- Buluntu mal kitabı

Adsense kodları


Buluntu mal kitabı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sidretül münteha
Tue 1 February 2011, 04:56 pm GMT +0200
46. LUKATA (Buluntu Mal) KİTABI



Bu bahse ilişkin konuşmamız iki bölüme ayrılıp, birinci bölüm bu bah­sin rükünleri, ^kinci bölüm de bulunan yitik malın hükümleri hakkında­dır.. [1]

 

140. Lukata Rükünleri
 

Bu bahsin rükünleri -İltikat, Mültakit ve Lukata olmak üzere- üçtür. "îl-tikat" bulunan yitik malı yerden almak. "Mültakit" bulunan yitik malı yerden alan kimse ve "Lukata"da bulunan yitik mat demektir.

Ulema, bulunan yitik malı yerden almak mı yoksa, ona dokunmayıp ye­rinde bırakmak mı iyidir diye ihtilaf etmişlerdir. İmam Ebû Hanife «Almak daha iyidir. Çünkü müslüman, müslüman kardeşinin malım korumakla gö­revlidir demiştir, ki İmam Şafiî de bu görüştedir. İmam Mâlik ile ulemadan bir kitle de, bulunan yitik malı yerden almanın mekruh olduğunu söylemiş­lerdir. Bu görüş İbn Ömer ile İbn Abbas'tan da rivayet olunmuştur ve İmam Ahmed de bu görüşe katılır. Bu görüşün dayanağı iki şeydir. Biri Peygamber Efendimizden, buyurduğu rivayet olunan

«Mü'minin yitiği, ateş közüdür» [2] hadisi­dir. İkincisi de, yitik malı alan kimsenin, bulunduğu kimseye söylemeyip onu yemesinden endişe edilmesidir. Almayı daha iyi görenler ise, hadisi te­vil ederek; «Peygamber Efendimiz 'Mü'minin yitiğini yemek için alan kim­se, ateş közünü almış olur' demek istemiştir. Yitiği koruyup sahibi çıktığın­da kendisine vermek için alan kimse ise, sevap kazanmış olur» demişlerdir. Kimisi de bulunan yitiği almanın vacip olduğunu söylemiştir. Kimisi de «Bu ihtilaf; yitik malın, hükümdarı adaletli ve halkı emin olan yerlerde bulundu­ğu hale mahsustur. Hükümdarı adil olan ve fakat halkı emin olmayan yerler­de bulunan yitik malı ise, almak vaciptir. Hükümdarı zalim ve fakat halkı emin olan yerlerde bulunan yitik malı da, almamak almaktan iyidir. Hem hü­kümdarı zalim olan ve hem de halkı emin olmayan yerlerde bulunan yitik malı da, alıp almamakta kişi muhayyer olup yitiğin korunacağını hangisinde daha çok umuyorsa onu yapar» demiştir.

Bütün bunlar Hac yolculuğu dışında bulunan yitikler hakkındadır. Zira -Peygamber Efendimiz hacc yolculuğunda bulunan yitikleri almaktan neh-yettiği için- fukaha bu yolculukta bulunan yitikleri almanın caiz olmadığında müttefiktirler. Mekke'nin yitiklerini de, «Hac yolculuğunda bulunan yi­tikler gibi almak haramdır. Çünkü bunun hakkında da hadis gelmiştir. An­cak gelen hadisin iki rivayet şekli vardır. Hadisin metni, birisinde

 'Mekke'nin yitiği, ancak onu arayan kimse için kaldırılabilir' birisinde de,

«Mekkenin yitiğini ancak onu ilan etmek isteyen kimse kaldırabilir» [3] şeklindedir. îmam Mâlik «Mekke'nin yitiği -ister onu arayan kimse için kaldırılmış olsun, ister onu ilan etmek isteyen kimse kaldırmış olsun- süresiz olarak ilân edilir» demiştir.

Yitiği yerden alan kimseye gelince:

Hür, müslüman ve ergenlik çağına eren herkesin yitikleri alabildiğinde ihtilaf yoktur. Çünkü yitikleri almak velayet işidir. Gayri müslimin ise, yitik­leri alıp alamadığında İmam Şafiî'den iki rivayet gelmiştir.

Ebû Hamid (Gazali), «En sıhhatli olan rivayet, gayri müslimin İslâm ül­kesinde bulduğu yitikleri almasının caiz olduğu yolundaki rivayettir [4]. Kö­le ile dindarlığı zayıf olan kimsenin de, yitikleri almalarının caiz olup olmadığı hakkında İmam Şafiî'nin keza iki görüşü vardır. Almalarının caiz olma­dığına dair görüşünün dayanağı, köle ile dindarlığı zayıf olan kimsenin vela­yete ehil olmadıklarıdır. Caiz olduğuna dair görüşünün dayanağı da, bu hususta gelen hadislerin taşıdıkları umumdur.»

Yitik mala gelince: îster mamur yerde, ister çöl ve harabelerde olsun yerde bulunan ve sahibinin kim olduğu bilinmediği için zayi olma tehlikesi­ne maruz olan her mal yitiktir. Bu vasıfta cansız mallarla, -deveden başka-canlı mallar birdir. Yitiğin dayandığı hadis, sıhhatmda ittifak edilen Yezid b. Halid el-Cühenî'nin hadisidir. Bu hadisin meali şöyledir: «Adamın biri Pey­gamber Efendimize gelerek bulduğu bir yitiğin hükmünü sordu. Peygamber Efendimiz O da almazsa koyun artık kurdundur' buyurdu. Adam, 'Ya Rasûlal­lah, ya deve yitiğinin hükmü nedir?' diye sordu. Peygamber Efendimiz,

'Onun çıkınını ve ağız bağını belleyip hatırında tut. Sonra onu bir yıl süre ile ilan et. Bu süre içinde birisi gelir de yitiğini ve evsafını sana söyler­se, ona ver. Kimse gelmezse artık onu ne yaparsan yap' buyurdu. Adam,

Ya Rasûlallah, koyun yitiğinin hükmü nedir?' diye sordu. Peygamber Efendimiz,

Yitik koyunu sen alır, ilan eder de sahibini bulamazsan sana aittir. Sen almaz da mümin kardeşin alırsa, ala-

Yitik deveden sana ne? Gezecek tabanı ve depo edecek su tulumu var­dır. Sahibi onu buluncaya kadar subaşlarına iner ve ağaç yapraklarını yer' buyurdu»[5].

Bu hadis üç hükmü ihtiva etmektedir:    


1- Bulunan hangi yitik alınabilir, hangisi alınamaz?

2- Alınabilen yitiğin de bir yıla kadar ve yıl bittikten sonraki hükümleri nelerdir?

3- Yitik sahibi olduğunu ileri süren kimse, yitiği ne ile hakedebilir?


Ulema, deve yitiğinin alınamadığında ve davar yitiğinin de alınabildi­ğinde müttefiktirler. Sığır yitiğinin ise, alınıp alınamadığında ihtilaf etmiş­lerdir, îmam Şafiî'den sığırın deve gibi, îmam Mâlik'ten de, koyun gibi olduğunu söyledikleri rivayet olunmuştur.. [6]


[1] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 4/55.

[2] Ahmed, 5/80, Dârimi, 2/266.

[3] Buhârî, Megâzî, 64/53, no: 4313.

[4] Hanefi mezhebine göre olabilir.

[5] Buhârî, Lukata, 45/4, no: 2429; Müslim, Lukata, 31/1, no: 1722.

 

[6] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 4/57-59.