ehlidunya
Mon 3 September 2012, 08:27 pm GMT +0200
Bu diziler, gençleri 'büyü'lüyor!
Son zamanlarda televizyon ekranlarında yayınlanan gençlik dizileri, eleştirilerin odağında.
Neden diye sorarsanız gelin Atv ekranlarında yayınlanan Krem dizisinin konusuna kulak verelim: Genetik mühendisi olan Aslı, okulu birincilikle bitirecek kadar zeki ama kilolu ve çirkin bir kızdır! Annesi tarafından sürekli eleştirilen Aslı, hayalindeki gibi bir kız olamayacağını düşünür ve intihara kalkışır. Tam bu esnada ak saçlı biri onu ölümden kurtarır ve bir krem verir. Kremi sürünen Aslı, zayıf ve güzel bir kıza dönüşür. Fox TV'de yayınlanan Dedemin Dolabı ise hayalci bir kızı ve bir gün hayatlarına giren sihirli dolap etrafında dönen hikâyeleri konu ediniyor. Uzmanlar, kısırdöngü içerisinden çıkamayan ve büyülerle, sihirlerle bezenen dizilerin gençleri hayatın gerçeklerinden uzaklaştırdığını düşünüyor.
Televizyon eleştirmeni Hüseyin Movit, 'Çirkin Betty'den (Ugly Betty) uyarlanan dizilerin konu sıkıntısı çeken dizi kotarıcılarının cankurtaran simidi olduğunu belirtiyor. Movit, "Bu yayınlar topluma bir katkı sağlamaz. Sadece insanlara hoş vakit geçirtiyor o kadar." diyor. Doktor kontrolünde bile güzellik uğruna çok insanın hayatını kaybettiğini dile getiren Movit, "Dizi yapımcıları nedense hep işin kolayına kaçıyor. Sen güzel ol, gerisi kolay. Evinden kaçan kızlar 'artist' olmak uğruna ne bedeller ödüyor." eleştirisinde bulunuyor.
Uzman psikolog Çağla Tuğba Dortluoğlu ise kimlik oluşumunun özdeşleşme ile başladığına dikkat çekiyor. Dortluoğlu, "Gençler çevresinde gördüğü, beğendiği, saydığı kişileri model alır. Televizyon dizilerinde karakterler de çoğu zaman özdeşim öznesi olabilir. Kendisinde olmayan özellikleri büyülü dünyada görüp etkilenmesi çok büyük ihtimaldir." diye konuşuyor. Bu durumun çoğu zaman gençlerin aile ile çatışma içine girmesine ya da kendi içinde gelgitler yaşamasına neden olabileceğini düşünen psikolog Dortluoğlu, pek çok dizide manevi kavramın değersizleştirilip maddenin değerli gösterilmesinden söz ediyor. Bu değersizleştirmenin çocuklarda ve gençlerde gerçek algısının kaybolmasına yol açabileceğini ifade eden Dortoğlu, kendini çizgi film karakteri zannederek camdan atlayan ve 3 kişi bir araya geldiğinde Selena'yı çağırabileceğine inanan çocukları örnek veriyor. Dortluoğlu, yetkililerin bu anlamda uzmanlardan profesyonel danışmanlık almasının faydalı olabileceğini dile getiriyor.
Son zamanlarda televizyon ekranlarında yayınlanan gençlik dizileri, eleştirilerin odağında.
Neden diye sorarsanız gelin Atv ekranlarında yayınlanan Krem dizisinin konusuna kulak verelim: Genetik mühendisi olan Aslı, okulu birincilikle bitirecek kadar zeki ama kilolu ve çirkin bir kızdır! Annesi tarafından sürekli eleştirilen Aslı, hayalindeki gibi bir kız olamayacağını düşünür ve intihara kalkışır. Tam bu esnada ak saçlı biri onu ölümden kurtarır ve bir krem verir. Kremi sürünen Aslı, zayıf ve güzel bir kıza dönüşür. Fox TV'de yayınlanan Dedemin Dolabı ise hayalci bir kızı ve bir gün hayatlarına giren sihirli dolap etrafında dönen hikâyeleri konu ediniyor. Uzmanlar, kısırdöngü içerisinden çıkamayan ve büyülerle, sihirlerle bezenen dizilerin gençleri hayatın gerçeklerinden uzaklaştırdığını düşünüyor.
Televizyon eleştirmeni Hüseyin Movit, 'Çirkin Betty'den (Ugly Betty) uyarlanan dizilerin konu sıkıntısı çeken dizi kotarıcılarının cankurtaran simidi olduğunu belirtiyor. Movit, "Bu yayınlar topluma bir katkı sağlamaz. Sadece insanlara hoş vakit geçirtiyor o kadar." diyor. Doktor kontrolünde bile güzellik uğruna çok insanın hayatını kaybettiğini dile getiren Movit, "Dizi yapımcıları nedense hep işin kolayına kaçıyor. Sen güzel ol, gerisi kolay. Evinden kaçan kızlar 'artist' olmak uğruna ne bedeller ödüyor." eleştirisinde bulunuyor.
Uzman psikolog Çağla Tuğba Dortluoğlu ise kimlik oluşumunun özdeşleşme ile başladığına dikkat çekiyor. Dortluoğlu, "Gençler çevresinde gördüğü, beğendiği, saydığı kişileri model alır. Televizyon dizilerinde karakterler de çoğu zaman özdeşim öznesi olabilir. Kendisinde olmayan özellikleri büyülü dünyada görüp etkilenmesi çok büyük ihtimaldir." diye konuşuyor. Bu durumun çoğu zaman gençlerin aile ile çatışma içine girmesine ya da kendi içinde gelgitler yaşamasına neden olabileceğini düşünen psikolog Dortluoğlu, pek çok dizide manevi kavramın değersizleştirilip maddenin değerli gösterilmesinden söz ediyor. Bu değersizleştirmenin çocuklarda ve gençlerde gerçek algısının kaybolmasına yol açabileceğini ifade eden Dortoğlu, kendini çizgi film karakteri zannederek camdan atlayan ve 3 kişi bir araya geldiğinde Selena'yı çağırabileceğine inanan çocukları örnek veriyor. Dortluoğlu, yetkililerin bu anlamda uzmanlardan profesyonel danışmanlık almasının faydalı olabileceğini dile getiriyor.