saniyenur
Fri 10 August 2012, 12:34 pm GMT +0200
3- Bütün Vatandaşların Eşitliği
Üçüncü prensip; İslâm devletindeki bütün vatandaşların, renk, ırk, milliyet, dil ve inancına bakılmaksızın eşit haklara sahip olmasıdır. İslâm devletinin hudutları içinde herhangi bir kişi, grup, kabile, ırk veya milliyet özel haklara veya imtiyazlara sahip olamayacağı gibi, hiç kimse, herhangi bir şekilde diğerlerinden daha aşağı olarak görülemez. Bu prensip, Kur'ân'da şöyle ifade edilmektedir: "Ey insanlar! Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi taifelere ve kabilelere ayırdık. Allah'ın yanında en üstün olanınız, (Allah'ın buyrukları dışına çıkmaktan) en çok sakınanımzdır. Allah bilendir, haber alandır." (49: 13). Rasûlullah de bu prensibe şu sözleriyle açıklık getirmiştir: "Allah, sizin görünüşüze ve zenginliğinize değil, kalbinize ve amellerinize bakar." (Müslim ve İbni Mâce). "Ey insanlar! Dikkat edin. Elbette ki Rabbiniz birdir. Arapın arap olmayana ya da arap olmayanın Arapa veya beyazın siyaha, siyahın da beyaza, takva (Allah'tan korkup doğru yolda gitmesi) dışında bir üstünlüğü yoktur." (Beyhâkî).
Rasûlullah, bütün müslümanların, din kardeşi olduklarını ve hiçbir müslümanın diğerleri üzerinde takva dışında bir üstünlüğü olmadığını belirterek, müslümanların arasındaki eşitliği vurgulamıştır. (Taberanî'ye istinaden İbni Kesîr, c. IV, s. 217). Bir başka hadislerinde de şöyle buyurmuştur: "Kim Allah'tan başka ilâh olmadığına şehadet eder, kıblemize yönelir ve bizim gibi ibadet eder ve kestiğimiz eti yerse, işte o müslümandır. Müslümanlara farz ve hak olan şeyler, ona da farz ve haktır." (Buharî, Kitabu's-salat). "Mü'minlerin kanı birbirleriyle aynı Ölçüde ve müsavidir. Sıradan bir müslümanın bile, birisi lehinde verdiği eman hepsinin sorumluluğundadır." (Ebu Davud ve Neseî). Rasûlullah'dan rivayet edilen bütün bu hadisler, Kur'ân'da zikredilen "Muhakkak mü'minler kardeştirler." (49:10) prensibini vurgulamaktadır.