- Bütçenin denetimi

Adsense kodları


Bütçenin denetimi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafız_32
Sat 2 October 2010, 11:30 am GMT +0200
Sekizinci Bölüm


BÜTÇENİN DENETİMİ


A- İdarî Denetim
 

A- Genel Bütçenin Denetimi
 

Bütçenin denetimi Hz. Peygamber devrinde başlamış bulunu­yor. Resûlullah görevlendirdiği memurları, herhangi bir hiyanete yeltenmemeleri için uyarmış ve bu hususta müslümanları ve me­murlarını eğitmiştir. Memurlarına; bekâr iseler evlenebilecekle­ri, evleri yoksa ev alabilecekleri, binekleri ve hizmetçileri olmı-yanlara da bunları tedarik edebilecekleri bir miktarda maaş ödi-yeceğini, söyliyen Resûlullah, bunların ötesinde bir servet yığan memurların bir hain veya bir hırsız olacaklarını, haber vermiş­tir.[621] Hz. Peygamber (s.a.v.) vergi olarak tahsil edilen en küçük şeyin bile devlete teslim edilmesini istiyor. Pek çok kaynakta onun şu sözlerine yer verilir:

«Bizim kendisine vazife verdiğimiz bir kimse (vergi olarak al­dığı) küçük bir iğneyi bile bizden gizlerse o (yaptığı şey) bir hiyanet ve hır'sizliktir.»[622]

Resûlullah; Huneyn muharebesinde de ele geçen ganimetler­den iğne, ipliğin bile ilgililere teslimini istedi ve bunların öteki ha­yatta bir utanç vesilesi ve bir ateş olacaklarını, duyurdu.[623] Yemen genel valiliğine getirdiği Muaz b. Cebel'i ise israfa dalmaması için uyardı.[624] O, valilerin israfa dalarak bütçe gelirlerim ziyan etme­lerini istemiyordu.

Hz. Muhammed (s.a.v.) yalnız duyurmak ve uyarmakla kal­mıyor aynı zamanda vergi memurlarını da denetliyordu. Biz onun, İbnu'l-Lutbiyye el-Ezdî (veya (İbnu'l-Utbiyye) ismindeki bir vergi memuru vazife bölgesinden merkeze döndüğünde denetle­meğe tâbi tuttuğunu ve ondan hesap sorduğunu, görüyoruz. Adı geçen vergi memurunu hesabın alınması sırasında, halkın hediye olarak şahsına verdiği bazı şeyleri, kendisinin olduğu gerekçesiy­le teslim etmeyince Resûlullah çok kızmış ve halka hitaben şöyle demişti:

«Nasıl oluyor da bizim, göndermiş olduğumuz bir vergi tahsil­darı dönüp geliyor ve; bu size aittir ve şu ise bana hediye verilmiş­tir, diyebiliyor. O, anasının veya babasının evinde oturup kalsay­dı da görseydi bakalım kendisine herhangi bir hediye gelecek miy­di?»[625]

Hz. Peygamber, hediye kabul etmenin rüşvet olacağını bilmi-yen bu memurunun şüphesiz ki yalnız getirdiği hasılatın hesabını değil aynı zamanda görev bölgesi olan Süleym kabilesi içindeki devlet adına yaptığı harcamalarının da hesabını sormuş olmalı­dır.

Hz. Peygamber vergi memurlarının mükelleften haksız vergi almaları hususunda da uyarıyordu. Onun ifadesine göre; böyle ya­panların hiç vergi Ödemiyen veya vergiye karşı çıkanlardan hiçbir farkları yoktu.[626]

Hz. Peygamberin birinci bölümde ele alındığı gibi, tahsil edi­len gelirleri yazdırması,denetime imkan vermesi bakımından önem taşır. Onun, geniş selahiyetlerle Yemen ve Hadramut'a gön­derdiği Muaz (r.a.)'a denetim görevini de verdiği görülür.[627] Ceb­bar (r.a.) ise bu dönemde vergi tahmin memurluğunun yaraşıra muhasebe vazifesini de üstlenmiş bulunuyordu.[628]

 

B- Mükellefin Tesbit Ve Denetimi
 

Hz. Peygamber devrinde bazı gelir çeşitlerinin tahmini ve her tarafa vergi tahakkuk ve tahsil memurlarının gönderilmesi mükellefin tesbit ve denetiminin de yapıldığını gösterir. Hz. Pey­gamber (s.a.v.)ıin; «Zekâtını ödemiyenlerden onu muhakkak alı­rız.»[629] demesi de mükellefin denetlendiğinin ayrı bir delilidir. [630]

 

C- Zekâttan Faydalanacakların Araştırılması Ve Yapılan Tahsislerin Denetimi
 

Zekât gelirlerinden ve ganimetlerden alman 1/5'lerden fayda­landırılacak sınıflar Kur'an'da gösterilmiştir. Ancak bu sınıflara dahil olacak kimselerin veya bu gelirlerden faydalanmak için baş­vuranların elbetteki araştırılması gerekir. Bazı muhtaç kimseler izzet-i nefislerinden dolayı gelirlerden faydalanmak için herhangi bir müracaatta bulunmazlar. Bunlar araştırma ile ortaya çıkarı­lırlar ki Kur'an onlara şöle temas etmiştir; «(Zekât) Allah yolunda kendilerini vakfetmiş fakirler içindir ki onlar yer yüzünde dolaş­maya muktedir olmazlar. (Hallerini) bilmiyen, iffet ve istiğnala­rından dolayı onları zengin (kimse)ler sanır. Sen (habibim) o gibi­leri simalarından tanırsın. Onlar yüzsüzlük edip de insanlardan (bir şey) istemezler. Siz ne mal harcarsanız şüphesiz Allah onu hakkıyle bilicidir.»[631] Öte yandan bunun tajn tersine, hakları ol­madığı halde zekâta talip olanlar da vardır.

Hz. Peygamber, zekât gelirlerinden faydalanabilecek olanlar hakkında gerekli bilgileri vermişlerdir. Biz arabuluculuktan do­layı üstlendiği bir borcu ödemek için Resulullah'tan zekât istiyen Kabîsa haîisine, borçluların (ıgârimîn) hissesi bahsinde temas et­miştik. Hz. Peygamber, Kabisa'ya bu gelirlerden faydalanabile­cek üç sınıf kimseyi anlattı ki onlardan biri de şu durumda olan­lardı:

«Zenginken muhtaç duruma düşenlerin istekte bulunması helâldir. Bu kimsenin isteğinin helal olabilmesi için, aklı başında üç kişinin; falan adam gerçekten tam bir yoksulluğa düşmüştür, diyecekleri bir derecede ihtiyaç içinde olmalıdır. Bu kimsenin de geçim için zarurî olan şeyleri temin edesiye kadar istekte bulun­ması helal olur. Ey Kabîsa! Bu üç sınıf insandan başkasının iste­mesi haramdır ve o, yediğini haram olarak yer»[632]

Hz. Peygamber, böylece Kabîsa'ya durumunun bu şartlara uygun olup olmadığım sormuş oluyorlardı. Ayrıca biz bu hadiste dolaylı da olsa aklı başında üç kişinin şahitliklerine de temas edil­diğini görmekteyiz.

Bu ve diğer hadisler, zekat gelirlerinden faydalanmak için müracaatta bulunanları Hz. Peygamberin tahkik ettiğini, göste­rirler. Pek çok kaynağın bildirdiğine göre, Veda Haccı sırasında Hz. Peygamber'in zekât dağıttığını gören iki kişi gelip zekâttan kendilerine de verilmesini istediler. Hz. Peygamber onların du­rumlarını gözden geçirdi ve onları kanlı-canh ve çalışmaya muk­tedir kimseler olarak gördü. Bunun üzerine onlara; «Eğer isterse­niz size zekât veririm. Fakat onda hiçbir zengin ve güçlü, kuvvetli­nin hakkı yoktur» dedi.[633] Resûlullah'm kendisinden defalarca zekât talebinde bulunanları ikaz ettiği de görülmektedir.[634] Bu gelirlerden, hakları olmadığı halde, pay almak için koşuşturanlar onun tarafından cehennem azabi ile tehdit edilmişlerdir.[635]

 

B- Cezaî Müeyyideler
 

Denetimler sonunda suçlu görülenler bir kısım cezalara çarp­tırılmışlardır.

Hadisinde Hz. Peygamber şöyle diyorlar:

«Kim (zekâtını) vermezse biz hem onu, hem de malının yarısı­nı Rabbimizin gerçek bir hakkı olarak muhakkak alırız.»[636]

Hz. Peygamber'in, vergi tahsildarı Ibnu'l-Lutbiye'nin mükel­leflerden aldığı hediyeleri meşru saymadığım, görmüştük. O, muhtemelen bu hediyelere, hazine adına el koydu. [637]

 

Sonuç
 

İslâm'da devlet bütçesi hukukunun esasları iki ana kaynak olan Kur'ân-ı Kerim'de ve Sünnet-i Nebî'de yerini almış ve bu esaslar ilk defa Hz. Peygamber tarafından tatbikat sahasına ko­nulmuştur. Getirilen hukuk basit bir cemaatın veya kabile hayatı yaşıyan bir toplumun değil, her bakımdan tekamül etmiş toplum­lara ve bu toplumların müesseselerine düzen ve istikamet verecek bir mükemmelliktedir. Daha doğrusu, devlet hayatına geçememiş topluluklar bu hukuk sayesinde sür'atle o çağın en mükemmel devletini ortaya çıkarmışlar ve devlet hayatı yaşıyan, hatta büyük imparatorluklar kuran milletlerin devletleri de bunun çok geri­sinde kaldıkları için onun karşısında yıkılıp gitmişlerdir.

Herkesi şaşırtan bir mükemmellikte gelen Kur'an, mükem­mel bir toplum hayatına geçişi zarurî kılmıştır. Kur'an, o çağın, insana bakış zihniyetini değiştirmiş ve buna göre de yeni bir haki­miyet ve devlet düşüncesi getirmiştir. însan artık haksız bir üstünlük elde etmiş olan diğer insanların boyunduruğu altına gir-miyecek ve yeryüzünde kendilerini, hakimiyet ve saltanatın tek mümessili görenlerin devletine tebaa olmıyacaktır. Hakimiyet ve üstünlük herkesin tâbi olacağı hukuktadır ve bu hukukun kayna­ğı da kendilerinden başka hiçbir üstün güç tanımayan veya bu ha­kimiyetin ilahî bir bağış olarak yalnız kendilerine verildiğini zan­neden iktidarların değildir.

Hz. Muhammed (s.a.v.) Kur'an-ı Kerim'de yer alan görüş ve hukuka uygun bir devleti kurmada gecikmedi ve ilk fırsatta bunu gerçekleştirdi, insan onun kurduğu devlete, kaynağı ilahî olan hukuktan ve bu arada istişari meclislerde varılan kararlardan başkasına tabî kılınmadı.

Hz. Peygamber'in devleti, onun iktidar sürmesine dayanmı­yor ve bu devlet te onun kendisi de mevcut hukuka uymada her­kesten daha titiz davranıyordu. Devlet bütçesi hukuku da bu yeni insan anlayışı ve yeni hakimiyet ve devlet görüşü içerisinde şekil­lendi. Devlet; toplumu ağır baskısı altında ezen bir kuruluş ol­maktan çıkarılıp toplumu düzenliyen ve ona hizmet götüren bir kuruluş olarak ortaya çıktığı için Hz. Muhammed (s.a.v.) dünyada ilk defa «halktan vergilerin gene halk için toplunacağı» esasını getirdi ve bu arada; kendisinin aile fertlerinin ve akrabalarının toplanan vergilerle hiçbir hakları bulunmayıp ve akrabalarının toplanan vergilerle bunların kendilerine tamamiyle haram oldu­ğunu ilan etti. Bu esasa göre, tahsil edilen gelirler, Hz. Peygam­berin iktidarına değil, devletin güvenliğine ve halkın menfaatma uygun yerlere harcandı.

Mali mükellefiyetler, Kur'an'da, çoğunlukla harcama yerleri de gösterilerek ortaya çıktı. Bu harcama yerleri içerisinde sosyal güvenlik için yapılacak tahsisler birinci sırayı alıyordu ki bu da yeni devlet görüşünden kaynaklanıyordu. Toplumda gelirlerin be­lirlenen hukuk çerçevesi içerisinde, zengini mağdur etmiyecek ve fakiri de aslî ihtiyaçlarından mahrum bırakmıyacak adil bir pay esasına göre yaygınlaştırılması isteniyordu. Kur'an'da Haşr sûresi 7. ayette açıkça; «Tâki (bu mallar ve gelirler) içinizden (yal­nız) zenginler arasında dolaşan bir devlet olmasın» deniliyordu. Hz. Peygamberin bütçesine işte bu esaslar hakimdi.

Resûlullah, bir devlet için gerekli bütün müesseselerin temel­lerini attı ki bunlar arasında bütçe hukukunu tatbikat sahasına koyan mali müesseselerin yeri çok büyüktür. Onun vefatından sonra islâm Devleti çok daha genişleyip yeni yer ve toplumları da içerisine almca onun temellerini attığı müesseseler de tabii olarak genişledi ve aynı temeller üzerinde ve aynı anlayış içerisinde teş­kilatlanıp genişlemelerini sürdürdüler.

Hulasa Hz. Muhammed (s.a.v.), insanın Rabbi ile olan ilişki­lerinden tutun da onun devletiyle ve devletin halkı ile olan ilişkile­rine kadar her şeyi düzenliyen esasların tümünü getirmiş bulunu­yordu ve bütçe hukuku da müesseseleriyle birlikte bu çerçeve içe­risinde yerini alıp şekillenmişti. [638]

 

Bibliyografya
 

Ali b. Muhammed b. Ahmed b. Musa, Tahric el-Delale es-Sem'ıyye ala ma Kane fi Ahd Resulillah,(yz.) Süleymaniye/Şehid Ali Paşa, No. 1853 (Ali b. Muhammed)

Aynî, Bedr el-Din Mahmud b. Ahmed (762-855 H), Umdet el-Karî li Şerh Sahih el-Buharî, c. 1-11, istanbul 1310 H. (Aynî).

Bagavî, Ebu Muhammed Huseyn b. Mes'ud el-Ferrâ (436-510 ve­ya 516 H). Mesabih el-Sunne, c. 1-2, Kahire 1318 H. (Bagavî)

Belazurî, Ebu el-Hasan (ö. 279 H), Futuh el-Buldan, (neşr. Rıd­van Muhammed Rıdvan), Mısır 1932, (Belazurî)

Bilmen, Ömer Nasuhî, Hukukî îslâmiyye ve İstılahı Fıkhiyye Ka­musu, C. 1-8, istanbul 1967/1970.

Buharî, Ebu Abdillah Muhammed b. ismail (194-256 H), Sahih, C. 1-8, istanbul 1315 H. (Buharî).

Cahşiyarî, Ebu Abdillah Muhammed (331 H), el-Vuzarâ ve'l-Küt-tab, Mısır 1938, (Cahşiyarî).

Cessas, el-Razî Ebu Bekr Ahmed b. Ali (305-370 H), Ahkam el-Kur'an, C. 1-3, istanbul 1355 H. (Cessas)

Corci Zeydan, Medeniyyeti îslâmiyye Tarihi, (tere. Zeki Mega-miz), C. 1-5, îstabul 1328 H. (Corci Zeydan).

el-Darimî (ö. 255 H), Sünen, C. 1-2, Dımaşk 1349 H.

Debûsî, Ebu Zeyd Ubeydillah b. Umer (ö. 430 H), Esrar fi'l-Usul ve'l-Furû (yz.), Süleymaniye/Damat ibrahim Paşa No. 490, (Debusî).

Dennett, Daniel, el-Cizye ve'l-îslâm, (Arapçaya tere. Fevzî Fehim Cadullah), Beyrut 1960, (Danel Dennett)

Ebu Davud, Süleyman Eş'as el-Sicistanî (ö. 274 H/888 M), Sünen, (Ibn el-Arabî şerhli), C. 1-2, Mısır 1280 H. (Ebu Davud)

Ebu el-Ferec, Abdurrahman b. Ahmed b. Receb el-Hanbeli (ö. 795 H), el îstinrac li-Ahkam el-Harac, (neşr. el-Seyyid Ab­dullah el-Sıddık), Mısır 1352 H/1934 M. (Ebul Ferec)

Ebu Ubeyd, Kasım b. Sellam (154-224 H), Kitab el-Emvâl, Mısır 1353 H.

Ebu Yusuf, Yakub b. ibrahim (113482 H), Kitab el-Harac, Kahire

1397 H. (Ebu Yusuf) Fahru'd-din el-Razi, Ebu Abdillah Muhammed b. Umer b. el-Hasan (544-606 H/1150-1210 M), Mefatih el-Gayb, C. 1-8, Mısır 1308 H. (Fahru'd-din el-Razî)

Ferrâ, Ebu Yala Muhammed b. el-Huseyn el-Ferrâ el-Hanbelî (ö. 458 H), Ahkam el-Sultaniyye, (neşr. Muhammed el-Fa-kıyyı), Mısır 1356 H/ 1938 M. (Ferrâ)

Frede Lokkegard, îslâmıc Taxatıon, Coperhagen, 1950 (F. Lokke-gard)

Husaım, S.A.Q., Arab Admınıstration, Madras, 1948, (S.A.Q. Husaını) Ibn Abdi'l-Hakem, Ebu Muhammed (ö. 214 H), Siret Umer b.Abdi'l-aziz, (nşr. Ahmed Ubeyd), Beyrut 1387 H/1967

M. (îbn Abdi'l-hakem)

Ibn Abdil-Hakem, Ebu Muhammed (ö. 214 H), Siret Umer b.

Abdi'l-aziz, (nşr. Ahmed Ubeyd), Beyrut, 1387 H/1967

M. (Ibn Abdi'l-Hakem). îbn el-Esîr, Izzu'd-din Ali b. Muhammed (555-630 H), Tarih el-Kamil, C. 1-12, Mısır 1303 H. (Ibn el-Esir)

Ibn-i Haldun (1334-1406 M), Mukaddime, (tere. Zakir Kadiri Ugan), C. 1-3, istanbul 1968 (îbn-i Haldun)

Ibn Havkal, Ebu'l-Kasım, Suret el-Ard, (tarihsiz) Beyrut (Ibn Havkal)

Ibn Hazm, Ebu Muhammed Ali el-Endelusî (ö. 456 H), el-Muhallâ, C. 1-11, Mısır 1347-1352 H. (Ibn Hazm)

Ibn Hordazbih (yahut Hordâzebeh), Ebu el-Kasım Ubeydullah b. Abdillah (ö. tahminî 300 H), el-Mesalik ve'l-Memâlik (neşr. M.J. de Goeje), Lugduni 1889 (Ibn Hordazbih)

Ibn Kayyim el-Cevzî, Ebu Abdillah Muhammed b. Ebî Bekr (691-751 H), Turuk el-Hukmiyye fî el-Siyase el-Şer'ıyye, Ka­hire 1317 H. (Ibn Kayyim el-Cevzî, Turuk el-Hukmiyye)

îbn Kayyim el-Cevzî, Ahkam Ehl el-Zimme (neşr. Subhî el-Salih),

C. 1-2, Dimaşk 1381 H/1961 M. Ibn Kesîr, Ebu'l-Fidâ İsmail b. Umer (ö. 774 H), el-Bidaye ve el-Nihaye, C. 1-14, Kahire 1932.

Ibn Kudame, Ebu Muhammed Abdullah b. Ahmed el-Hanbelî (541-620 H), el-Mugnî, C. 1-9, Mısır 1327 H. (îbn Kuda­me)

Ibn Kuteybe, Ebu Muhammed Abdillah b. Müslim el-Dinaverî

(213-276 H/828-889 M), el-îmame ve'l-Siyase (neşr. Taha Muhammed Zeynî), C. 1-2, Kahire 1387 H/1967 M.

(îbn Kuteybe, el-îmame ve'1-Siyase)

îbn Mace, Muhammed b. Yezid el-Kazvini (207-275 H), Sünen, C.

1-2, Mısır 1952, (îbn Mace)

îbn Memati, el-Kadî Şeref el-Din Es'ad b. Ebi Said (544-606 H), Kitab Kavannin el-Devavin, Kahire 1299 H (Ibn Mema-ti). Ibn Sa'd (168-230 H/735-845 M), el-Tabakât el-Kubrâ C. 1-9, Leiden 1905-1928 M. (tbn Sa'd)

îbn Tıktakî (îbn Tabâtabâ), Muhammed b, Ali.b. Tabâtabâ, Fahrî fî elÂdâb el-Sultaniyye ve'l-Duvel el-lslâmiyye, Kahine 1317 H. (Ibn Tıktakî)

îbn Zenceveyh, Humeyd b. Mahled b. Kuteybe (ö. 247 veya 251 H/861 M), Kitab el-Emvâl (yz.) Süleymaniye, fotokopi no. 141 (Burdur Kütüphanesi, No. 1831) (îbn Zence­veyh) ibrahim Fuad Ahmed Ali, el-Mevarid el-Maliyye fi'l-lslâm, Mısır 1392 H/1972 M. (Î.F. Ahmed Ali)

el-Kalkaşandî, el-Şeyh Ebu Abbas Ahmed (1355-1413 M), Subh el-A'şâ, C. 1-14, Kahire 1331 H/1913 M? (Kalkaşandî) el-Kasanî, Alau'd-Din Ebu Bekr b. Mes'ud el-Hanefî (ö. 587 H), Bedai el-Sanai ft Tertib el-Şerai, C. 1-7, Mısır 1327-1328 H. (Kasam).

Köprülü, M. Fuad - W. Barthold, îslâm Medeniyeti Tarihi, Anka­ra 1973, (F. Köprülü)

Kudame b. Ca'fer, Ebu el-Ferec (283-350 H), Kitab el-Harac, (yz.) Köprülü, No. 1076 Kudame b. Ca'fer)

el-Kurtubî, Ebu Abdillah Muhammed b, Ahmed el-Ensarî (ö. 671 H), el-Cami li-Ahkam el~Kur'an, C. 1,20, Mısır 1935-1950 M. (Kurtubî)

el-Makrizî, Takıyy el-din Ebu el-Abbas Ahmed b. Ali b. Abdil-Kadir el-Şafı'î (766-845 H), İmta el-Esma bima li'r-Rasul rain el-Ebna ve'l-Ahual (yz.) Süleymaniye/Amcazade Hüseyin Paşa, No. 354-357 (Makrizî).

el-Makrizî, el-Meva'iz ve'l-l'tibar bi-Zikr el-Hıtat ve'l-Âsâr, C. 1,2 (tarihsiz) Beyrut (Makrizî, Hıtat)

Malik b. Enes, (ö. 179 H/795 M), el-Muvatta', (nşr. Muhammed Fuad Abdu'1-bakî), Kahire 1370 H/1951 M. (Malik, Mu-vatta') el-Maverdî, Ebu el-Hasan Ali b. Muhammed (364-450 H), el-

Ahkâm el-Sultaniyye, Mısır 1298 H. (Maverdi). Mazharu'd-Din Sıddıkî, Deuelopment of îslamic State and Soci-

ety, Lahore 1956, (Mazharu'd-din Sıddîkî).

Muhammed Hamidullah, İslâm Peygamberi, (tere. Salih Tuğ), C. 1-2, istanbul 1980 M/1400 H (M. Hamidullah, İslâm Peygamberi)

Muhammed Hamidullah, Mecmu'at el-Vesaik el-Siyasiyye li'l-Ahd el-Nebeuî ve'l-Hılafat el-Raşidah, Beyrut 1969 M. (M. Hamidullah, Vesaik) Muhammed ÜSi'midvdlahJntroduction to İslâm, Paris 1388

H/1969 M. Muhammed Hamidullah, İslâm'da Devlet İdaresi, (tere. Kemal

Kuşçu), İstanbul 1963. Muhammed Hamidullah, Modern İktisad ve İslam, (tere. Salih

Tuğ - Y. Ziya Kavakçı), İstanbul 1969.

Muhammed Hamidullah, Hz. Peygamber'in Savaşları, (tere. Sa­lih Tuğ), İstanbul 1981. Muhammed Kürd Ali, el-lslâm ve'l-Hadara el-Arabiyye, c.1,2,

Kahire 1950-1959 M. (M. Kürd Ali)

el-Munzirî, Zekiyyu'd-din Abd el-Azim b. Abd el-Kaviyy (581-656 H), el-Tergib ve'l-Terhib min el-Hadis, C. 1-4, Beyrut 1968 M/1388 H.

Müslim, b. el-Haccac el-Kuşeyrî (ö, 261 H/874 M), Sahih, (neşr M. Fuad Abdu'1-bakî), C. 1-5, Kahire 1956, (Müslim)

Nesaî, Ebu Abdirrahman Ahmed b. Şuayb (214-303 H), Sünen (Suyutî ve Sindî şerhli), (neşr. Hasan Muhammed el-Mes'udî), C. 1-8, (tarihsiz), Mısır, (Nesaî).

Nuveyrî, Şihabu'd-din Ahmed b. Abdi'l-Vehhab (1279-1332 M), Nihayet el-Ereb fî Funûn el-Edeb, C. 1-15, Mısır 1923-1949, (Nuveyrî).

Ömer Ferrûh, Tarih Sadr el-lslâm ve'l-Devlet el-Emeviyye, Bey­rut 1976, (Ömer Ferruh).

Philip K. Hıttı, Hıstory of the Arabs From the Earliest Times to the Present, London 1951, (P.K. Hıttı). (Ayrıca bak. tere. Salih Tuğ, Siyasî ve Kültürel İslâm Tarihi, C. 1-4, İs­tanbul 1980-1981). el-ris, Muhammed Dıyâu'd-Din, el-Harac fi Devlet el-lslâmiyye, Kahire 1957, (Ris)

el-Sabî, Ebû el-Hasan el-Hılal b. el-Muhsin (359-448 H) el-Vuzerâ, (yahut Tuhfe el-Umerâ fî Tarih el-Vuzerâ), (neşr. Abd el-Settâr Ahmed Ferec), Kahire 1958, (Sabî) Sadr el-Şehîd, Husâmu'd-din Ebu Muhammed Umer b. Abdi'l-azîz (483-536 H), ŞerhAdâb el-Kadî, (yz.) Süleymaniye /Hafız Ahmed Paşa, No. 14, (Sadru'ş-Şehid7. San'anî, Ebu Bekr Abd el-Rezak b. Hemmam (126-211 H)> el-Musannef, (neşr, Habib el-rahman el-Azamî), C. 1-11, Lübnan 1390-1392 H/1970-1972 M. (San'anî). Serahsî, Şems el-Eimme Ebu Bekr Muhammed b. Ahmed (ö. 483 veya 490 H/1097 M), el-Mebsût, C. 1-30, Mısır 1324 H. (Serahsî).

Serahsî, Şerh Kitab el-Siyer el-Kebir (İmam Muhammed in eseri­nin şerhidir), (neşr. Salahu'd-din el-Muneccid), C. 1-3, Kahire 1958-1960

Sıddıkî, S.A., Public Finance in İslâm, Lahore 1952 (S.A. Sıddıkî) Şafiî, Ebu Abdillah Muhammed b. Idris b. el-Abbas (ö. 204 H/819

M), Kitab el-Umm, C. 1-5, Bulak 1321 H. (Şafiî) Şevkanî, Muhammed b. Ali (ö. 1255 H/1874m), Neyi el-Evtâr, (Şerh- Munteka el-Ahbar), C. 1-8, Mısır 1357 H. (Şevkanî)

Taberî, Muhammed b. Cerir (224-310 H), Tarih el-Umem ve'l-Mulûk, Mısır 1939-1958 M. (Taberî)

Taberî, Cami el-Beyan an-Tevil Ây el-Kur'ân, (neşr. Muhammed

Şakir A. Şakir), C. 1-16, Mısır 1374 H. (Taberi, Tefsir). Tartuşî, Ebu Bekr Muhammed b. Muhammed b. Velid (451-520

H), Sirac el-Muluk, Mısır 1306 H. (Tartuşî). Tuğ, Salih, İslâm Vergi Hukukunun Ortaya Çıkışı, Ankara 1963

(Salih Tuğ) Vakıdî, Ebu Abdülah Muhammed b. Umer (ö. 209 H), Kitab el-Megazî, Kalkuta 1856 M. (Vakıdî, Megazî).

Yahya b. Âdem, el-Kureşî (Ö. 203 H), Kitab el-Harac, (neşr. A. Muhammed Şakir), Kahire 1347 H. (Yahya b. Âdem).

Yakubî, Ahmedb. Ebî Yakub (ö. 292 H), Tarih, C. 1-3, Necef 1358 H/1939 M. (Yakubî)

Yeniçeii, Celal, İslâm İktisadının Esasları, îstanbul 1980.

Yeniçeri Celal, İslâm'da Devlet Bütçesi, istanbul 1984.

Yusuf el-Kardavî, Fıkh el-Zekat, C. 1-3. Beyrut 1389 H/1969 M. (Yusuf el-Kardavî)

el-Zebidî, Zeynüddin Ahmed b. Ahmed b. Abidillatif, Sahih-i Buharı Muhtasarı-Tecrid-i Sarih Tercemesi. Tere. ve Şerh. Ahmed Naim -Kamil Miras, C. 1-12, Ankara 1961-1973 (Kamil Miras, Tecrid-i Sarih Tercemesi).

Zürkanî, Ebu Abdillah Muhammed b. Abdi'1-bakî (1055-1122 H) Şerh el-Muvatta, C. 1-4, Kahire 1310 H. (Zürkanî). [639]


[621] Ebu Davud, Haraç, 9; Ebu Ubeyd, s. 265, Ha. No. 651; îbn Zenceveyh, C.l/97.

[622] Hadisin bazı farklarla rivayeti için bak. Ebu Yusuf, s. 121; Ebu Ubeyd, s. 266, Ha. No. 655; İbn Sa'd, C. VII/176; îbn Zenceveyh, C.l/97.

[623] İbn Hişam, C. 4/135; Ayrıca bak. San'anî, C. 5/242.

[624] Munzirî, C. 3/142.

[625] Buharı, Ahkâm, 24,41, ayrıca bak. Zekât, 68; Ebu Yûsuf, s. 88; İbn Zence-veyh, C. 1/97; San'anî, C. 4/54-55, Ha. No. 6950.

[626] İbn Mace, Zekât, 14; EbuUbeyd, s. 401, Ha. No. 1082-1083.

[627] İbn el-Eaîr, C. 2/128; Makrizî, C. 4, v. 202/a.

[628] Makrizî, C. 4, V. 255/a.

Doç. Dr. Celal Yeniçeri, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/389-390.

[629] Ebu Dâvud, Zekât, 4; Nesaî, C. 5/15 vd. (Suyutî ve Sindî Şerhli)

[630] Doç. Dr. Celal Yeniçeri, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/390-391.

[631] Bakara, 273.

[632] Müslim,Zekât, 36; EbuUbeyd, s. 230-231; İbn Zenceveyh, C.2/216.

[633] Nesaî, C. 5/99-100; Ebu Ubeyd, s. 549, Ha. No. 1725; İbn Zenceveyh, C. 2/213; Hadisin farklı rivayeti için bak. Ahmed, Müsned, C. 11/61, Ha. No. 6798 (neşr. Ahmed Şakir); Tirmizî, Zekât, 23.

[634] Bak. Buharı, Zekât, 51.

[635] Bak. Buharı, Cihad, 206; San'anî, C.4/59, Ha. No. 6962.

Doç. Dr. Celal Yeniçeri, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/391-392.

[636] Ebu Davud, Zekât, 4; Nesaî, C.5/15-17 (Şerh, Suyutî, Sindî).

[637] Doç. Dr. Celal Yeniçeri, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/392.

[638] Doç. Dr. Celal Yeniçeri, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/393-394.

[639] Doç. Dr. Celal Yeniçeri, Bütün Yönleriyle Asr-ı Saadet’te İslam, Beyan Yayınları: 3/395-400.