GMT +0200
Esselamü aleyküm ve rahmetüllah.  Demek ki meselenin iç yüzünü bilmeden kalbimizden dahi o işin kötü olduğunu geçirmememiz lazımmış. Rabbim(celle celalühü) paylaşım için razı olsun.

Kevšer
Fri 4 December 2015, 12:12 am GMT +0200
  Aleyna Ve Aleykümüsselăm. Emeklerinize yüreğinize sağlık kardeşim güzel kıssaydı.  Mevlam bizleri ön yargılı davranıştan sakındırsın inşaAllah..

Mustafa/Samed
Fri 4 December 2015, 02:49 pm GMT +0200
Ve Aleykümüsselam. Bir şeyi bilip bilmeden ön yargıda bulunmamalıyız. Paylaşım için Rabbim razı olsun.

mevlüde06
Fri 4 December 2015, 03:57 pm GMT +0200
Ve aleykumusselam ve rahmetullah.vayy be..masallah.
Nefsi terbiye icin verdigi mucadeleyemi gipta edelim yoks bunun icin boyle bir yol sectigine mi.gercekten takdir edilesi bir gayret,iman.
Allah razi olsun degerli pylasimiiniz icin

hatice öncü 7B
Fri 4 December 2015, 07:40 pm GMT +0200
             Hiçbir zaman kimseyi dış görünüşü ile yargılamamalıyız.
Kalbimizde hardal tanesi kadar dahi kibir, gurur ve böbürlenme hissi bulunmasın.
Dışından bir kimseyle gıybet etmesen de sen kendi kendine onun arkasından konuşmuş olursun. o yüzden bunu yapmamak gerekir.
Ey şanı yüce Allah'ım;sen bizi doğru yoldan ayırma, kalbimize kibir gurur hissi kondurma, nefsimizin eline düşürme YARABBİ. AMİN!!!

aysegul999
Fri 4 December 2015, 07:42 pm GMT +0200
Esselamu Aleykum ve rahmetullahi ve berekatuh, işlerin aslını bilmek her zaman mümkün olmuyor.bu nedenle su i zanda bulunmamalıyız.

Edanur 8/D
Fri 4 December 2015, 08:41 pm GMT +0200
Aleykümüsselam
Günümüzde de birçok insan bu adam gibi düşünüyor.Oysa gerçekten ihtiyacı olabilir ihtiyacı olmasa da belli bi sebebi olabilir.Biz Allah rızası için veriyoruz onların nereye harcadıkları ne yaptıkları bizim sorunumuz deyildir.Bu düşünceyle hareket etmeliyiz Allah c.c razı olsun

Alican 7-B
Fri 4 December 2015, 08:57 pm GMT +0200
Nefsimize bizler terbiye vermeliyiz. Ama terbiye vermeye küçük yaşta başlamalıyız. Eğer bunu yapmazsak nefsimize yenik düşeriz. Ama bizim nefsimize ağır geleni yapmamız gerekir. Ayrıca kimsenin hakkında emin olmadığımız halde konuşmamalıyız. Bunu yaparsak gıybet etmiş oluruz.

ikranur 7d
Fri 4 December 2015, 10:02 pm GMT +0200
gerçekten çok güzel bir kıssa olmuş emeğinize sağlık. Allah (c.c.) razı olsun.

AyşeSungur7-B
Wed 16 December 2015, 10:22 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm ve rahmetullah; Her olay göründüğü gibi olmayabilir. İnsanları bilip bilmeden yargılamamalıyız.

Allah razı olsun.

HALACAHAN
Thu 17 December 2015, 02:20 am GMT +0200
Nefis terbiyesi adına örnek alınacak güzel bır kıssa. Gıybet günahına girmemek içinde ön yargıdan uzak durmaya gayret etmemız gerek..

melda 6D
Thu 17 December 2015, 04:21 pm GMT +0200
Selamün aleyküm. Hz. Ömer 'de çuval taşımıştı nefsini terbiye etmek için. Çok güzel bir kıssa. Nefsimizi terbiye etmek gerek. Kibi gibi ruhun kötü hastalıklarına aldanmamalı. allah razı olsun.

damla6d
Thu 17 December 2015, 04:44 pm GMT +0200
Esselamu aleykum.Bizim dilimizle söylediğimiz şey kalbimizle söylediğimizden daha iyidir.Biz nefsimize uyduğumuz sürece de kalbimizden iyi bir şey geçmez..