- Bütün göller maya tutar

Adsense kodları


Bütün göller maya tutar

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Tue 6 July 2010, 09:31 am GMT +0200
Bütün göller maya tutar

Akşehir Gölü’ne yoğurt mayası çalan Nasrettin Hoca’nın torunu olmakla müftehirim Ömrüm boyunca göle maya çalmayı alay konusu edenler karşısında yılgınlığa kapılmadım Eyvah, göl yine maya tutmadı, şimdi ben ne yapacağım, diyerek şaşkınlığa düşmedim

Acaba bu denemem de mi boşa çıkacak korkusuyla ayaklarım dolaşmadı
Önünde duran koskocaman göl, senin çalacağın maya ise ufacık diyenler olduğu zaman onları kendi hallerine bıraktım Ukalaca ve bilgiçlik taslayarak şartların elverişsizliğini kanıtlamaya girişenler önünde yılgınlığa kapılmadım Göle maya çalma kararlılığından vazgeçmedim ve elimden ne geliyorsa onu yaparken zaaf göstermedim

Göl maya tutmaz, o halde neyi nereye tutturabiliyorsak onunla idare edelim görüşüne uygun uygulamalar baskın çıktığı sırada, tüh, keşke ben de onlar gibi yapaydım düşüncesi aklımı çelmedi Kurnazlıkla ele geçirilen kazançların fırsatını kaçırdığıma dair bir eziklik hissi duymadım Sonuç olarak göle niçin maya çaldığıma dair mazeret uydurmama gerek yoktu Her an, ben de olan biten karşısında Nasrettin Hoca gibi başı dik bir cevap vermeye hazırım: Ya tutarsa!

Sanıldığının aksine bütün göller maya tutmaya meyyaldir Hatta her göl maya tutmak için can atmaktadır Üstelik şu gerçeği gözden hiç uzak tutmayalım ki bir gölde vukuuna şahit olduğumuz bütün değişmeler o göle çalınan maya yüzündendir Her göl maya tutmamış haliyle bile maya çalınmadan önceki özelliklerini kaybetmiştir Göle maya çalanlar şunu da aklından çıkarmamalı ki göle hiç maya çalınmamış olsaydı onların karşısına gölün maya tutmayacağını iddia edenler de çıkmayacaktı Demek ki karşımızda engel olarak gölün maya tutmayacağını savunanlar duruyor Onların birer engel, birer fırsatçı, birer fesat unsuru olduğunu işaret etmekle göle maya çalmaya devam ediyoruz

Dünyada hak bildiği yolda ilerleyenlerle bu yolu katetmenin nafile olduğunu ileri sürenler arasında, bir çatışma değilse bile, bir uyuşmazlık var Hak bildiği yolda ilerlemenin yapılabilecek tek şey olduğunu kabul ve tasdik eden taraf doğru’nun doğru olduğunu vurgulamak için özel şartların sağlanması zaruretine inanmıyor Diğer taraf şartların mutlak değerine öylesine inanıyor, her ortamın kendine mahsus doğruları olabileceği fikrine öyle bel bağlıyor ki sonunda duruma göre doğru’nun doğruluğunu da feda edebileceğini savunuyor

Bu uyuşmazlık içinde hak bildiği yolda ilerleyenler görünüşte mesafe katetmemiş sayılsalar bile hala bir yolu hak bilmenin üstünlüğünü ellerinde tutmuş oluyorlar Hak bildiği yolda ilerlemenin arzulanan sonucu hasıl etmeyeceğini iddia edenler görünüşte bahsi kazanmış olsalar bile haksızlığın kabul görmesindeki en büyük etmen olma --------liğini üzerlerinden atamıyorlar

Siz siz olun, birisine göle yoğurt mayası çalarken rastlarsanız, zinhar onunla alay etmeye kalkışmayın Mümkünse mayanın ziyan olmaması için çanağı siz tutuverin Bakın o zaman neler oluyor!



İsmet ÖZEL